WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir alacağın amme alacağı niteliği kazanması için yukarıda sayılan alacaklar arasında yer alması yeterlidir. Bir diğer ifadeyle vergi, resim, harç, vergi cezaları, bunlara ilişkin faiz ve gecikme zamları doğdukları andan itibaren amme alacağı vasfında olup bu tür alacakların amme alacağı vasfını kazanmaları, vadelerinin geçmesine ya da vadeleri geçtiği halde ödenmemiş olmalarına bağlı değildir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümleri ise yukarıda tanımlanan amme alacağının tahsiline ilişkin kuralları içermektedir....

    O halde; davaya konu alacağın 6183 Sayılı Kanun'un (1) maddesinde sayılan amme alacaklarından olması, amme alacaklarının tahsili ve yapılacak takiplerde 6183 Sayılı Kanun Hükümlerinin uygulanacağının aynı kanunda açıkça belirtilmesi karşısında, uyuşmazlığın 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümlenmesinin doğru olmadığı düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum. 12/02/2013...

      İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yolu ile istenebilir. İhalenin ilgililere tebliği tarihi şikayet için muayyen olan 7 günlük müddete başlangıç sayılır'' hükmünde şikayet yolu ile ihalenin feshinin istenebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda ihale 18.06.2014 tarihinde yapılmış, 25.06.2014 tarihinde ihalenin feshi için ... Mahkemesine mahkemeye başvurmuştur. Şikayetçinin başvurusu 7 günlük yasal süresindedir. O halde, mahkemece, borçlunun süresinde talep edilen ihalenin feshi isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        nin Türkiye Barolar Birliği Dergisi'nin 2012(101)'de yayınlanan...nin Özel Hukuktan Kaynaklı Alacaklarını Tahsilde Yetkisini Aşması Sorunu" konulu makalesinde de açıklandığı üzere; Türk İcra Hukuku, ikili bir ayrıma dayanmakta, özel hukuktan kaynaklı alacakların takip usulü 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, amme alacaklarının takip ve tahsil usulü ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'la düzenlenmektedir. 6183 sayılı Kanun'un kapsamını düzenleyen 1. maddesinde özel alacaklar ile amme alacakları ayrılmakta, 6183 sayılı Kanun'un sadece amme alacaklarının tahsilinde uygulanacağı ortaya konulmaktadır. Kanun'a göre, özel alacak- amme alacağı ayrımında esas alınacak iki ölçüt bulunmaktadır. Bunlardan birincisi Kanun metninde de belirtildiği üzere sadece devlet, il özel idareleri ve belediyelerin amme alacaklısı olabilecekleridir. Bunun dışındaki kuruluşlar, başkaca konularda kamu gücünü kullanma yetkisine sahip olsalar dahi, amme alacaklısı sayılamazlar....

          'Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur." fıkraları eklenmiştir. Yine 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde, "Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve eklenen hükümler, hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tahsil edilmemiş bulunan amme alacakları hakkında da uygulanır" hükmü ile, belirtilen değişiklikler ve getirilen yeni hükümlerin, yürürlük tarihinden sonra doğacak amme alacakları için uygulanacağı gibi kanunun yürürlülük tarihinden önce doğmuş olup, halen ödenmemiş amme alacakları için de uygulanacağı sonucu ortaya çıkmaktadır....

            'Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur." fıkraları eklenmiştir. Yine 5766 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinde, "Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve eklenen hükümler, hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tahsil edilmemiş bulunan amme alacakları hakkında da uygulanır" hükmü ile, belirtilen değişiklikler ve getirilen yeni hükümlerin, yürürlük tarihinden sonra doğacak amme alacakları için uygulanacağı gibi kanunun yürürlülük tarihinden önce doğmuş olup, halen ödenmemiş amme alacakları için de uygulanacağı sonucu ortaya çıkmaktadır....

              Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı adına tesis edilen … tarih ve E…. sayılı işlemin, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca ihtiyati haciz kararı alınmasına ilişkin kısmının iptali istemine ilişkindir....

                Bu maddenin gerekçesinde de, yapılan bu düzenlemenin Vergi Usul Kanunu kapsamına girmeyen fiyat farkı, kur farkı, haksız yere alınan ihracatta vergi iadesi, kaynak kullanımını destekleme primi gibi bazı amme alacaklarının asıl borçludan tahsil edilememesi halinde kanuni temsilcilerin, teşekkülü idare edenlerin mal varlığından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsilini sağlamak amacına yönelik olduğu açıklanmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10 uncu Maddesinin 2 inci fıkrasında vergi ve buna bağlı alacaklarla ilgili özel bir hükmün yer alması ve 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35 inci maddesi ile ilgili gerekçede, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa yapılan gönderme ile sözü edilen maddenin diğer kamu alacakları için getirildiği belirtilmiştir....

                  Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 6183 sayılı Yasa'nın 100/1. maddesi "Amme alacaklarının tahsili için İcra ve İflas Kanunu hükümleri dairesinde amme borçlusunun iflası istenebilir." hükmünü içermektedir. Anılan hükümde borçluya yönelik iflas talebinin takipsiz (doğrudan) ya da takipli başlatılması hususunda herhangi bir ayrım bulunmamaktadır. Kamu alacakları için de, alacaklı kamu kurumunun borçlusunu haciz veya iflas yolu ile takip etme hususunda seçim hakkı vardır. Eğer kamu alacağından dolayı alacaklı borçlusunu haciz yolu ile takip etmek isterse, bu takibin 6183 sayılı Kanuna göre yapılması gerekirken kamu alacakları için, alacaklı kamu kurumu, borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması halinde iflas yoluyla takip yapmak isterse, bu takip 6183 sayılı Yasa'ya göre değil, İİK hükümlerine göre yapılmalıdır....

                    İlanın şekli, artırmanın tarzı, yeri ve günü alacaklı amme idaresinin ve borçlunun menfaatine en uygun gelen şekil göz önünde tutularak alacaklı amme idaresince tesbit olunur. Hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; Davalı kurum 2012/14379 dosya nolu menkul mal açık artırma satış ilanında 6183 sayılı yasa 85. madde ve devamındaki düzenlemelere de dayanarak; " Satış ilanı ilgililerin adresine gönderilecek , adrese tebligat yapılmaması halinde işbu ilan tebliğ yerine geçecektir." kararını aldığı görülmekte olup iş bu şatış ilanı ile alınan karar gereğince davacıya tebliğ yapılması zorunlu olmayıp, tebliğ yapılmadığı takdirde ilanın tebliğ yerine geçeceği göz ardı edilerek davanın reddi yerine kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma neticesi yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                      UYAP Entegrasyonu