Uyuşmalık, davalı Kurumun ...... alacaklarının 506 sayılı Kanun’un 80’inci maddesi uyarınca 6183 sayılı Kanun’a göre tahsiline ilişkindir. ...... ve gecikme zammı yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun alacak hakkı, Borçlar Kanunu’nun 125’inci maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımına tabi iken, 506 sayılı Kanun’un 80’inci maddesinde 3917 sayılı Kanun ile yapılan ve 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren; “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen ...... ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun hükümleri uygulanır...” hükmü uyarınca Kurum alacakları yönünden 6183 sayılı Kanun’un zamanaşımına ilişkin 102 ve devamı maddeleri geçerli olmuş ve anılan 102’nci madde kapsamında sözü edilen alacaklar 5 yıllık zamanaşımına tabi olmuştur....
Kararın, dava konusu …sayılı ödeme emri içeriği 2009/5 ve 7. dönemlere ilişkin katma değer vergisi alacaklarına ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un “Terimler” başlıklı 3. maddesinde, amme borçlusu veya borçlu teriminin, amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini ifade ettiği belirtilmiş, tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi ise, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacakları şeklinde tanımlanmıştır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2019 NUMARASI : 2018/2 ESAS 2019/333 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : DAVALININ CEVABI : Davalı vekili ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle ; öncelikle yetki itirazında bulunmuş, esasa ilişkin beyanlarında ise müvekkilinin davalı kurum alacakları bakımından 6183 sayılı Amme Alacaklarının tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine tabi olduğunu ve müvekkili kurum alacakları yine işbu kanun hükümleri kapsamında tahsil edildiğini, dava dışı borçlu Trakya Nakliyat ve Tic. Ltd....
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 15/09/2022 tarih ve E:2022/801, K:2022/3959 sayılı kararı: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre amme borçlusunun üçüncü şahıslardaki alacakları üzerine haciz uygulanabilmesi için amme borçlusunun üçüncü şahıs nezdinde alacağının bulunduğunu bildirmiş olması veya idarece borçlu şirketin bu şahıslardan alacağı olduğunun tespit edilmesi ve tespit edilen tutar için haciz konulması gerekmektedir. Olayda, her ne kadar davacı tarafından haciz bildiriminin tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı beyanda bulunulmamış ise de davacının borcu olduğuna ve borcun miktarına ilişkin somut bir tespitte bulunulmadığı, sadece Bs formunda davacının ismi yer aldığından bahisle 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesinin uygulanması yoluna gidildiği görülmektedir....
Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur." hükmünü içermekte olup; 04.06.2008 tarihli, 5766 sayılı Yasanın Geçici 1. maddesinde, "Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve eklenen ./.. -2- hükümler, hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle tahsil edilmemiş bulunan amme alacakları hakkında da uygulanır." düzenlenlemesine yer verilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında; borca konu 2005/11145 Esas sayılı takip dosyasında, asıl borçlu şirkete ödeme emri tebliğ edilememiş, tebliğ edilmesi için gereken araştırmalar yapılmamıştır. Bu durumda alacaklının tüm çabalarına rağmen şirkete ulaşamadığı sonucu çıkarılamaz....
işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüştür. 6183 sayılı Yasanın 35. maddesinde ise, “Limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar” hükmü öngörülmüş iken, öngörülen istisnaları dışında 06.06.2008 tarihinde yürürlüğe giren Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 04.06.2008 tarih 5766 sayılı Kanun’un 3....
Ayrıca, 5766 sayılı Kanunun 1. maddesiyle 6183 sayılı Kanunun 3. maddesine eklenen; Tahsil edilemeyen amme alacağı terimi: “Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen, satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını,”; Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi: “Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını,” ifade eder, olarak açıklanmıştır....
Ayrıca 6183 sayılı Kanunun .... maddesinin “ Borçlunun iflası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi tutulması hallerinde amme alacakları hakkında ... ve İflas Kanununun 206 ncı maddesindeki sıraya göre muamele yapılır. ” şeklindeki son fıkrası 08.04.2006 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlan 5479 sayılı Kanun'un .... maddesi ile “Borçlunun iflası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi tutulması hallerinde amme alacakları imtiyazlı alacak olarak 2004 sayılı ... ve İflas Kanununun 206 ncı maddesinin üçüncü sırasında, bu sıranın önceliğini alan alacaklar da dahil olmak üzere tüm imtiyazlı alacaklar ile birlikte işleme tabi tutulur. ” şeklinde değiştirilerek, iflas sıra cetvelinde amme alacaklarının imtiyazlı olarak İİK’nın 206. maddesinin üçüncü sırasında yer alması gerektiği öngörülmüştür....
İDARİ PARA CEZALARININ TAHSİLİ6183 S. AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN [ Madde 1 ] "İçtihat Metni" Davacı İ........Genel Müdürlüğü vekili tarafından, davalı Makbule aleyhine 17'.1.2002 gününde verilen dilekçe ile izinsiz sanayi suyu taşıma bedeli istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; alacağın 6183 sayılı Kanuna göre tahsil edilmesi gerektiğinden mahkemenin görevsizliğine dair verilen 29.4.2003 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, izin belgesi olmadan sanayi suyu taşınması nedeniyle para cezası istemine ilişkindir. Mahkemece alacağın 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkındaki Yasa hükümlerine göre tahsil edilmesi gerektiğinden mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir....
Davacı, idarenin tamamen hususi şartların içeren şartnameyi ihaleye katılanlara imzalatarak satış şartları ve hükümlerini özel hukuk hükümlerine tabi tuttuğunu bu nedenle alacağın 6183 sayılı yasa hükümlerine göre istenemiyeceğini ileri sürerek Kararın temyizen incelenip bozulmasını istemektedir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1.maddesinde, "Devlete, Vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı; vergi cezası, para cezası gibi asli, geçikme zammı, faizi gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur." hükmü yer almıştır....