WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 Sayılı Yasa’nın 79. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı vergi alacaklısı idarece davacı üçüncü kişi bankaya gönderilen haciz bildirisine itiraz edilmeyerek borç davacı zimmetinde sayılmış, davacı da yine aynı Yasa’nın verdiği olanaktan yararlanarak eldeki menfi tespit davasını açmıştır...

    nun 79. maddesinin uygulanmasından kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. maddesinin 16. fıkrasında "Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102'nci ve 106'ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır." Aynı maddenin 19. fıkrasında da "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir." (506 SSK.'nun 80/IV-VI fıkraları) denilmektedir. Somut olayda daha önce iş mahkemesi sıfatıyla verilen karar Yargıtay 21....

      Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre davacının dava dışı borçluya bir borcunun olmadığı anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı şirket, davalı vergi idaresinin kendisine gönderdiği haciz ihbarnamesine 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesin de belirtilen 7 günlük sürede itiraz etmediğinden borç uhtesinde sayılmıştır. Ancak yine anılan yasanın 79/4.maddesine göre 1 yıl içinde genel mahkemlerde menfi tesbit davası açma hakkı bulunduğundan, buna göre davacı eldeki davayı açmıştır....

        Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Davacı banka, davalı vergi idaresinin kendisine gönderdiği haciz ihbarnamesine 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesin de belirtilen 7 günlük sürede itiraz etmediğinden borç uhtesinde sayılmıştır. Ancak yine anılan yasanın 79/4. maddesine göre 1 yıl içinde genel mahkemlerde menfi tesbit davası açma hakkı bulunduğundan, buna göre davacı eldeki davayı açmıştır....

          DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/12/2021 KARAR TARİHİ : 15/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİ: "... San. İsimli şirketin sahibi ve müdürü olduğunu, şirketi 28/01/2016 tarihinde ... ... ile birlikte kurduklarını, kendisinin %40, ... ...'ın %60 hissesinin olduğunu, 05/07/2017 tarihinde ... ...'ın da hissesini satın aldığını, Kemeraltı Vergi Dairesi'nin ... vergi kimlik numaralı mükellefi ... Elektronik Ticaret Hizmetleri Limited Şirketi'nin sorumlusunun ... ... olduğunu, vadesi geçmiş ve ödenmeyen vergi borçları nedeniyle ... San.Şirketine halen ortaklığının bulunuyor olduğu gerekçesi ile hak, alacak, ortaklık ve kar payı üzerine 6183 sayılı Kanunun 79.maddesi gereğince haciz konulduğunu, ... ...'...

            Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir....

              Kamu borçlusunun bu davada, hukuken ve maddeten böyle bir borcu olmadığını kanıtlayarak ödeme emrini iptal ettirmesi mümkündür. 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi hükmünde öngörüldüğü üzere yasal sürede itiraz edilmemesi nedeniyle haciz ihbarnamesinin kesinleşerek hacze konu borcun 3.şahsın zimmetinde sayılması takip hukuku kapsamında bir kesinleşme olup bu durumun; özellikle 6183 sayılı Kanunda, İcra İflas Kanununun 72. maddesine muadil bir hüküm bulunmadığı bir başka ifade ile menfi tespit davası açılmasına yasaca cevaz verilmediği olgusu gözetildiğinde; ödeme emrine itiraz kapsamında İş Mahkemesinde açılacak bir davada 3.şahsın maddi hukuk anlamında borçlu olmadığını kanıtlamasına yasal engel teşkil etmeyeceği söz götürmez. Hal böyle olunca 3.şahsın 6183 sayılı Kanunun 58. maddesi hükmüne göre Kurum aleyhine açacağı ödeme emrinin iptali davasında Kurum borçlusuna karşı borcu olmadığını ya da malın yed’inde bulunmadığını iddia ve ispat etmesi mümkündür....

                ne kesinlikle ödenmeyen bir borcu bulunmadığını, dolayısıyla davalı Vergi Dairesine 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi kapsamında herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı Vergi Dairesince hiçbir araştıma yapılmadan somut bilgi ve belge sunulmadan sadece BS formunda müvekkilinin adının yer aldığından bahisle 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi uyarınca takibe alınarak 21.928,00- TL'nin tahsili cihetine gidilmesi hukuken kabul edilemeyeceğini, süresi içerisinde iş bu davayı açıklarını belirterek müvekkilinin davalı idareye 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi kapsamında 29.07.2019 tarih ve 2019072464Ngd0000592 sayılı haciz bildirisine konu 21.928,00- TL tutarında borçlu olmadığının TESPİTİNE karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair karar verilmiştir....

                Mahkemece iddia,savunma, toplanan deliller, 9.5.2008 ve 28.2.2011 tarihli bilirkişi raporu gereğince davacının 12.6.2006 tarihi itibarıyla vergi borçlusuna borcunun bulunmadığı gibi borçlu şirketten alacaklı olduğunun anlaşılması karşısında davalı vekilinin borcun sıfırlanmadığına ilişkin itirazına itibar edilemiyerek davacının dava tarihi itibarıyla takip borçlularına borçlu bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne davacının ... Vergi dairesinin 2006/630 sıra nolu haciz bildirimine ve dosyasına ilişkin olarak davalıya borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Yasanın 79.maddesi gereğince açılmış menfi tesbit istemine ilişkindir....

                  Dava, 6183 Sayılı Kanun'un 79/4.maddesine göre açılan menfi tespit istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 6183 sayılı Kanun'un 79/4.maddesine göre, "Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir..."...

                  UYAP Entegrasyonu