Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı tarafın savunmasında da belirttiği üzere davaya konu ağaçlandırma sahasına olay gününden öncesinde de başkaca hayvan sürülerinin girebileceğinin anlaşıldığı, zira dava konusu ağaçlandırma sahasının kenarında yol olduğu, ne kadarlık bir zarara davalıların hayvanlarının sebebiyet verdiğinin tam olarak anlaşılamadığı, dolayısıyla tüm zarardan davalının sorumlu tutulmasının hakkaniyete uygun olmadığı, TBK 50/2 maddesi gereğince hakkaniyet indirimi uygulanmasının isabetli olacağı sonucuna varılmış olup, mahkemece hükmolunan tazminat miktarı üzerinden takdiren % 60 oranında hakkaniyet indirimi uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır. Dosyada mahkemece yapılan hesaplama ile tazminat miktarı usulüne uygun olarak tespit edildiğinden davacı vekilinin istinaf talepleri ise yerinde değildir....

Orman Yasası’nın ağaçlandırma giderine ilişkin 114. maddesinde ise, “her türlü orman suçu ile tahrip olunan ve yakılan sahalar” için ağaçlandırma giderinden söz edilmektedir. Bu nedenle, daha önceden tarım arazisi haline getirilen yeri kullanmaya devam eden davalı hakkında ağaçlandırma giderine hükmedilemez. Zira, davalı tarafından maddede belirtildiği şekilde yakılan veya tahrip olunan bir orman sahası yoktur. Şu durumda istemin reddi gerekir. Mahkemece, kabul kararı verilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre, öteki temyiz itirazlarının ise incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Adana Orman İşletme Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı Sami Adamhasan aleyhine 07/07/2015 gününde verilen dilekçe ile Orman Kanunu'na muhalefet nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/01/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, 6831 sayılı Orman Kanunu'na muhalefet nedeniyle ağaçlandırma gideri istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Yönetmeliğin 12. maddesinin 10. fıkrasına ilişkin kısım yönünden; Yönetmeliğin 12. maddesinin 10. fıkrasında "Gerçek veya tüzel kişiler tarafından çeşitli gayelerle kullanılmakta iken kesinleşen orman kadastrosu neticesinde veya mahkeme kararı ile orman sayılan yerler içerisinde kalan sahalara özel ağaçlandırma ve özel imar ihya gayesi ile müracaatta bulunulması durumunda; bu sahalarda özel ağaçlandırma ve özel imar ihya yapılması amacıyla orman-halk ilişkilerinin bozulmaması için önceden kullanan gerçek veya tüzel kişilere izin verilebilir. Bu tür alanlarda Devlet ormanları için geçerli olan 0,5 hektarlık alt sınır aranmaz. Bu şekilde verilecek izinlerde bölge müdürü veya yardımcısı başkanlığında, ağaçlandırma/ağaçlandırma ve silvikültür şube müdürü, ilgili işletme müdürü, ilgili işletme şefinden oluşan komisyon marifetiyle izin raporu düzenlenir ve saha izni Genel Müdürlükçe verilir." kuralı yer verilmiştir....

        Hükme esas alınan bilirkişi raporunda zararın meydana gelmediği yönündeki görüş doğru olmakla birlikte arazinin orman olarak doğal yapısının bozulduğu ve bu nedenle ağaçlandırma gideri hesaplanması gerektiği yönündeki görüş, gerek Yargıtay ceza dairelerinin gerekse hukuk dairelerin istikrarlı uygulamalarına aykırıdır. Şu durumda; davalının 6831 sayılı Kanun'un 114. maddesi uyarınca, ağaçlandırma giderinden sorumlu tutulamayacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; 6831 sayılı yasa kapsamında yangına sebebiyet verme suçu nedeniyle davalı hakkında 16/02/2010 tarih ve 4/4 nolu suç tutanağı tanzim edildiğini ileri sürerek, 6.153,00 TL ağaçlandırma gideri, 375,00 TL yangın iaşe gideri, 518,40 TL araç masrafı, 800,00 TL arazöz masrafı olmak üzere toplam 7.846,40 TL tutarındaki zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 23.03.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile dava sebebini davalının kendi fiilinin yanında aile reisinin denetim görevini yerine getirmemesi nedenine de dayandırarak genişletmiştir....

            Eldeki davada mahkemece icra edilen keşif sonrasında tanzim edilen 16/10/2020 havale tarihli orman bilirkişi raporunda; su hattı kazısı yapılan alanda ağaç ve fidan zaiyatı olmadığı, kazı alanının orman sahasında açma, ekim ve dikim şeklinde bir müdahalede bulunulmadığı, dava konusu alan üzerindeki bitki örtüsünün 2013 yılından bu zamana kadar geçen süre zarfında eski halini aldığı belirlenmiştir. 6831 sayılı Orman Kanununun 113. maddesinde "Bu Kanunla yasaklanan fiilin dikiliden ağaç kesilmesine taalluku halinde ağaç müsadere edilmiş olsa dahi talep halinde hükmolunacak tazminat mahalli rayice göre hesaplanır." 114. maddesinde ise "Her türlü orman suçları ile tahrip olunan veya yakılan sahalar için, bu Kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca, ağaç cinsine göre cari yıl içindeki mahalli birim saha ağaçlandırma gideri esas tutularak ağaçlandırma masrafına da hükmolunur." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

            Dava, 6831 sayılı Orman Kanunu’na muhalefet nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı hakkında orman alanını işgal ve faydalanma eyleminden dolayı suç tutanağının düzenlendiğini, anılan tutanak esas alınarak davalı hakkında ceza mahkemesinde kamu davası açıldığını, yapılan yargılama sonunda, davalının cezalandırılmasına dair kararın verildiğini, davalının eylemi nedeniyle davacı idarenin ağaçlandırma gideri zararının doğduğunu belirterek oluşan maddi zararın tazmini isteminde bulunmuştur....

            İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararında; davacı şirket lehine 182.826,92 m²'lik alanda ile Bandırma RES projesi kapsamında türbin alanı, ulaşım yolu ve yeraltı ENH Tesisi için 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca izin verildiği, verilen izin karşılığı olarak 203.179,21-TL ağaçlandırma bedeli alındığı, Orman Kanununun 17/3 ve 18 İnci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliğinin 9. maddesinde ağaçlandırma bedelinin neye göre nasıl belirleneceğinin açık olduğu, ilk olarak bu hüküm uyarınca 203.179,21-TL ağaçlandırma bedelinin tahakkuk ettirildiği ve tahsil edildiği, ancak dava konusu işlemin dayanağı olarak gösterilen Orman Genel Müdürlüğü emiri uyarınca belirlenen ilave ağaçlandırma bedelinin belirlenmesine ilişkin işlemin dayanağının olmadığı, Orman Kanunun 17/3 ve 18'inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği hükmüne aykırı olarak ilave ağaçlandırma bedeli tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık olmadığı...

              gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca, Hükümden " ağaçlandırma gideri üzerinden takdir olunan 1.500,00 TL nisbi vekalet ücretinin sanıklardan alınarak katılan kuruma verilmesine" bendinin çıkarılması ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu