nın 17.06.2010 gün 2010/7 sayılı davanamesi ile ... ve ...'ın aynı kişi olduklarından nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece ... ve ...'ın aynı kişi olduklarının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ... 17.06.2010 tarih 2010/7 sayılı davanamesinde; ...'in 03.05.1985 doğumlu olarak 21.01.1987 tarihinde annesi ... nüfusuna ... ad ve soyadı ile 12.08.1987 tarihinde de babası ... hanesine ... doğumlu olarak ... ad ve soyadı ile tescil edildiğini bildirerek, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece ... ve ...'ın aynı kişiler olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; ...'...
ASLİYE HUKUK TARİHİ : 27/10/2021 NUMARASI : 2021/216 ESAS 2021/335 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Anadolu 31. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/216 esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 27/10/2021 tarih ve 2021/335 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2020 NUMARASI : 2020/186 ESAS, 2020/210 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; annesi ile babasının resmi olarak ayrı yaşadığını, babasının soy ismi olan Kırış soy ismini kullanmak istemediğini, annesinin kızlık soy ismi olan Bülbül soy ismini kullanmak istediğini ve soy isminin Bülbül olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı temsilcisi ilk derece mahkemesi duruşmasındaki beyanında özetle; davacının davasını ispatlamasını istemiştir....
TMK'nın ön gördüğü “haklı sebep” bu kapsam için de değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri, ileri sürülen sebebin ve yeni alınmak istenen adın veya soyadının makul, toplum değerlerine ters düşmeyen ve özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikler bulunduğunun saptanması ile sınırlı olmalıdır. 2525 Sayılı Soyadı Kanunu'nun 3. maddesinde yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı belirtildikten sonra bu kanuna göre çıkartılmış bulunan 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamesi'nin 7.maddesinde “yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz”, 10.maddesinde "umumi edeblere uygun olmıyan veya gülünç veya iğrenç olan veya hakaret anlatan soyadları kullanılamaz ve yeniden takılamaz" yine aynı Nizamname'nin 5.maddesinde de “yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır” hükümlerine yer verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.06.2021 tarihli 2021/222 esas 2021/326 karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilerek ad düzeltme talebinin kabulüne soyadı düzeltme talebinin ise reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin soyadının düzeltilmesi isteği yönünden haklı sebeplerin oluştuğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesine göre, adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden herzaman istenebilir. Somut olayda, davacı anne ve babasının kendisi iki yaşında iken boşandıklarını ve 27 yaşına kadar da babasını görmediğini ve annesinin yanında büyüdüğünü beyan etmiştir. İncelenen nüfus kayıtlarına göre de davacı daha çok küçük yaşta iken anne ve babasının boşandığı görülmüştür. Davacı tanığı da davacıyı doğrulamıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.06.2021 tarihli 2021/222 esas 2021/326 karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilerek ad düzeltme talebinin kabulüne soyadı düzeltme talebinin ise reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin soyadının düzeltilmesi isteği yönünden haklı sebeplerin oluştuğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesine göre, adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden herzaman istenebilir. Somut olayda, davacı anne ve babasının kendisi iki yaşında iken boşandıklarını ve 27 yaşına kadar da babasını görmediğini ve annesinin yanında büyüdüğünü beyan etmiştir. İncelenen nüfus kayıtlarına göre de davacı daha çok küçük yaşta iken anne ve babasının boşandığı görülmüştür. Davacı tanığı da davacıyı doğrulamıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2019/699 ESAS, 2020/325 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı/davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2019/699 ESAS, 2020/325 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı/davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin murisi ...'nın annesi ''...'' nin adının ''...'' olarak düzeltilmesine ve nüfusa tesciline karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Dosyanın incelenmesinden; davacıların murisi 01.07.1891 doğumlu 03.07.1969 ölüm tarihli ...'...
Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur.Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu kanun hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 19.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....