YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: … Radyo Televizyon Yayımcılık Anonim Şirketi'nin muhtelif vergi borçlarının tahsili amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi uyarınca davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı tarafından her ne kadar haciz bildiriminin tebliğinden itibaren 7 gün içinde tahsil dairesine yazılı bildirimde bulunulmamış ise de, idarece davacının asıl amme borçlusu olan şirkete borcu olduğuna ve borcun miktarına ilişkin somut bir tespit yapılmadığı, anlaşıldığından davacı adına, borç zimmetinde sayılmak suretiyle 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesine dayanılarak ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: … Radyo Televizyon Yayımcılık Anonim Şirketi'nin muhtelif vergi borçlarının tahsili amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi uyarınca davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı tarafından her ne kadar haciz bildiriminin tebliğinden itibaren 7 gün içinde tahsil dairesine yazılı bildirimde bulunulmamış ise de, idarece davacının asıl amme borçlusu olan şirkete borcu olduğuna ve borcun miktarına ilişkin somut bir tespit yapılmadığı, anlaşıldığından davacı adına, borç zimmetinde sayılmak suretiyle 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesine dayanılarak ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Şti'nin kamu borçları nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi uyarınca, davacı şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; her ne kadar haciz bildiriminin tebliğinden itibaren 7 gün içinde tahsil dairesine yazılı beyanda bulunulmamış ise de, asıl borçlu şirket tarafından, davacı şirketten alacağı bulunduğu yolunda bir bildirim yapılmadığı gibi idarece davacı şirketin anılan şirkete borcu olduğuna ve borcun miktarına ilişkin somut bir tespit de yapılmadığı; 6183 sayılı Kanun'un 79....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın 6183 sayılı 79. Maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 30/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2014 NUMARASI : 2012/79-2014/111 Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki mali müşavirlik hizmetinden kaynaklı ücret alacağına dair menfi tespit talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Esas sayılı icra takip dosyasında, müvekkiline İİK'nın 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, haciz ihbarnamelerinin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi nedeniyle haciz ihbarnamelerine itiraz edilemediğini ve müvekkilinin borçlu konumuna sokulduğunu, bu nedenle menfi tespit davası açtıklarını, müvekkilinin dava açmaya hakkı olduğunu, İİK'nın 72. maddesine göre dava açmadıklarını, İİK'nın 89/3. maddesinde müvekkiline menfi tespit davası açma hakkı tanındığını, kararın bu nedenle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Yukarıda da belirtildiği üzere; dava dilekçesinde İİK'nın 89/3. maddesine dayanılarak menfi tespit davası açıldığı açık bir şekilde belirtilmiştir....
ın eli ürünü olmadığını, murisin davalıya böyle bir borcunun bulunmadığını, imza ve yazının murise ait olma ihtimalinde ise bononun muvazaalı olarak düzenlendiğinin kabul edilmesi gerektiğinden bahisle menfi tespit ve ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş; davalı taraf iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, "... davanın, bonoya dayalı olarak başlatılmış icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davası olması nedeniyle İİK'nın 72/3.maddesine göre, yine bono vasfında olduğundan ve bu aşamada dosyaya sahteliği yönünden verilmiş herhangi bir mahkeme kararı da sunulmadığından HMK'nın 209 (özellikle HMK'nın 209/2.maddesi gözetilerek) maddesine göre, söz konusu ihtiyati tedbir talebinin kabulü için yasaca aranan yaklaşık ispata yeterli koşulların bulunmaması nedeniyle tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir. Hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı kamu borçlusu ...Ltd.Şti hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan Yasa'nın 79.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini kamu borçlusuna bir borçları olmadığından 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Dava; 6183 Sayılı Yasanın 79. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Anılan madde uyarınca haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs,borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak, borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. 3.kişinin süresinde itiraz etmemesi halinde mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur. Herhangibir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde 3.kişi, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tesbit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır....
nun 89. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. İİK'nun 89/III. Maddesine göre, üçüncü haciz ihbarnamesini alan 3. şahsın 15 günlük sürede menfi tespit davası açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, re'sen nazara alınması gerekir. Somut olayda, davacı üçüncü şahsa haciz ihbarnameleri usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, 3. haciz ihbarnamesi 19.11.2008 tarihinde tebliğ edildiği halde iş bu menfi tespit davası yasal 15 günlük hak düşürücü süreden sonra 22.08.2011 tarihinde açıldığından süresinden sonra açılan davanın reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....