Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, ad değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi” , çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır....
Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, ad değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi” , çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır....
Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, ad değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi” , çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır....
Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, ad değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi” , çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır....
Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, ad değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi” , çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır....
Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, ad değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi” , çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır....
Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, ad değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi” , çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır....
Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, ad değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi” , çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır....
Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, ad değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi” , çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır....
Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, ad değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi” , çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır. Aynı yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir....