WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 6183 sayılı AATUHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Somut olayda dosya kapsamından; davalı ...’ın dava konusu vergi borcunun 2005 yılı Mayıs ayından 2010 yılı Kasım ayına kadar olan döneme ilişkin olduğu iptali istenen tasarrufun ise 06.10.2009 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır....

    Dava, 6183 sayılı Yasa'nın 24 devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1.Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekili ile davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2. 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarında da borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olması ve tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması gerekir. Somut olayda, davalı borçlu şirket hakkında yapılan takibin dayanağı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketici ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğünce verilen 10.08.2010 tarihli idare para cezasına dayanmaktadır....

      Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalılar 3. kişi ... ve ...'ın borçlu ...'ın çocukları olmasına, 6183 sayılı Yasanın 28/I-1 bendinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine buna ilaveten davalılar ... ve ...'ın annesi olan borçlu ...'...

        Aciz belgesinin varlığı sadece İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için önkoşul olup 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için ibraz edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Gerek 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı, gerekse İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının görülebilirlik koşullarından biri, mahkemece de belirlendiği gibi alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmiş olmasıdır. Somut olayda davalı borçlu hakkında 6183 Sayılı Yasa gereği çıkarılan ödeme emri idare mahkemesinin kesinleşen kararı gereğince “ davacı ... ile aralarında vekalet ilişkisi bulunan idarenin, sözkonusu zararı alacak davası olarak tahsil etmesi gerekirken 6183 Sayılı Yasa uyarınca ödeme emri düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğu” gerekçesiyle iptal edilmiştir....

          nın ise kardeşi olmasına, 6183 sayılı Kanun’un 28/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine buna ilaveten davalı ... ve Zehra'nın, borçlu İdris'in amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 S.K. m.30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekili ile davalılar ... ve ...'in sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının yaptığı takiple ilgili 2007, 2008, 2009 2010 ve 2011 yıllarına ait vergi borçlarından dolayı mevcut bulunan davacı alacağının sağlanması yönünden tasarrufun iptaline karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir....

            nın ise kardeşi olmasına, 6183 sayılı Kanun’un 28/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine buna ilaveten davalı ... ve Zehra'nın, borçlu İdris'in amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 S.K. m.30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekili ile davalılar ... ve ...'in sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının yaptığı takiple ilgili 2007, 2008, 2009 2010 ve 2011 yıllarına ait vergi borçlarından dolayı mevcut bulunan davacı alacağının sağlanması yönünden tasarrufun iptaline karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir....

              Söz konusu dava 6183 Sayılı Yasaya dayalı tasarrufun iptali mahiyetli bir davadır. Davacı şirketlerin, borçlu olan şirketin borçlarından sorumlu tutulmasını talep etmiştir. Amme alacakları tahsili usulü hakkında kanunun 24. maddesi uyarınca tasarrufun iptali mahiyetli davada uygulanacak 27, 28 ve devamı maddelerle ilgili yargılama yetkisi genel mahkemededir. 6183 Sayılı Yasanın 30 . maddesinin şartlarının bulunup bulunmadığı değerlendirilecektir. Mevcut davada davacı tarafın tacir sıfatı bulunmadığı gibi, çekişme her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklı değildir. Ticari dava olarak nitelendirilemez. Belirtilenler ve dosya içinde mevcut İzmir BAM 5. Hukuk Dairesi'nin 2021/2915 Karar sayılı tedbirle ilgili kararı da bulunmakla eldeki davanın görülme yeri genel mahkemedir. Açıklanan nedenlerle, İzmir 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....

                İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; 6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, mevcut davanın yalnızca İİK'nin tasarrufun iptali hükümlerine göre değil 6183 sayılı yasaya göre de açılan bir dava olduğunu, bu nedenle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. III. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: 7. Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 8. 6183 sayılı Yasa uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi içinde borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir. Ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir....

                Mahkemece,davacı idare tarafından gönderilen 19.07.2006 tarihli ödeme emrinin iptali için dava açıldığı,... 2.İdare mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasından ödeme emirinin iptaline karar verilerek kesinleştiği buna göre 6183 sayılı Yasa kapsamında kesinleşmiş bir takipten ve buna bağlı olarak kesinleşmiş bir alacağın varlığından söz edilemeyeceğinden bahisle ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu tür davalarını görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında kesinleşmiş bir takibin varlığı da gereklidir. Ancak dava koşullarındaki eksikliklerin yargılama sırasında tamamlanması mümkündür. Somut olayda davacı tarafından borçlu ... hakkında takip yapılmış ilk çıkırtılan 19.07.2006 tarihli ödeme emri iptal edilmiş isede aynı takip dosaysından bu kez 08.06.2015 tarihli ödeme emri tebliğ edilmiştir....

                  Davalı borçlu, cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkemece, uygulamada tarafların anlaşmalı boşanmaları halinde eşe yapılan mal temliklerinin iptale tabi tasarruf gibi kabul edildiği, zira bu tür temliklerde mahkemenin genellikle tarafların anlaşmalı biçimindeki iradelerini esas alarak hüküm kurduğu, tasarrufun taraflarının karı-koca olmaları, davacının asıl amacının boşanmaya ilişkin mahkeme hükmünün iptali değil taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun iptali olması dikkate alınarak, 6183 Sayılı Yasanın 27. ve devamı maddelerinde düzenlenen yasal koşulların oluştuğu, davanın haklı ve yerinde olduğu kanaatine varıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir...

                    UYAP Entegrasyonu