Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; davalının kötü niyetli olduğunu, bu sebeple tapu iptali ve tescil talep edebilmek için 6292 sayılı Kanun kapsamında yapılan satışın iptalinin dava şartı olmadığını ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 6292 sayılı Kanun gereğince yapılan satış işlemi ile Hazine mülkiyetinden çıkan taşınmazda tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun'un Ek 4 üncü maddesi ve 6292 sayılı Kanun'un 6. maddesi, 3....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına oluşan tapu kaydının kısmen iptali ile tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/389 E. - 2019/143 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına oluşan tapu kaydının kısmen iptali ile tescil istemine ilişkindir. İlk derece Beykoz 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 6292 Sayılı Kanun Gereğince Yapılan Satış Sonucu Oluşan Tapu Kaydının İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Kullanım kadastrosu sırasında Termal İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 213 ada 14 parsel sayılı 10.848,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1981 yılından beri ...’un kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 08.07.2010 tarihinde tescil edildikten sonra 27.05.2013 tarihinde 6292 Sayılı Kanun gereğince ...'a satılarak bu kişi adına kayden intikal ettirilmiştir....
Dava 6292 sayılı Kanun uyarınca bedelsiz iade ve tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece davacının talebinin 6292 sayılı Kanunun 7. maddesine dayalı iade talebi olduğu ve bu talebin idari bir iş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkeme kararı usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, Davacının istemine bağlı olarak davanın görüleceği yetkili ve görevli yargı biriminin belirleneceği açıktır. Davacı, taşınmazın maliki olduğu iddiasıyla bir tapu kaydına dayanarak adına tescilini talep etmekte ise talep adli yargı kolunca incelenecek olup, şayet davacının yalnızca 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında talepleri bulunmakta ise talep idari yargı kolunun görev kapsamında olacaktır. Nitekim Danıştay 8. Dairesinin 21/02/2018 gün ve 2015/14985 E. - 2018/991 K. sayılı kararı da bu yöndedir....
Kanun) gereği satılarak devredildiği, dava dilekçesindeki açıklamalara göre davacının talebinin, zilyetliğinde bulunduğunu iddia ettiği bu taşınmazdaki alanın kendi adına kayıtlı bulunan 25954 ada 1 parsel ... taşınmaza eklenerek nizalı kısmın tapusunun iptali ile adına tesciline ilişkin olduğunu, davanın 08.10.2019 tarihinde açıldığını, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra tapu iptaline veya zilyetlik şerhi verilmesine yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığını, davacının eldeki davayı 6292 ... Kanun uyarınca yapılan satış işleminden sonra açtığı ve davalıya ait tapu kaydının idarece yapılan satış işlemi neticesinde oluştuğu bu nedenle dayanak satış işlemi iptal edilmedikçe tapu kaydının iptali ve tescil istemli dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Davalı ...; davanın kadastro yenilemesine itiraz ve hatalı ölçümün iptali davası olarak açılması gerektiğini, öncelikle davanın usulden reddi gerektiğini, dava konusu edilen taşınmaz bölümünün kendisine ait olduğunu belirterek, davanın öncelikle usulden aksi durumda ise esastan reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra tapu iptaline yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, davacının eldeki davayı 6292 ... Kanun uyarınca yapılan satış işleminden sonra açmış olup davalı tarafa ait tapu kaydı idarece yapılan satış işlemi neticesinde oluştuğuna göre, dayanak satış işlemi iptal edilmedikçe tapu kaydının iptali ve tescil istemli davanın görülebilmesinin mümkün olmayacağı" gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : 6292 Sayılı Kanun Uyarınca Oluşan Tapu Kaydının İptali Ve Tescili İLK DERECE MAHKEMESİ : Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8....
e devredildiği, taşınmazın 2/B vasfında olduğu, kullanım kadastrosu kesinleşerek, tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe veya tapusunun iptaline yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte açılması gerektiği, dava açılmadan önce davalı adına tapu kaydı oluşturulduğu, davacının tapu iptali ve tescil davası açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında Hazine adına ... sınırları dışına çıkarılıp 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/1021 Esas, 2012/1355 Karar sayılı kararı ile tapu kaydının beyanlar hanesine ... kullanımında olduğuna yönelik şerh verilmiş ve iş bu karar 10.01.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Bilahare, taşınmaz 6292 sayılı Kanun gereğince 18.11.2014 tarihinde ...'a satılarak bu kişi adına kayden intikal ettirilmiştir. Davacı ..., 25.09.2012 tarihinde taşınmazın zilyetliğini dava dilekçesine ekli satış senedi ile devraldığını ve uzun yıllardır kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek dava açmış, yargılama sırasında 04.01.2016 tarihinde ise davasını tapu iptali ve tescil isteğine yönelik olarak ıslah etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ...''in davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde; 1697 parsel sayılı taşınmazın tamamı davacıya ait olmasına rağmen 1/2 hissesinin davalıya satıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı 1/2 hissesinin tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiş, davalı vekili davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, dava dışı Hazine tarafından 6292 sayılı Kanun hükümlerine göre davalıya yapılan satış işleminin idari işlem niteliğinde olduğu, bahsi geçen idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilmediği, buna göre tapu kaydının dayanağı olan idari işlemin hukuki geçerliliğini koruduğu, dava konusu payın sicil dayanağı olan idari işlem iptal edilmeden tapu iptali ve tescil davasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf isteği Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....