Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....

    Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Kanun, bu hükümde görevli Mahkemeyi göstermemiştir. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğinde olduğu ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre de, görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıp karara bağlanacağı açık ve tartışmasızdır....

      in adının değiştirilmesi talebinin kabulüne ilişkin takdirde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

        Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Kanun, bu hükümde görevli mahkemeyi göstermemiştir. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğinde olduğu ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre de, görevli asliye hukuk mahkemesinde açılıp karara bağlanacağı açık ve tartışmasızdır....

          Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Kanun, bu hükümde görevli mahkemeyi göstermemiştir. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğinde olduğu ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre de, görevli asliye hukuk mahkemesinde açılıp karara bağlanacağı açık ve tartışmasızdır. Dolayısıyla çocuğun önadının değiştirilmesi için yasal temsilcileri tarafından açılan davalarla, ergin kişilerin ad ve soyadlarının değiştirilmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde yer alan hüküm gereğince asliye hukuk mahkemesi olduğunda bir duraksama bulunmamaktadır....

            Mahallesi çalışma alanında bulunan 2737 ada 5 parsel sayılı, 242.14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1989 tarihinden itibaren ... oğlu ...'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... oğlu ... beyanlar hanesinde kimlik bilgilerinin yanlış yazıldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında davacının ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 2737 ada 5 parsel sayılı taşınmazın beyan hanesinde yazılı olan ''... oğlu ... ''ibaresinin ''... oğlu ... ''olarak tashihine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Müdürlüğüne izafeten Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Davalının müşteki sıfatı ile Bornova Cumhuriyet savcılığının 2002/16353 esas sayılı takip dosyasına kredi kartındaki imzanın kendisine ait olmadığı isminin ve nüfus bilgilerinin kullanıldığı yolunda sahtecilik ve dolandırıcılık şikayetinde bulunduğunu, soruşturmanın halen devam ettiği anlaşılmaktadır. Gerek savcılık evrakında gerek dosya içerisinde yer ... davalının şikayet dilekçesindeki, kuryenet belgesindeki kredi kartı sözleşmesindeki davalı imzalarının çıplak gözle incelendiğinde farklı olduğu anlaşıldığı gibi davacı Cumhuriyet Savcılığına verdiği 2.4.2004 tarihli dilekçesinde; kredi kartı başvurusu esnasında alınan nüfus cüzdanı fotokopisi ile icraya itiraz esnasında ibraz edilen nüfus cüzdanı örneklerinin farklı olduğunu kabul etmektedir. Durum böyle olunca,30.5.2002 tarihli kredi kartı sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olup olmadığının araştırılması gerekir....

                Anayasa Mahkemesi'nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk, Bozmayı gerektirmiş ise de yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların çıkartılması ile yerine "TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-...'ın "başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçundan mahkumiyetine dair hükme yönelen temyiz itirazlarına gelince; .,.....

                  kendilerine güvenli bir hayatın sağlanabilmesi için 6284 sayılı Kanun gereğince müvekkili ile çocuklarının adreslerinin resmi kayıtlarda gizli tutulmasını talep ettiği, mahkemece talebin kabul edilerek davacı kadın ve ortak çocuklar hakkında kimlik ve adres bilgilerinin kayda alınarak gizli tutulması ve kendisine yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilmesine karar verildiği görülmüştür....

                    Dava nüfus kaydında yer alan ana adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. ..... mahkemesince yapılan yargılama sonrasında verilen karar Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 23.2.2009 tarih ..... kararı ile "Dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinden kaynaklanan nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davaya Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerekir." şeklinde görev yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar sonucunda dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Asliye Hukuk Mahkemesince dava nüfus kaydının düzeltilmesi olarak nitelendirilerek karar verilmiştir. Bu açıklamalar karşısında temyiz incelemesi Yüksek 18. Hukuk Dairesine aittir. Anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiği anlaşılmakla görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Yüksek Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu