'e 120.000 TL ödeyerek payını satın aldığı, davacının katılım payı koyma borcunu yerine getirmediği, 10/05/2018 tarihli tasfiye memuru raporunda da bu hususun açıkça ortaya konduğu, katılım payı koyma borcunu yerine getirmeyen davacının adi ortaklığın tasfiyesinden kaynaklı bir alacağı olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, davalı ...'in maliki bulunduğu ... Ada 2 parsel üzerinde inşa edilmekte olan dört adet villadan bir tanesinin yapımı hususunda, taraflar ile bozma ilamı uyarınca davaya dahil edilen ... arasında kurulan adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile katkı payının tahsili istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/688 KARAR NO : 2021/106 DAVA : Adi Ortaklığın Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 16/08/2016 KARAR TARİHİ : 04/02/2021 G. K.YAZILDIĞI TARİH: 01/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklığın Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : 1.Davacılar vekili özetle; davalı şirket ile aralarında adi ortaklık sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereğince kömür ithalatından kar ortaklığının amaçlandığını, davalının nakdi sermaye ve deposu ile, davacının ise emek, depo ve tesisleri ile adi ortaklığın sermayesinin oluşacağını, ortaklığın kurulmasından sonra müvekkili şirketin yetkilisinin Rusya'da tutuklandığını, bundan bir süre sonra da davalı şirketin noterden çektiği ihtarname ile sözleşmeyi haklı sebeple feshettiğini bildirdiğini, ortaklığın tasfiyesine gidilmeden müvekkillerinden ...'...
Ayrıca, Âdi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda; taraflar arasında 28.08.2008 tarihinde bir adi ortaklık sözleşmesinin tanzim edildiğinde kuşku yoktur. Öyleyse, davadaki diğer istekler bakımından taraflar arasındaki ihtilafın adi ortaklık sözleşmesi ve tasfiyesi hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek TBK'nin 620. ve devamı maddelerine göre çözüme kavuşturulması gerektiği açıktır. Ne varki davadaki diğer istekler bakımından yukarıda açıklandığı şekilde adi ortaklığın tasfiyesi hükümlerine göre yeterli bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile 27/12/2003 tarihinde imzaladıkları sözleşmeyle fırın işletmek üzere adi ortaklık kurduklarını, ancak davalının 2005 yılı Haziran ayından beri kar payını ödemediği gibi fırını da 2006 yılı Kasım ayında 3. bir kişiye kiraladığını ileri sürerek; adi ortaklığın sona erdiğinin tespiti ile tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır. Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebini de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturulmalıdır....
HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, adi ortaklık tesbiti iddiasına dayalı olarak açılmış, ıslah yolu ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talep edilmiştir.Dosyada ,tarafların tacir olduğuna ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır. Adi ortaklığın konusu ,ortak inşaat yapım işi olduğu beyan edilmiştir. Bilindiği üzere, adi ortaklık; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Diğer bir anlatımla, adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan gerçek veya tüzel kişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (sermaye paylarını veya emeklerini) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur....
Mahkemece bozma sonrasında; asıl davasının reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile taraflar arasında kurulan 12/08/1993 tarihli adi ortaklığın 03/07/1996 tarihinde feshedildiğinin tespitine, feshedilen adi ortaklık sebebiyle davacının davalıya 36.396 TL borçlu olduğunun tespiti ile ortaklığın bu şekilde tasfiyesine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairece verilen 12/03/2019 tarihli ve 2018/5207 E. 2019/1909 K. sayılı kararla; adi ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesinin ayrı hukuki işlemler olduğu, tarafların sona eren ortaklığın tasfiyesi hususunda anlaşamadıkları gözetilerek, ortaklığın sona ermesinin yasal sonucu olan tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur....
Adi ortaklığının tasfiye edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. CEVAP: Davalı ...İnşaat Ticaret ve San. A.Ş vekili cevap dilekçesinde; kesinleşmemiş bir alacak iddiasında, daha takip safhası tamamlanmadan davacının GCF-...İş Ortaklığı'nın tasfiyesi ve ihtiyati haciz talep etmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, bu aşamada davalı şirketin borcu nedeniyle adi ortaklığın üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklarının haczedilebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TİCARET) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve tasfiye alacağı talebi davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde taraflar arasındaki 15.05.2003 tarihli protokol ile %50'şer hisseli araç tamirine ilişkin özel servis çalıştırmaya yönelik adi ortaklık konusunda anlaştıklarını, davalının hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmediği için adi ortaklığı 15.10.2011 tarihinde sona erdirdiklerini adi ortaklığın tasfiyesi nedeniyle 300,00 TL ortaklık ve kar payının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
T1 ödeyeceği ya da T1 adi ortaklıkta bulunan sermaye payından daha önce tahsil ettiği tutarı düştükten sonra kalan bakiyeyi yani 68.833,33- 25.904,00=42.929,33 TL tutarı diğer ortaktan tahsil edeceği ve böylelikle adi ortaklığın tasfiyesinin tamamlanmış olacağı, bu nedenlerle tarafların ortak olduğu adi ortaklığın tasfiyesi sonucu davacının davalılardan 42.929,33 TL alacağının tahsili gerektiği, buna göre adi ortaklığın tasfiye edilmiş olacağı, davacı tarafça davalılara gönderilen 29/03/2010 tarihli Karşıyaka 5....