İlk Derece Mahkemesince davanın, 6284 sayılı yasanın 4/1. maddesinde belirtilen koruyucu tedbir talebine ilişkin olmayıp 5490 sayılı yasanın 36. maddesine dayalı nüfus kaydının düzeltilmesi talebine yönelik olduğu, isim ve soy isim değişikliğine ilişkin davanın da ispatlanamadığından bahisle reddine karar verilmiştir. Dosya arasına getirtilen Kayseri 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun Soy Bağının Değiştirilmesi, Yalan Beyanda Bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet I-) Sanık hakkında “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesinde: 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca, sanık hakkında mahkemece doğrudan hükmedilen 1.500 TL adli para cezasına dair hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, II-) Sanık hakkında “Çocuğun soybağını değiştirme veya gizleme” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince; Çocuğun soybağının değiştirilmesi suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "Topluma Karşı Suçlar” kısmının "Aile düzenine karşı suçlar" bölümünde yer alan 231. maddesinde; (1) Bir çocuğun...
GEREKÇE 1. 5237 sayılı Kanun'un 267 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması halinde ise 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun (5326 sayılı Kanun) 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşmaktadır. 2....
Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....
Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur. Somut olayda, hakkında yaralama suçundan ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İftira HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: 1-5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....
Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....
Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....
Kimlik numarası değişikliği ile ilgili talepten vazgeçildiği, nüfus kayıtlarının değiştirilerek yeni kayıt oluşturulmasının yasal olarak mümkün olmadığı, isim ve soyadı değişikliği ile ilgili haklı bir sebebin varlığı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 4.maddesi (ç) bendinde “Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması halinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.” hükmü düzenlenmiştir....
Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Laboratuvarı Müdürlüğü'nün 06.11.2013 tarihli uzmanlık raporu ile "nüfus cüzdanındaki fotoğraf değişikliği yöntemi ile gerçekleştirilen tahrifatın ilk bakışta kolaylıkla dikkati çekecek nitelikte yapılmış olması nedeniyle aldatma kabiliyetine haiz olmadığının" tespit edildiği, dosya içerisinde bulunan olay ve yakalama tutanağında nüfus cüzdanının ön yüzünde soğuk mühür izinin bulunmadığının ve fotoğrafın sonradan yapıştırılmış olduğunun belirtilmiş olması karşısında; Nüfus Hizmetleri Kanununun uygulanmasına ilişkin Yönetmelik’in 130. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ‘‘soğuk damga fotoğrafın üzerine gelecek ve fotoğrafın görüntüsünü bozmayacak şekilde ve nüfus cüzdanının plastikle kaplanması işleminden sonra ay-yıldıza doğru uygulanır.’’ hükmüne uygun şekilde fotoğraf üzerindeki soğuk damga izi bulunmayan nüfus cüzdanının bu hali ile aldatıcılık niteliği bulunmayacağından, TCK'nin 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun da yasal unsurlarının...