Mahkemece, borcun doğumundan sonra taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu,6183 sayılı Yasa'nın 28/2 maddesine göre bağış niteliğinde sayıldığı ve davacının belirttiği satış bedelini borçluya ödediğine ilişkin bir belge sunmadığından bahisle tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş hüküm davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar ... ve ... 'nin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 522,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ... alınmasına 9.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ...,... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı ... vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmaz hisselerini davalı kardeşi ...’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... ve ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satışların kardeşler arasında yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Bu durumda mahkemece 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerinde üç grup altında 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılması ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. 2-6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Davalı ... vekili; iptali istenen satış vaadi sözleşmesinin 26.10.1995 yılında tapuya şerh edildiğinden ayni hakka dönüştüğünü ve bu konuda kesin hüküm bulunduğunu davanın 6183 sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre iptali istenen tasarrufun 24.10.1995 yılında yapıldığı ve tapuya şerh verildiği davanın ise tasarruf tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı tescil kararına ilişkin mahkeme hükmünün tasarruf tarihi olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların 6183 sayılı Yasanın 25. maddesine göre aralarında mecburi dava arkadaşlığı olan borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler aleyhine açılması gerekir....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına,bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına ve uyuşmazlığının 5411 Sayılı Bankacılık Yasasından kaynaklanan bir itilaf olmamasına göre göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına 1.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, kamu alacağı veya kurum alacağı nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için iptale tabi tasarruf tarihinden önce vergiyi doğuran olayın ortaya çıkması ile oluşan bir kamu alacağının varlığının gerekmesine, somut olayda kamu alacağını doğuran olayın dönemine ilişkin olarak davacı tarafından dosyaya sunulan ödeme emirlerinde en eski vergi döneminin 2006 yılı Haziran ayı olmasına, tasarruf tarihine göre vergi borcunu doğuran olayın döneminin önceki tarih olduğunun davacı tarafından ispat edilememiş olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 11.4.2012 tarihinde...
Ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar 6183 sayılı yasanın 25. maddesi uyarınca borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişiler aleyhine açılır. Somut olayda davalı Şirket borçlu olmadığı gibi iptali istenilen tasarruf işleminin tarafı olmadığı ve diğer davalılar ile hiçbir şekilde hukuki işlemde bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda davalılardan ...Metal Plastik ve İnş. Nak. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ... vekili ile ...’nın tüm temyiz itirazlarının reddine ve aleyhlerindeki hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Metal Plastik ve İnş. Nak. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hakkındaki hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 505.50....
Mahkemece, davalıların birbirlerini tanımadıkları ve borçlunun hissesini diğer murislerle birlikte satmış olmasından dolayı satıcıların muvazaalı davranmalarının hayatın olağan akışına aykırı olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve ... sayılı ... 24.maddesice açılan tasarufun ipkali davalarından amaç alacaklı kamu kurumuna alacağını tahsil imkanı sağlamak olup tasarrufun kamu alacağı nisbetinde iptali gerekeceğine göre davacı alacaklı vekilinin tüm davalı ...’in aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. .... 2-Tasarrufun iptali davalarının kabulü halinde takip konusu alacak ile tasarrufa konu şeyin bedelinden hangisi az ise o değer üzerinden harç alınması gerekirken fazal olan vergi alacağı üzerinden harç alınması hatalı olmuştur....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına, bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına ve uyuşmazlığının 5411 Sayılı Bankacılık Yasasından kaynaklanan bir itilaf olmamasına göre göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına 1.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....