TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11/d. maddesinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. maddesinde, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51, 102 ve 106. maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanacağı, Kurumun, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanacağı; 5520 sayılı Kanunun 89. maddesinde ise, Kurumun prim ve diğer alacakları süresi içinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 506 sayılı Yasa ve 6183 sayılı Amme Alacakları Kanunu uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan icra takiplerinin zamanaşımı nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....
Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır…” şeklinde düzenlenmiştir. 3917 sayılı Kanun’un yürürlük tarihine kadar olan dönemde, SSK prim alacakları İcra İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilmekte iken, anılan Kanun’la yapılan düzenleme ile 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden itibaren, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına başlanmıştır. 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102. maddesi uyarınca; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takib eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.”....
Tahakkuk eden ve ödenmeyen Devlet hakları ile ruhsat harçları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere ilgili tahsil dairesine bildirilir." hükmüne yer verilmiştir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 1. maddesinde; "Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur." hükmüne; 37. maddesinde "Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir. Hususi kanunlarında ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenir....
. … KARŞI TARAF (DAVACI) : … İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Kanuni temsilcisi olduğu limited şirketin vergi borçlarından dolayı 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca davacı adına kayıtlı araca ve banka hesabına ilişkin tesis edilen ihtiyati haciz işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı: Asıl amme borçlusu olmayan ortaklar ve kanuni temsilciler adına teminat isteme, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk gibi amme alacağının korunmasına ilişkin işlemlerin uygulanabileceğine ilişkin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da bir açıklık bulunmamaktadır....
Başkanlığı alacağının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca sıra cetvelinde öncelikli olduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Verilen önceki hükmün görev noktasından bozulması üzerine mahkemece garameten paylaştırma sağlayan sıra cetveline yönelik davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre kamu alacakları için konulmuş kesin hacizlere üçüncü kişilerin iştirak hakları bulunmamaktadır. Somut olayda davalı ... bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine 12.07.2002 günü ihtiyati haciz koydurmuş, aynı taşınmazın 12.12.2002 günü davacı kurum tarafından kesin olarak haczedilmesinden sonra davalının takibi 26.05.2003 günü kesinleşmiştir....
Mahkemece, Dairemizin 2012/ 17586 – 2013/ 10950 sayılı bozma ilamına uyulması sonrasında yazılı şekilde karar verilmiş ise de; Bozma gereklerinin tümüyle yerine getirilmediği, zira, şirketi temsil ve ilzama yetkisinin bulunmadığı ve şirketten tahsil imkanının da kalmadığı anlaşılan davacının, borçlu şirketin ortağı olması sebebiyle 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 22.07.1998 gün ve 4369 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle değişik 35. maddesi kapsamındaki sorumluluğunun yeterince irdelenmediği anlaşılmaktadır....
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.04.2001 gün ve 21-201-297; 24.03.2004 gün ve 10-164-170; 02.11.2011 gün ve 21-571-680 sayılı kararları) Somut olayda; davacıya ödeme emrinin tebliğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığından, iptali istenen ödeme emrlerine konu borcun niteliği ve davanın 6183 sayılı Kanunun 58’inci maddesine belirtilen sürede açılıp açılmadığı tespit edilmeli; süresinde açılmamış ise hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmelidir. 2-6183 sayılı Kanunun mükerrer 35'inci maddesine göre; amme alacakları ve bu bağlamda davalı Kurum'un işveren tüzel kişilerden prim ve diğer alacaklarının, tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması hâlinde kanunî temsilcilerin mal varlıklarıyla sorumlu olacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Kanunun 88/20'nci maddesi ile, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin...
(Bakınız, Mustafa Çenberci-Sosyal Sigortalar Kanunu Şerhi Olgaç Matbaası 1977, shf;641) Bu dönemde, SSK prim alacakları İcra İflas Yasası hükümlerine göre tahsil edilmekteydi. b) 506 Sayılı Yasanın 3917 sayılı Yasa ile değişik 80. maddesi uygulama zamanında durum; 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde, 3917 sayılı Kanun ile yapılan ve 8.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren; “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.” hükmü uyarınca, Kurum alacakları yönünden 6183 sayılı Kanunun zamanaşımına ilişkin 102. ve devamı maddeleri geçerli olmuştur. Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması öngörüldüğünden, anılan Yasanın 102. maddesi uyarınca, sözü edilen alacaklar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olmuştur....
İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile şirketin kanuni temsilcisi olan davacı adına amme alacağının korunması amacıyla 6183 sayılı Kanun'un 13. maddesinin (1) numaralı bendi ile 17. maddesi uyarınca ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk işlemlerinin uygulanmasına karar verilmiştir. Ayrıca, 29/08/2016 tarih ve 8389 sayılı yazı ile de davacıdan, 6183 sayılı Kanun'un 9. maddesi uyarınca teminat göstermesi istenmiştir. İLGİLİ MEVZUAT: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 1. maddesinde, devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümlerinin tatbik olunacağı kuralına yer verilmiştir....