Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Anılan Yasanın 31.maddesi gereğince dava konusu 5.kişiye devredildiğinden tazminata karar verilmesi yerinde ise de vergi borcu daha düşük olduğundan fazla tazminata hükmedilmesi ve bu miktar üzerinden faiz yürütülmesi de hatalı olmakla birlikte, karar sonuç itibari ile doğru olup temyiz edenin sıfatına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, 22/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle;davanın 6183 sayılı AATUK 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,SGK prim ve diğer alacaklarının tahsili için 6183 Sayılı Yasaya göre borçlular hakkında yapılan takipler nedeniyle açılacak iptal davalarının tasarrufa konu malın değerine bakılmaksızın alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesinde görüleceği,somut olayda takip konusu alacak işsizlik sigortası primi ve prim alacağının tahsili için 6183 Sayılı Yasa uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğundan bu durumda mahkemece görev hususu resen dikkate alınarak iş mahkemesinde bakılmak üzere görev noktasından dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın esastan incelenip sonuçlandırılmasının doğru olmadığı gereğine değinilmiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile gerçek değerleri arasında misli fark bulunduğu, davalı 3.kişi şirketin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek durumda olması nedeniyle dava konusu tasarrufların 6183 Sayılı ....nun 27,28,29,30.maddeleri gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... Ürünleri Tic. San. ve Tic. Ltd. Şti. temsilcisi ...tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı ...’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... 2016/9084 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere,delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... Ürünleri Tic. San. ve Tic. Ltd....

        Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenilen tasarrufun bir tarafının hakkında kesinleşmiş bir takip bulunan borçlu olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve davanın tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gereklidir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise 6183 Sayılı AATUHK'nun 27, 28, 29 ve 30 maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 6183 s. Kanunun 54 üncü maddesi hükmü uyarınca süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur....

        nin aynı sektörde faaliyet gösterdikleri(taşımacılık-araç hizmetleri) ve dava konusu tasarrufun da araç devrine ilişkin olduğu anlaşıldığından dava konusu 26/12/2000 tarihli tasarrufların 6183 Sayılı AATUHK'nun 30.maddesi gereğince, ticari işletme devri mahiyetinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği mahkemece tartışılmadan eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. 4-Dava konusu araçlardan ... plakalı aracın davalı borçlu şirket tarafından davalı 3.kişi ...'ya devredilmiş olduğu belirtilmesine rağmen dosya kapsamında söz konusu devre ilişkin noter sözleşmesine rastlanmamıştır. Bu nedenle; davalı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...'in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait alacağı diğer davalıya temlik ettiğini öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar cevap vermemiştir. Mahkemece temlik işleminin muvazaalı olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde borçlu davalı ...'...

            Dava 6183 sayılı AATUK’nın 24 vd. maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosya içeriğine mahkemece delillerin doğru olarak değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddedilmelidir. Ancak, davalı borçlu tarafından davaya konu taşınmazın 1/2 payı 01/06/2005 tarihinde kalan 1/2 payı da 11/01/2007 tarihinde davalı ...’e satılmıştır. Her iki satış (tasarruf) tarihinde de davacının alacak miktarı bellidir....

              Dava 6183 sayılı kanuna dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK.'nun 282. maddesine göre tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Somut olayda, davadan önce 22.11.2011 tarihinde öldüğü anlaşılan borçlu ... mirasçıları ile 3. kişi ... arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Ancak borçlu ... mirasçılarının ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 19.03.2012 gün ve .... sayılı kararı ile mirası reddettikleri dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mecburi Hasım durumunda olan borçlunun mirasçılarının mirası reddetmeleri nedeniyle uyuşmazlığın medeni ... kanunun miras hükümleri (605-612.maddeleri) çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece, mahallin sulh hakimine durum bildirilerek mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesinin sağlanması, anılan mahkemece borçlu için atanacak veya yetkilendirilecek bir temsilci huzuru ile davaya devam olunması gerekir....

                Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, davacı tarafından davalı ...’in davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişi olduğunun ispat edilememesine ve dava konusu gayrımenkulün satış bedeli ile gerçek değeri arasında misli aşan fark olduğu anlaşılsa da davalı ... tarafından davalı borçlunun hesabına daire bedeli açıklaması ile banka kanalı ile 210.000,00 TL gönderilmiş olduğunun, bu durumda bedel farkının da olmadığının anlaşılmış olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından...

                  Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. İptal davasından maksat 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Davanın ön koşulu borçlu hakkında yapılıp kesinleşen bir alacağın bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise aynı yasanın 27 ila 30. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle 28.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu