Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kullanım kadastrou sonucunda Hazine adına tescil edilen taşınmazın 6292 sayılı Yasa uyarınca davalıya satılıp adına tescil edilmesinden sonra oluşan tapu kaydının yolsuz olduğu iddiası ile açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu Kesinleşerek Tapuya Tescil Edilen Taşınmazların Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kullanım kadastrosu sonucunda Hazine adına tescil edilen taşınmazın 6292 sayılı Yasa uyarınca davalıya satılıp adına tescil edilmesinden sonra oluşan tapu kaydının yolsuz olduğu iddiası ile açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu Kesinleşerek Tapuya Tescil Edilen Taşınmazların Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kullanım kadastrosu sonucunda Hazine adına tescil edilen taşınmazın 6292 sayılı Yasa uyarınca davalıya satılıp adına tescil edilmesinden sonra oluşan tapu kaydının yolsuz olduğu iddiası ile açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
nın kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 25.03.2016 tarihinde tescil edildikten sonra sırasıyla 04.10.2018, 16.10.2018 ve 04.10.2018 tarihlerinde 6292 Sayılı Kanun gereğince ... ...'ya satılarak bu kişi adına tapuda kayden intikal ettirilmiş, bilahare bu kişinin ölümü üzerine intikal nedeni ile taşınmazlar ... ... ve müşterekleri adına tescil edilmiştir. Davacı ..., 09.07.2019 tarihinde çekişmeli taşınmazların kullanım hakkının müşterek murisleri ...'ya ait iken muvazaalı olarak davalılar murisi ... 'ya devredildiğini ileri sürerek miras payına yönelik olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve iş bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ın fiili kullanımında olup, bu kişilere ait olduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 02.08.2010 tarihinde tescil edildikten sonra sırasıyla 7.2.2014, 7.3.2014 ve 7.3.2014 tarihlerinde 6292 sayılı Kanun gereğince 1/4 payları oranında ..., ... ve ...'a satılarak, sözü edilen paylar bu kişiler adına tapuda kayden intikal ettirilmiş, bilahare 9.10.2014 tarihinde ... payı da satış nedeni ile ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., 28.12.2015 tarihinde, taşınmazın kullanım hakkının müşterek muristen kaldığını ileri sürerek miras payına yönelik olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ın kullanımında olduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 13.07.2010 tarihinde tescil edildikten sonra 20.05.2013 tarihinde 6292 Sayılı Kanun gereğince ...'a satılarak bu kişi adına tescil edilmiş bilahare ise önce ... Darman'a, daha sonra ise ...'a satılarak bu kişiler adına tapuda kayden intikal ettirilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri, 03.05.2018 tarihinde, taşınmazın kullanım hakkının müşterek muristen intikal ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/ taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan Hazinenin satış işlemi 6292 sayılı Kanuna dayanan idari işlem niteliğinde olup, bu satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi hukuken mümkün değildir. Dolayısıyla, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Somut olaya gelince; davacı, eldeki davayı 23.02.2015 tarihinde açmış olup dava konusu 222 ada 75 parselin 1/3 hissesi 6292 sayılı Kanun uyarınca 06.05.2014 tarihinde davalı ...’a satılarak tapuda adına tescil edilmiştir....
Buna göre, Kanunun 9. maddesi hükümlerinin, ............. tarafından, taşınmazın 2/B alanında kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları bakımından uygulanması sözkonusu değildir. Dolayısıyla bu tür davalarda; yargılama sırasında, ............. davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmez veya vazgeçmeyeceğini bildirir ve tapu kütüğündeki 2/B belirtmesi de 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca terkin edilmemiş olursa, “.............nin davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmesi gerektiğinden, mahkemece davanın kabulü yönündeki karar yapılan Kanun değişikliği nedeniyle usûl ve kanuna aykırı olup, bozulması gerekmiştir.] denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, 6292 sayılı Kanun gereğince Maliye .............sinin davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ............. tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Buna göre, Kanunun 9. maddesi hükümlerinin, ............. tarafından, taşınmazın 2/B alanında kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları bakımından uygulanması sözkonusu değildir. Dolayısıyla bu tür davalarda; yargılama sırasında, ............. davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmez veya vazgeçmeyeceğini bildirir ve tapu kütüğündeki 2/B belirtmesi de 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca terkin edilmemiş olursa, “.............nin davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmesi gerektiğinden, mahkemece davanın kabulü yönündeki karar yapılan Kanun değişikliği nedeniyle usûl ve kanuna aykırı olup, bozulması gerekmiştir.] denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, 6292 sayılı Kanun gereğince ........ .............sinin davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ............. tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kabulüne, (B) harfi ile işaretli 1858 m2 ve (B1) işaretli 9,44 m2'lik bölümlerinin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Dairenin 13.07.2011 gün ve 2011/5131-9246 sayılı kararıyla düzeltilerek onanmış, daha sonra davalılar vekili karar düzeltme istemiş, Dairenin 07.11.2012 gün ve 2012/10969-12199 sayılı kararıyla "onama kararından sonra 19.04.2012 tarihinden sonra yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun uygulanması gerektiği" gerekçesiyle önceki onama kararı kaldırılarak hüküm bozulmuştur....