Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, ortaklığın borçlarını ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ve ortaklık için yaptıkları giderleri, ortakların katılım paylarının değerinin tespit etmek, SGK ve vergi dairesi borçları, banka kayıtları, çek-senet kayıtları, sermaye ve kasa işlemleri defterlere kayıt edilmediğinden adi ortaklığın mal varlığının tespit edilemediğine dair ön raporun bu şekilde sunulduğu, Taraflara 21/10/2019 havale tarihli raporun tebliğ edildiği, tasfiye memurunda 08/08/2019 tarihinde son durum raporunun istenildiği, adi ortaklığın mal varlığı tespit edilemediğinden son durum raporunun verilemediğine dair rapor sunulduğu, davacının ortaklığın muaccel ve muaccel olacak borçlarını ve payına düşecek alacak miktarını ispatlayamadığı gerekçeleriyle davacının davasının reddine karar verildiği, bu karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüş olup, mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvuru talebinin esastan reddine karar...

E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığını, müvekkilinin kredi notunun düştüğünü ve mevduatına haciz konulduğunu; ortaklık sözleşmesinin 9. maddesinde ortaklık adına senet ve çek düzenlemek için A grubu ... ile B grubu ...'nun aynı anda atacakları iki imza gerekli olduğunu; ortağın bu güven sarsıcı işlemi nedeniyle ortaklığın fesih ve tasfiyesini istediklerini; bu sebeple, adi ortaklığın sona erdirilmesine ve tasfiyesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. YANIT: Davalı yasal süresi içerisinde yanıt vermemiştir. DELİLLER : 1-02/06/2016 tarihli iş ortaklığı sözleşmesi, 2-İş ortaklığı (Ek tadil) sözleşmesi, 3-Bilirkişi raporu, 4-Tüm dosya münderecatı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME : Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Dosyada yer alan Ankara ...Noterliğinin 02/06/2016 tarih ve ...yevmiye numaralı "İş Ortaklığı Sözleşmesi" belgesinden; davacı şirket (özel ortak) ile dava dışı ......

    Davalının dış ilişkide aktif olarak faaliyet gösterdiği, davacının ise gizli ortak olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince ortaklar tarafından binanın yapımına başlandığı, inşaatın belli bir aşamaya getirilmesinden sonra ise taraflar arasında masraflar yönünden uyuşmazlık çıktığı, davacının ... bu dava ile de ortaklığın fesih ve tasfiyesini talep ettiği de anlaşılmaktadır. Ortaklığın kurulduğu ve hayata geçirildiği kabul edildiğine ve davacı tarafından da ... bu dava ile ortaklığın fesih ve tasfiyesi talep edildiğine göre mahkemece 2007/11804-15355 ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, tasfiyenin de bizzat yaptırılması zorunludur....

      Dava; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi - alacak istemine ilişkindir. 1-) Mahkemece, her ne kadar, bozmaya uyma kararı verilmiş ise de; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarih ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.)...

        Az yukarıda açıklandığı üzere davacı, davalının daha önceden yaptığı masraf ve demirbaşlar için ödediği parayı, başka bir anlatımla koyduğu sermayeyi istemiş olmakta bu istem fesih ve tasfiyeye yönelik bir istemdir. Ortaklık kurulduktan sonra artık ortaklığa konulan sermayenin iadesine karar verilmez. Tarafların ortak beyanlarından ortaklığa konu işin amacına ulaşmadan ortaklığın son bulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle ortaklığın son bulduğu tarih saptanmalı, bu tarih itibariyle ortaklığın tasfiyesi bizzat sağlanmalıdır....

          Kar payının da yarı yarıya davacı ve davalı arasında paylaştırılmasına, adi ortaklığın bu şekilde tasfiyesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Tarafların iddia ve savunmalarından ve dosya kapsamından, davacının para, davalının ise emek ve mesaisini koyduğu bir adi ortaklık oluşturulduğu, adi ortaklığın konusunun taşınmaz alım satımı olduğu ve davalının yönetici ortak konumunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının davadaki talepleri incelendiğinde adi ortaklığın fesih ve tasfiyesininde istenildiğinin kabulü zorunludur. Hal böyle olunca, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de BK. 538.maddesi uyarınca yapılması gerekir. Anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere; tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaştırılması, yada satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

            Şti.’nin alacaklısı Japonya merkezli davacı şirket tarafından açılan adi ortaklığının tasfiyesi ve borçlunun adi ortaklıktaki tasfiye payının paraya çevrilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece; davalıların oluşturduğu iş ortaklıklarının ayrı ayrı işler için kurulduğu ve....'den her bir ortaklığın ayrı iş aldığı ve işi yüklenici olarak yaptığı veya yapmaya devam ettiği, davacının icra dosyasında her bir iş için oluşturulan adi ortaklığın paylarına haciz konulduğuna ilişkin haciz yazısı gönderilmesi gerekirken genel olarak adi ortaklığın tasfiye payının haczedildiğini belirten yazı gönderildiği, bu şekilde yapılan hacizle de adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. TBK’nun 639. maddesi “Ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer: 1. Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle. 2....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde karşılıklı görülen asıl ve karşı adi ortaklığın tasfiyesi davalarının kabulü ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile tasfiye memuru atanmasına dair verilen kararın ardından verilen ek karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı/karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı/karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 16.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Taraflar arasındaki dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu