Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava şirket hissesine ilişkin hakların korunması amacıyla atanmış olan kayyımın değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Madde 297/2 “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”. Yukarıda yapılan açıklamalar gereğince hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, infaza elverişli olarak gösterilmesi zorunludur. Mahkemece,davacının 01/03/1999-31/03/2004 tarihleri arasında 72 gün boyunca hizmet akti ve asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir....

      Madde 297/2 “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”. Yukarıda yapılan açıklamalar gereğince hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, infaza elverişli olarak gösterilmesi zorunludur. Mahkemece,davacının 01/01/1989 - 01/12/1990 ile 01/01/1991 ile 31/12/2000 tarihleri arasında yaz tatilleri süresi dışlanarak 2890 gün sayısı ile ......

        Madde 297/2 “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”. Yukarıda yapılan açıklamalar gereğince hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, infaza elverişli olarak gösterilmesi zorunludur. Mahkemece,davacının 01/01/1989 - 01/12/1990 ile 01/01/1991 ile 31/12/2000 tarihleri arasında yaz tatilleri süresi dışlanarak 2890 gün sayısı ile ......

          Ancak; Boşanma davası sonucunda, küçüğün velayetinin anneye verilmiş olması, babanın küçük üzerindeki velayet hakkını ortadan kaldıracağından, mahkeme kararının gerekçesinde bu hususa aykırı olarak velayetin anneye verilmesinin babanın küçük üzerindeki velayet hakkını ortadan kaldırmayacağı da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonucu itibarı ile doğru olan kararın mahkemenin gerekçesindeki diğer nedenler dikkate alınarak ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Hukuk Dairesince 04.06.2015 tarihli ve 2014/26516 E.,2015/18721 K. sayılı kararı ile; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 4. maddesinde tüketiciye tanınan hakların yenilik doğurucu yani tüketilen haklardan olup tüketicinin bunlardan ancak birini seçebileceği, mahkemece davacıya hangi seçimlik hakkını kullandığı sorulup neticesine göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde terditli olarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Direnme Kararı: 9. Mahkemece 22.10.2015 tarihli ve 2015/759 E., 2015/1052 K....

              B-Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir (HMK m.359). İncelenmeye konu kararın, karar başlığında başkan, üyeler ve zabıt katibinin ad ve soyad ile sicilleri, tarafların kimlikleri ile T.C kimlik numaraları ve vekillerinin adresleri yer almadığı gibi, zabıt katibinin imzasının da bulunmadığı, bu suretle kanunun açık hükmüne, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 359/9-a-b-g maddesine aykırı davranıldığı anlaşıldığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m.369/1)....

                Somut olayda davacının marka başvurusunun kendisine ait ad ve soyadı içerdiği, davacının soyadı itibariyle davalı markalarıyla benzerlik ve ayniyet gösterdiği kabul edilse de; bir bütün olarak davacı markasının davalı markalarından farklı olarak bir kişinin ad soyadı olarak algılanacağı, bu itibarla davalı markalarıyla karıştırılma ihtimalinin meydana gelmeyeceğinin kabulü gerekir....

                  hakların saklı tutulmasına 5- Fazla mesai çalışma ücretinden 1/3 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak talep edildiği üzere Net 5582,24 TL'nin tespiti ile ancak taleple bağlı kalınarak Net 500,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren, bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına 6- Genel tatil çalışma ücretinden 1/3 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak talep edildiği üzere Net 517,79 TL'nin tespiti ile ancak taleple bağlı kalınarak Net 500,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren, bakiyesinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına 7- Net miktarlar üzerinden yapılacak kesintiler tahsilat sürecinde dikkate alınmasına, '' karar verilmiştir....

                  Kişinin adı ve soyadı üzerindeki hak, kişilik haklarının bütün özelliklerini taşır ve mutlaktır; şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olup bir başkasına devredilemez. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel, kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de gözönünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını-soyadını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını-soyadını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad-soyad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu