den herhangi bir alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi gereğince haciz bildirisine 7 günlük süresi içerisinde itiraz etmeyen davacının, aynı yasanın 79/IV. mad- desi uyarınca 1 yıllık süresi içerisinde açmış olduğu menfi tespit davasında haciz bildirisinin tebliği tarihinde kamu borçlusuna karşı borçlu olmadığının bilirkişi raporu ile belirlenmiş olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi uyarınca alacaklı kamu idaresi tarafından kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü kişi, aynı bentte gösterilen nedenlere dayanarak haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak itiraz edebilir...
Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır…” şeklinde değiştirilmiş olup anılan değişiklikle birlikte, herhangi bir nedenle 7 günlük itiraz süresini geçirmiş olan üçüncü şahısların, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde menfi tespit davası açabilme imkanını getirdiği gibi, yine aynı yasanın 6.maddesi ile 6183 sayılı Yasaya eklenen geçici 9.maddesiyle de, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, 6183 sayılı Yasanın 79 uncu maddesine göre tebliğ edilen haciz bildirisine süresinde itiraz etmemiş olan ancak haciz bildirisinin tebliğinden itibaren 79'uncu maddede düzenlenen bir yıllık dava açma süresi geçmemiş bulunan üçüncü şahıslarca, kalan süre içinde menfi tespit davası açabilme imkanını...
Ancak, 6183 sayılı Kanun'un 79/4. maddesi menfi tespit davası açılabileceğine izin vermiş olmakla birlikte bu yol, üçüncü kişiler bakımındandır. Bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21- 623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir.) Herhangi bir nedenle itiraz süresininin geçirilmesi halinde üçüncü kişi, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyle amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4)....
Mahkemece davacının borçlu olduğu miktarın tesbiti için bilirkişi raporu alınmış isede yasal gerekçeler içermeyen ve denetimten uzak bir rapor niteliğinde olduğu görülmüştür. 6183 sayılı yasanın 21.maddesi " .üçüncü şahıslar tarfından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerinde amme alacağı için haciz konulursa bu alacak da hacze iştirak eder ve aralarında satış bedeli garameten taksim olunur.genel bütçeye gelir kaydedilen vergi resim harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde 2004 sayılı ... ve iflas Kanunun 268 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi hükmü uygulanmaz."" hükmünu içermektedir. Mahkemece yapılacak iş, davacının haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 6183 sayılı yasanın 21 ve 71.maddeleri gözönüne alınarak çalışanı ...'...
Diğer yandan 5510 sayılı yasanın 88. maddesinin 16. fıkrasında; Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı yasanın 51, 102, 106. maddeleri hariç diğer maddelerinin uygulanacağının, 19. fıkrada ise Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı yasanın uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğunun öngörülmesi karşısında, davanın iş mahkemesinde görülmesi ve sorumluluğun da 6183 sayılı yasanın 35. maddesi kapsamında irdelenmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılamıyorum....
Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “…Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu olanak, kamu borçluları için tanınmamıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Yasanın 79/4. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit isteğine ilişkin olup dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Yasanın 79/4. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit isteğine ilişkin olup dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Yasanın 79/4. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit isteğine ilişkin olup dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemes :Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Yasanın 79/4. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit isteğine ilişkin olup dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....