Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/488 Esas sayılı dosyasında görülen tasfiye davasında adi ortaklığın ortak hesabından usulsüz paralar çekildiği iddia edilerek bilançonun buna göre düzenlenmesini talep ettiği, adi ortaklığın henüz tasfiye edilmediği, ortakların varsa borç/alacak miktarlarının henüz tespit edilmediği, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi sonuçlanmadan davacının davalı .... Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın erken açılan dava niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

    Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası ödenen borç kesimi için (kısmi) istirdata dönüşür. Ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder....

      Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 520 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir. Davacının iddiası ve davalının açıklamalarına göre,taraflar arasında 2004 yılı Ekim ayında sözlü olarak meyve fidancılığı,süs bitkileri üretimi ve satılması konularında ortaklık kurulmak üzere sözlü anlaşma yapılıp akabinde ortaklığın fiilen son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye,bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

        Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davalı adi ortaklığın tek mal varlığının ... ATM'de devam etmekte olan dava dosyasında lehine karar çıkması halinde oluşacak alacak olduğu, başka bir mal varlığının olmadığı, adi ortaklığın işlevini tamamladığı, bu nedenle adi ortaklığın TBK 634 maddesi gereğince tasfiyesine yönelik davanın kabulü gerektiği ve tasfiye payının ancak tüm gelir ve giderler toplandıktan sonra tasfiye sonucunda belirlenip ortaklara dağıtılacağı dikkate alınarak davacının tasfiye sonucunda alacağı payına yönelik açtığı davanın zamansız açıldığı tespit edilmekle reddi gerektiği sonucuna varılmıştır....

          Mahkememizce taraf iddia ve savunmaları incelenmiş, deliller toplanmış, davacının alacaklı olduğu, ------ sayılı dosyasında davacının ------ aleyhine yaptığı icra takibinin kesinleştiği, bilahare ----tarafından ---------- Karar sayılı dosyasında davacımız --- aleyhine bu icra takibine konu alacak için menfi tespit davası açıldığı, menfi tespit davasının reddedildiği, --------- sayılı hükmüyle istinaf taleplerinin reddedilip kararın kesinleştiği, böylece davacının davalılarımızdan ----------alacaklı olduğunun sabitlendiği görülmüş; Dosyaya davalılar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin sunulduğu, ortada yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu, kaldı ki, adi ortaklığın bulunmadığı yolunda herhangi bir davalı savunmasının da olmadığı nazara alınarak davalılar arasındaki adi ortaklığın mevcudiyeti de kabul edilmiş; Oluşan duruma nazaran mahkememizce adi ortaklığın tasfiye süreci başlatılmış, adi ortaklığa tasfiye memuru olarak -------atanmış, Adi ortaklığın tasfiye süresi başladığında...

            "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi-menfi tespit davasına dair Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen ... tarihli ve 2011/17 E. - 2015/810 K. sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 12/03/2019 ve ... E. - 2019/1909 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Karar düzeltme isteyen davalı vekili, 10/09/2019 tarihli dilekçesi ile karar düzeltme isteminden feragat ettiğini bildirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 24/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              ın tedbir red kararını istinaf ederek; kıymetli evrakların, adi ortaklık faaliyetinden elde edildiğini, adi ortaklığında feshi talep edildiğinden, adi ortaklığın aktif ve pasiflerinin, mallarının ve kıymetli evrakların bu davanın konusu olduğunu, tedbire konu kıymetli evrakların adi ortalığın faaliyeti sonucunda kazanıldığını davalı tarafından ikrar edildiğini, adi ortaklığın tasfiyesi için iş bu davanın açılması nedeniyle ortaklığın devam etmeyeceği, başkaca alacak ya da borç doğumuna yol açacak anlaşmalar yapamayacağını, kıymetli evrakların ele geçirilerek asılsız cirolarla takibe konulması nedeniyle tedbir taleplerinin yerinde olduğunu, Müvekkili şirket aleyhine yapılan ......

                Ortaklık davacının, artık adi ortaklığın feshi ve tasfiyesini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar, dava şartlarından olup; mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Bu nedenle, mahkemece adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi gereğidir....

                  Noterliği'nin 11/11/2004 tarih ve 14915 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile adi ortaklığın feshi ve hissesine düşen 74.000 TL'nin ödenmesini istediğini, davalının ihtara cevap vermediğini, adi ortaklığın sermayesinin 148.000 TL olduğunu, kendisinin ortaklıktan yarı hissesini alarak ayrılmak istediğini belirterek; adi ortaklığın feshi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 74.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                    Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 26.08.2021 tarihli tasfiye ek raporu hükme esas alınarak, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulduğu anlaşıldığından davaya konu çeke ilişkin menfi tespit talebinin reddi gerekeceği, karar tarihine en yakın güncel değer üzerinden davacının kar ve sermaye payının 91.727,11 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle; taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, adi ortaklığın 2015 dönemine ilişkin faaliyetlerinden toplam 40.744,73 TL kar elde ettiği, kardan davalı ortağın % 75 payına 30.559,02 TL, davacı ortağın % 25 payına ise 10.185,92 TL isabet ettiğinin tespitine; davacı ortağın karar tarihine en yakın tarih itibariyle belirlenen miktar üzerinden taleple bağlı kalınarak sermaye ve kar bedeli olarak 60.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; çeke ilişkin menfi tespit isteminin sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir...

                      UYAP Entegrasyonu