ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07/08/2019 Tarih 2019/118 Esas 2019/305 Karar nolu kararına karşı, davacı vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hakan'ın nüfustaki adının Hakan olmasına rağmen Toprak olarak çağrıldığını, velayet hakkının davacı annede olduğunu, Anayasa Mahkemesinin 14/02/2012 tarihli ve 2016/119 Esas sayılı iptal kararı ile 2525 sayılı soyadı kanunun 4. maddesinin anayasaya aykırı olması nedeniyle iptal olunduğu, bu nedenle karı kocanın boşanmış olması nedeniyle de çocuğun soyadının velayet altındaki annesinin soyadı olan Kaygısız olarak değiştirilmesini ve adının Toprak olarak düzeltilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07.10.2021 NUMARASI : 2021/230 ESAS, 2021/247 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; soyisminin Huddamoğlu olduğunu, hem alay konusu olduğunu, hem de telaffuz edilirken yanlış anlaşıldığından yazım hatasına neden olduğunu, bu durumun resmi dairelerde işlemler yaparken sorun yaşamasına neden olduğunu, babasının maddi ve manevi hiçbir katkısı olmadığı gibi hiçbir iletişimi de olmadığını ileri sürerek, Huddamoğlu olan soyisminin annesinin kızlık soyadı olan Karaali olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2020/263 ESAS, 2021/63 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; annelerinin, babaları Hayri Çağlayan ile boşanması sonucu velayetin annelerine verildiğini, 15 yıldır babalarının arayıp sormadığını, babalık görevini yerine getirmediğinden bahisle soyisimlerinin annelerinin kızlık soyadı olan Kabadayı olarak değiştirilmesini dava ve talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; TMK'nun 27. maddesi haklı sebeplere dayanılarak adın değiştirilmesinin hakimden istenebileceğini düzenlemektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/03/2020 NUMARASI : 2020/16 ESAS, 2020/68 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 annesi 1118542464 T.C.kimlik numaralı Fikriye Gümüş olmasına karşın nüfus kayıtlarında T4 olarak göründüğünü ve bu nedenle müvekkilinin annnesinin nüfus kayıtlarındaki Fikir olan isminin Fikriye olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını-soyadını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını-soyadını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad-soyad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir. Türk Medeni Yasasının öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri; ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve yasanın buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun saptanmasıyla sınırlı olmalıdır....
Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Türk Medeni Yasasının öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri; ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve yasanın buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun saptanmasıyla sınırlı olmalıdır. 2525 Sayılı Soyadı Yasası'nın 3. maddesinde yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı belirtildikten sonra bu kanuna göre çıkartılmış bulunan 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamesinin 7. maddesinde “yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz”, yine aynı Nizamnamenin 5.maddesinde de “yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır” hükümlerine yer verilmiştir....
Türk Vatandaşlığı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin ad ve soyadın tescili başlıklı 74. maddesinde ise ‘Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunan yabancılar Türkçe ad ve soyadı alabilir. Ancak kendi ad ve soyadlarını muhafaza etmek istedikleri takdirde kişinin ad ve soyadı 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun gereğince Türk harfleri ile yazılır ve aile kütüğüne tescil edilir’ düzenlemesi bulunmaktadır. ‘W’ harfi 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanunda gösterilen Türk harfleri arasında yer almamaktadır. Bu durumda yukarıda bahsedilen kanuni düzenlemeler karşısında mahkemece davacıların ortak çocuğunun nüfus kayıtlarında ‘Mchengerva’ olarak yazılı soyadının ‘Mchengerwa’ olarak düzeltilmesine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir. 4721 s. Türk Medeni Kanununun öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve kanunun buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun tespiti gerekir. Yargıtay uygulamalarında, kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı ad ve soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı neden teşkil edeceği kabul edilmiştir. 4721 s. TMK' nun 321. maddesi hükmüne göre çocuk, ana ve baba evli ise; ailenin soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. 4721 s....
Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir. 4721 s. Türk Medeni Kanununun öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve kanunun buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun tespiti gerekir. Yargıtay uygulamalarında, kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı ad ve soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı neden teşkil edeceği kabul edilmiştir. 4721 s. TMK' nun 321. maddesi hükmüne göre çocuk, ana ve baba evli ise; ailenin soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. 4721 s....
Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleşmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir....