Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 6183 Sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına davalı borçlunun ablasına yaptığı tasarrufun iyiniyet ve bedel farkı gözetilmeksizin 6183 Sayılı AATÜHK'nun 27 ve 28/1-2 maddeler gereğince ve 3.kişinin, borçlu kardeşinin durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle aynı Yasanın 30.madde gereğince iptale tabi bulunmasına göre, davalı ... ......

    ... ve ... hakkındaki davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, 6183 sayılı Kanunun 24. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine yöneliktir. 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35.maddesi "6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir" hükmünü içermektedir....

      Diğer davalılar vekili, davanın süresinde açılmadığını, davalı borçlu hakkındaki takibin iptal edildiğini, taşınmazların alacağa mahsuben alındığını ve müvekkilleri ile kiracıları tarafından kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre,dava konusu taşınmazların halen borçlunun oğlu tarafından kullanıldığı, davalılar arasındaki temlik işleminin muvazaaya dayandığı bu nedenle dava konusu tasarrufların İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı borçlunun mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı borçlu mirasçıları ..., ..., ..., ..., ... ve ......

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava konusu borcun dava açıldıktan sonra ödenmiş olması nedeniyle davanın açılmasına davalıların neden olduğunu bu nedenle HMK’nun 331 ve 332. maddeleri gereğince davalıların yargılama gideri ve vekalet ücretinde sorumluluklarına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel Mahkeme kararının yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava 6183 Sayılı AATUHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        Mahkemece, borçluya gönderilen ödeme emrinin vergi mahkemesince iptal edildiğini ve bu kararın kesinleştiği, bu durumda kesinleşmiş vergi borcu bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacının sunduğu 15.07.2008 tarihli dava dilekçesinde ve yargılama boyunca borçlu hakkındaki hangi takip dosyaları ile ilgili olarak davanın açıldığına ilişkin bir açıklama yer alamamaktadır. Davacı ve davalı borçlu, delil olarak vergi borçlarına ilişkin olarak farklı ilamlar ibraz etmişlerdir. Bu ilamlara esas olan takip dosyaları farklı olduğu gibi bir kısmında hangi takip dosyası için verildiği anlaşılmamaktadır....

          Dava 6183 sayılı Kamu Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı Yasanın 28. maddesinde 3.dereceye kadar kan hısımlarıyla eşler ve ikinci dereceye kadar sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar bağışlama hükmünde sayılarak iptale tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Bu tasarruflar, kesin olarak iptale tabi olduğundan, alacaklıyı zarara sokmak kastı, iyi ve kötü niyetin varlığı aranmaz. Somut olayda davalıların baba-oğul olduğu anlaşıldığından 6183 sayılı Kanunun 28. maddesi gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            in torunu olmasına, 6183 sayılı yasanın 28/1 maddesine göre 3. Dereceye kadar kan hısımları arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağışlama hükmünde sayılmasına, davalılar arasındaki yakın akrabalık ilişkileri nedeni ile ...'den taşınmazları iktisap eden diğer davalılar ... ve ..., davalı ...nin durumunu bilen ve bilebilecek kişilerden olmasına göre davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve Davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddel...

                Davalılar vekili, dava dayanağı vergi borcu nedeni ile vergi mahkemesinde dava açıldığını ve bekletici mesele yapılması gerektiğini, satışın gerçek olduğunu ve bedelin banka aracılığı ile ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ivazlar arasında fahiş fark olduğu, davalı ...’in diğer davalı şirketin müdürü ...'ın halasının eşi olduğu ve 6183 sayılı Yasa'nın 28. maddesinde belirtilen akrabalık bağı bulunduğundan tasarrufun bağış niteliğinde olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Anılan yasanın 25.maddesinde tasarrufun iptali davasının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılacağı belirtilmiştir....

                  İstinaf nedenleri; tasarrufun iptali isteğine konu taşınmazın pek düşük bir bedel karşılığında muvazaalı bir biçimde devredildiği açık olduğu halde yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir. Görülmekte olan dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Amme alacaklarının tahsil usulü hakkındaki yasanın 28/2 maddesi uyarınca “kendi verdiği malın, aktin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler” bağışlama hükmünde sayılmış ve bu tasarrufların iyi niyet koşulu aranmaksızın iptale tabi oldukları kabul edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu