WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad ve soyadı değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir. Türk Medeni Yasasının öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri; ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve yasanın buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun saptanmasıyla sınırlı olmalıdır....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2021 NUMARASI : 2021/320 ESAS 2021/364 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine Bakırköy 11.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/320 esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 12/11/2021 tarih ve 2021/364 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/518 ESAS 2019/174 KARAR DAVA KONUSU : Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli KARAR : Manisa 2....

Karşı Oy: 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b maddesi ve bendinin birinci cümlesinde aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, son cümlesinde de Nüfus Müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür. Dosya içindeki nüfus aile kayıt tablosu ve karar örneğinden davacının soyadının Sarız Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.12.1983 gün ve 1983/87-163 sayılı kararıyla.... iken ... olarak değiştirildiği ve davacının doğum tarihine göre soyadının düzeltildiği tarihte reşit olmadığı, babasının açtığı dava sonucu düzeltimin yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının babası tarafından açılmış dava sonunda soyadının Nüfus Müdürlüğü tarafından yukarıda sözü edilen madde hükmü gereğince değiştirilmiş olması halinde davacı tarafından açılmış bir davadan sözedilemez....

    Düzeltilen doğum tarihi ile daha önce kütüğe geçirilmiş ana ve baba bir kardeşlerden birinin doğum tarihi arasında yüzseksen günden daha az bir zaman olamayacağı (NHKUY.m. 33/1-a) gibi, bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığından, ...'nin nüfus kütüğünde 23.12.1999 olan doğum tarihinin istemle bağlı kalmayarak rapora göre ve nüfus kayıtları ile çelişki meydana getirmeden düzeltilmesi yerine, sağlık kurulu raporu dikkate alınmadan tanık beyanlarına göre karar verilmesi, 2-Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu kanun hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak davanın sonuçlandırılması, Doğru görülmemiştir....

      (dosyaya sunulan nüfus kayıtlarına göre ... oğlu ... olup tapu kaydında ad, soyad ve baba adı düzelttirilmek suretiyle), ölü malik ... kızı ..., ölü malik ... oğlu ..., ölü malik ... ..., ölü malik ... oğlu ..., ölü malik ... oğlu ..., (tapu kaydında ... oğlu ... olup soyad ve baba adı düzelttirilmek suretiyle), ölü malik ... oğlu ..., ( ad ve baba adında, dava konusu parsel haricindeki birkısım parsele ilişkin düzeltme yapıldığı anlaşılmaktadır) ( tapu kaydında ... oğlu ... olup tapu kaydında baba adı, ad ve soyadı düzelttirilmek suretiyle), ölü malik ... kızı ..., (uyap nüfus kaydında ... kızı ... olup tapu kaydında baba adı düzelttirilmek suretiyle), ölü malik ... oğlu ... ve ölü malik ... oğlu ...’ya (tapu kaydında ... oğlu ... olup soyadı düzelttirmek suretiyle), ait yeni tarihli veraset ilamları alınıp, tüm mirascıları davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gibi, 2- Maliklerden ... kızı ..., uyaptan alınan nüfus kaydına göre ......

        Ancak; Davada, Bulgaristan'dan göç ederek Türk vatandaşlığını kazanan ve oradaki kayıtlarda baba adı ... ... olan davacının, nüfus kütüğüne kayıt edilirken, "Kişilerin Olayları" kısmına "..." olarak yazılan baba ad ve soyadının "... ..." olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davacının "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden davacının babasının ad ve soyadının ... ... olduğu anlaşıldığına göre mahkemece istem gibi, davacının nüfus kaydının "Kişilerin Olayları" kısmında bulunan baba adının ve soyadının ... ... olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken istem aşılarak davacının soyadının düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Dava, davalının, davacıya ait markasından doğan haklara tecavüzünün tespiti ve men'i talebine yöneliktir. Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan davacı adına kayıtlı dava konusu marka tescil belgeleri, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden davalı şirketin ticaret sicil kayıtları celp olunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dosya, tescilli markaları ile davalının kullanmış olduğu ibare arasında marka hukuku ilkeleri açısından iltibas bulunup bulunmadığının tespiti için bilirkişiye tevdii edilmiş, 05/12/2022 tarihli bilirkişi raporu ile ... ibaresinin ad ve soyadı şeklinde terkip edilmiş olmakla aynı zamanda davacının ad ve soyadı olduğu, her iki markada da .... ibaresinin ayırt ediciliğinin yüksek olduğu düşünüldüğünde bu iki markanın aynı hizmet sınıfında (43.) karıştırılabileceğini tespit ve rapor etmiştir. Davacı vekili sunmuş olduğu 30/12/2022 tarihli sulh dilekçesinde, davalıyla 21/12/2022 tarihinde sulh ve uzlaşma protokolü ile sulh olduklarını bildirmiştir....

            Bu değerlendirmelere göre, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nin 382. maddesi uyarınca bu tarihten sonra açılmış olan ad ve soyadı değişikliği davaları çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi”, çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır. Aynı yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İlk derece mahkemesince; dinlenen tanık beyanları ve toplanan deliller dikkate alındığında davacının çevresinde Mehmet olarak tanındığından bahisle ad değişikliği talebinin kabulü ile adının Mehmet olarak değiştirilmesine, soyadı değişikliğine ilişkin talebi bakımından ise talebinin değişken olması ve çevresinde talep edilen soyadı ile tanındığı kanaatine varılmadığından soyadı değişikliği talebinin reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı, kayden soyadı Uluğ'u kullanan ve akrabası olmayan kişiler bulunduğu, bu durumun kendisini rahatsız ettiği, Mehmet Uluğ adında tanımadığı ancak hakkında icra takibi yapılan kişilerin tebligatlarının kendisine geldiği ve mağduriyetine sebep olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, nüfus kaydındaki ad ve soyadın değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı tarafın adının değiştirilmesine ilişkin talebi kabul edilmiş ve istinaf kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle kesinleşmiştir....

              UYAP Entegrasyonu