Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü 2003/759 sayılı icra dosyası kapsamında cebri icra yoluyla devredildiği, daha sonra 21/04/2005 tarihinde Yıldıray ... tarafından davalı 4.kişi konumundaki ...’a devredildiği ve onun tarafından da 11/08/2005 tarihinde dava dışı ...’e satıldığı anlaşılmaktadır. Borçlu ile 3. kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan borçlunun veya 3.kişinin veya her ikisinin de dava dilekçesinde yer almaması halinde yer almayan tarafa (... Birleşik Tekstil Tur.İnş.San.Şti. ve Yıldıray ...’a) dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması gerekirken taraf teşkili sağlanmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- 6183 Sayılı Yasanın 26. maddesinde İİK 284. maddesine paralel biçimde kamu alacağından dolayı açılan tasarrufun iptali davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde açılması öngörülmüştür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili,davalı kamu borçlusu ... hakkında 6183 sayılı yasa gereğince takip yapıldığını, alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazını 02.09.2010 tarihinde eski eşi ve aynı zamanda asıl borçlu olan dava dışı ... Sağlık ...Ltd.Şti ortağı olan ... ...'in babası diğer davalı ...'e devrettiğinden davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, borçlunun davalı torununa yaptığı satış işleminin 6183 sayılı Yasanın 28/1 maddesi gereğince bağışlama hükmünde olup iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne davalılar arasındaki dava konusu 7.5.2004 tarihli tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı borçlunun torununa yaptığı satış işleminin yasanın 28/1 ve 30.maddeler gereğince iptale tabi bulunmasına ve davanın yasanın 26. maddesi gereğince tasarruf tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olmasına göre, davalı ...'ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 281.40....

        Bu tür davaların görülebilmesi için borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılması, bu takibin kesinleşmiş bulunması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra gerçekleştirilmesi ve iptali istenen tasarruf tarihinden dava tarihine kadar da 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmemiş olması gerekir. Ancak 6183 sayılı yasadan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarında, aciz belgesine gerek olmayıp, borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmesi yeterlidir. Açıklanan bu dava ön şartlarının bulunması halinde ise; mahkemece 6183 sayılı AATUH'nın 27,28,29 ve 30.maddelerinde yazılı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılıp belirlenmelidir. Somut olayda; davalı T4 kanuni temsilcisi ve ortağı olduğu dava dışı Loça Denizcilik ..... LTD. Şirketi ile Mercan Gemi.........

        in temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa uyarınca borçlunun iptale tabi tasarrufları 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde düzenlenmiştir. Sözkonusu iptale tabi tasarrufları düzenleyen yasa maddeleri gözönüne alındığında borçlu ile tasarrufta bulunan 3. kişi arasındaki iptale tabi tasarruflar ivazsız tasarruflar başlığı altında 27. maddesi, bağışlama sayılan tasarruflar başlığı altında 28. maddesi ve hükümsüz sayılan diğer tasarruflar başlığı altında 29. maddesinde düzenlendiği görülmektedir. Dördüncü ve diğer kişiler yönünden tasarrufun iptali 6183 sayılı Yasa'nın 30/I. maddesi uyarınca borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının bu kişilerce bilindiği veya bilinmesini gerektirir açık emarelerin bulunduğu hallerde sözkonusu olabilecektir....

          Pala’nın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ... 11 parsel sayılı taşınmaz üzerine inşa edilmekte olan kargir binanın 76/864 hissesi ve bu hisseye karşılık gelen zemin kat, 2 nolu meskenin kat irtifakına ayrılan 76/288 arsa payının 1/3 hissesinin vergi mütellefi ... tarafından davalı ...’na satışına ilişkin 19.3.2002 tarihli tasarrufun borçlu ...’nun 2002-2003 yıllarına ait vergi borcunun tahsili amacıyla 6183 sayılı Yasanın 30.maddesi gereğince iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı AATÜHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yasanın 25.maddesinde asıl borçlunun davalı olarak gösterilmesi gerektiği hususunda bir açıklık bulunmamasına rağmen İİK’nun 282.maddesi kıyas yoluyla uygulanarak 6183 sayılı yasaya göre açılan iptal davalarında da asıl borçlu davalı olarak gösterilmelidir. Yargıtay uygulaması da bu yöndedir....

            dan devralan davalı 3.kişi ... borçlunun kardeşi olup, 6183 sayılı yasanın 30. maddesi kapsamında borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davalarında dava kabul edildiği takdirde tasarruf tarihine kadar olan vergi borcu ferileriyle hesaplanarak bu miktar üzerinden tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekir. Somut olayda, davacı ..., dava dilekçesinde vergi mükellefi olan ... İnş. Tic. Ltd. Şti.'nin vadesi geçmiş toplam 154.478,83 TL vergi borcunun bulunduğunu belirtip, tasarrufun iptalini istemiştir. Tasarruf (satış) tarihi 08.01.2008’dir....

              Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı yasaya göre yapılan takipte borçlunun vergi borcunun tahsiline engel olmak için kızı ve damadına yaptığı tasarrufların anılan yasanın 28/1 maddesi gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden davalıların aşağıda yazılı bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-6183 sayalı Yasa’nın Madde 31 .maddesine göre “ 27, 28, 29 ve 30 uncu maddelerde sözü edilen tasarruf ve muamelelerden faydalananlar elde ettiklerini, elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini vermeye bu kanun hükümleri dairesinde mecburdurlar. Bunlar karşılık olarak verdikleri şeyden dolayı alacaklı amme idaresinden bir talepte bulunamazlar.” hükmünü içermektedir....

                Aciz belgesinin varlığı sadece İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için önkoşul olup 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için ibraz edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Gerek 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı, gerekse İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının görülebilirlik koşullarından biri, mahkemece de belirlendiği gibi alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmiş olmasıdır. Somut olayda davalı borçlu hakkında 6183 Sayılı Yasa gereği çıkarılan ödeme emri idare mahkemesinin kesinleşen kararı gereğince “davacı ... ile aralarında vekalet ilişkisi bulunan idarenin, sözkonusu zararı alacak davası olarak tahsil etmesi gerekirken 6183 Sayılı Yasa uyarınca ödeme emri düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğu” gerekçesiyle iptal edilmiştir. Bunun üzerine işbu davanın devamı sırasında davacı idare tarafından davalı borçlu hakkında Mersin l....

                  O halde mahkemece, davalı borçlunun vergi borcunun doğduğu tarih belirlenmeli, davalılar arasındaki tasarruflardan boşanma davası öncesi ve sırasında yapılanlar yönünden 6183 sayılı Yasa'nın 27 ve 28/1 maddesi gereği iptale tabi olduğu, 02.12.2010 tarihinde yapılan tasarrufun ise 6183 Sayılı Yasanın 30 maddesi gereğince iptale tabi olduğu gözetilmeli, davalı ... tarafından vergi mahkemesinde açılan ve kısmen kabul kısmen reddine karar verilen davaların kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kesinleşmemişse kesinleşmesi beklenilmeli, kesinleşme halinde davacı İdareden davalı borçlunun sorumlu olduğu miktarların bildirilmesi istenilmeli, tasarrufun iptali davalarının kabulü halinde İİK 283.madde hükmü kıyasen uygulanarak tasarruf tarihine kadar olan takip konusu kamu alacağı ve eklentileriyle sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verildiği de gözetilerek tasarruf tarihlerine kadar olan sorumluluğun belirlenmesi bakımından gerektiği takdirde bilirkişi incelemesi yaptırılarak hasıl olacak...

                    UYAP Entegrasyonu