Davalı ... vekili aciz vesikasının bulunmadığı ve 5 yıllık hak düşümü süresinin geçtiğini ifade ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... satışların başka borçların ödenmesi maksadıyla yapıldığını ve gerçek satış olduğunu belirtmiş, diğer davalılar duruşmalara gelmemiş, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası olduğu değerlendirilerek aynı yasanın 26. maddesi uyarınca dava tarihi ile tasarruf tarihi arasında 5 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
itibari ile doğmuş borcunda tesbiti yapılarak, tasarrufun borcun doğumundan sonra olduğu ve diğer 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine ilişkin iptali koşullarının varlığının tesbiti halinde 31/12/2008 tarihinde mevcut borç miktarı oranında tasarrufun iptaline aksi durumda şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, kabule göre ise, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru olmadığından bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 24 ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış olan tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için de borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır. Dairenin geri çevirme kararı ile İncelenmesine ihtiyaç duyulan davacı tarafından davalı mükellef ... aleyhine 6183 sayılı Yasa kapsamında yapılan takibe ilişkin takip evrakları, ödeme emirlerinin bulunduğu yerden getirtilmesi istenmişse de, geri çevirmenin gereğinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmştır. Bu itibarla, geri çevrilen dosyayla ilgili işlemlerin titizlikle yapılması, davalı mükellef ... aleyhine 6183 sayılı Yasa kapsamında yapılan takibe ilişkin takip evrakları, ödeme emirlerinin bulunduğu yerden getirtilerek evraka eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 11/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında, davanın 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, kamu alacağının tahsili için yapılan takipler nedeniyle kamu idarelerince açılacak iptal davalarının genel mahkemelerde görüleceği, sözü geçen mahkemenin, dava konusunun değerine göre Sulh Hukuk veya Asliye Mahkemesi olduğu, görevli mahkemenin, takip konusu alacak ve fer'ilerinin toplam miktarı ile tasarrufa konu malın tasarruf tarihindeki gerçek değerinden hangisi azsa o değere göre belirleneceği, görev konusunun kamu düzenini ilgilendirdiğinden mahkemece res'en incelenmesi gerektiği, somut olayda gerek alacağın miktarı gerekse tasarrufa konu aracın tasarruf tarihindeki değeri...
Fıkralarının Anayasa Mahkemesinin 19/3/2015 tarih 2014/144 esas 2015/29 karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiği, limited şirket temsilcisinin amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumluluğu olmadığı, dosyanın incelenmesinde davaya konu vergi borçları ile ilgili Vergi Mahkemesinde açılan bir kısım davaların kesinleşmediği anlaşılmakla, davacının tedbir talebinin reddi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Borçlu tarafından dava konusu borcun 17.11.2014 başlangıç - 31.10.2017 vade tarihli yapılandırılmasının talep edilmesine göre yapılandırmanın gereğinin yerine getirilip getirilmediği, davalı borçlu tarafından yapılandırma gereği ödeme yapılmış ise ödeme tarihlerinin ilgili merciinden sorularak alınacak cevabın evraka eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kabule göre davanın 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası olmasına rağmen gerekçede davanın İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir. Yine kabule göre de 6183 sayılı Yasının 38. maddesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ’ın temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle de davalı ...'...
Mahkemece, 1331-1490-5767 ve 5780 nolu 4 parselin borçlunun ½ hissesini düşük bedel ile davalı kardeşi Mustafa'ya sattığından 6183 sayılı Yasa’nın 28/i maddesi gereğince iptali ancak 1490 nolu parselin bir başkasına satıldığı ve satışın muvazaalı olduğu ispatlanmadığından bahisle 1490 nolu parselle ilgili davanın reddine, ...,...,... nolu parsellerle ilgili davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Bu durumda mahkemece 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerinde üç grup altında 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılması ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. 2-6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....