Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yalnız kira ilişkisinden doğan alacaklar için açılan menfi tespit davasında görevli mahkeme HMK’nın 4/a maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesidir. Ticarî dava niteliğinde olan menfi tespit davaları ise asliye ticaret mahkemelerinde görülür. Bundan başka menfi tespit davasının konusu borç (alacak davası) bir özel mahkemenin görevine girmekte ise, menfi tespit davası da o özel mahkemede görülür (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflas Kanunu, Ankara, 2017, s. 136 vd.). 17. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/I-b maddesine göre, idari işlemlerden dolayı zarara uğrayanlar, idare aleyhine, idari yargı yerinde tam yargı davası veya idari işlemin iptali davası açabilirler. 5174 sayılı Kanun’un 28. maddesi uyarınca davalı Borsa, kamu tüzel kişiliğine sahip bir kurumdur. Yasal organları tarafından alınan idari nitelikteki kararların iptalinde idari yargının görevli olduğu tartışmasızdır....

    Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir....

      Hukuk Dairesinin temel görevi 22 Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19 Ocak 2015 tarih ve 8 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku”ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık,... tarafından gönderilen haciz ihbarnamesine karşı 6183 sayılı Yasa'nın 79/4. maddesi gereğince açılan menfi tespit isteğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay ..... Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir....

        Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanun'da, İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır....

          Somut olayda, davacı aleyhine 3 adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı ödeme emrinin 17.11.2009 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, İİK'nın 169 ve 170.maddeleri gereğince yasal süresi içinde İcra Mahkmesinde dava açılmadığından takibin kesinleştiği, davacı tarafından imzaya ve borca itiraz edilmekle açılan dava İİK 72.madde gereğince menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır. ../... - 2 - 2012/11724 2012/11723 Dava 05.12.2011 tarihinde, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğünden önce açılmış olmakla HMK'nın Geçici 1.maddesi "Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz" hükmü gereğince görev hususunda 1086 Sayılı HMUK uygulanacaktır. Menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel görevli mahkemelerdir. Dava değerinin 27.500 TL olduğunun anlaşılmasına göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

            İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı tarafından her ne kadar haciz bildiriminin tebliğinden itibaren 7 gün içinde tahsil dairesine yazılı bildirimde bulunulmamış ise de, idarece davacının asıl amme borçlusu olan şirkete borcu olduğuna ve borcun miktarına ilişkin somut bir tespit yapılmadığı, anlaşıldığından davacı adına, borç zimmetinde sayılmak suretiyle 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesine dayanılarak ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi uyarınca tebliğ edilen haciz bildirisine süresi içinde olumlu veya olumsuz bir bildirimde bulunulmadığı, düzenlenen ödeme emrinin usule ve yasaya uygun olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir....

              Kabule göre de; 6183 Sayılı AATUHK'nun 79.maddesinde öngörülen bir yıllık süre içerisinde iş bu menfi tespit davası açılmıştır. Davacının davasını ispatlaması halinde borçlu olmadığının tespitine karar verileceğinden hakkındaki haciz ihbarnamesi ve ödeme emri de bu şekilde hükümsüz kalacaktır. Mahkemece; dava dışı vergi borçlusu ...’ın davacı şirketten alacağı bulunup bulunmadığı da araştırılmamıştır....

                G E R E K Ç E Uyuşmazlık, 6183 sayılı kanunun 79/4. Fıkrası gereğince açılmış bulunan menfi tespit istemine ilişkindir. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; aynı Kanunun 357. maddesine göre de İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemeyeceği ve istinafta yeni delillere dayanılamayacağına ilişkin maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır. (I) Davaya konu 15/01/2018 tarih 1343 sayılı 339.657,53 TL amme borcu için, davacı şirkete 30/01/2018 tarihinde haciz bildirgesinin tebliğ edildiği, davacının 6183 Sayılı Kanunun 79/3. Fıkrası gereğince, 7 günlük itiraz süresini geçirmesi nedeniyle borç zimmetinde sayıldığından Kanunun 4....

                Önemle vurgulamak gerekir ki, kanunda da menfi tespit davası açılmasını yasaklayan bir hüküm de bulunmamaktadır (Halil Özdemir; T3 6183 Sayılı Yasaya Göre Ödeme Emri Ve İptali Davaları, Sicil İş Hukuku Dergisi, S:31, Yıl:2014, s. 101- 102). 6183 sayılı Kanun'da menfi tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 30.3.2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi hâlinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda..." olduğuna ilişkin düzenleme ile üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden öngörülmemiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Davanın 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 79.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkin bulunması nedeni ile kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 01.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu