açılan Kayseri 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/524 E. sayılı dosyasından devam edileceğinin belirtildiğini, ihalenin feshi taleplerinden kayıtsız ve şartsız feragat ettiklerine dair bir açıklamanın olmadığını ayrıca mahkemece Kayseri Gayrimenkul İcra Dairesi'nin 2020/172 Talimat sayılı dosyası ile Ankara 22.İcra Müdürlüğü'nün 2011/1286 E. sayılı dosyasını esas almak suretiyle karar verilmiş ise de, gerekçeli kararda davanın 6183 Sayılı Amme Alacakları Kanunu gereğince ihalenin feshi olarak gösterildiğini, ihalenin feshi davasının İİK.nun 16. maddesinde düzenlenen şikayet niteliğinde olduğundan davadan feragatın hukuki hiç bir sonuç doğurmayacağını, mahkemenin ön incele duruşmasının yapıldığı 30.11.2021 tarihinden önce verilen 14.10.2021 tarihli feragat dilekçesini esas alarak davanın reddine karar vermesine rağmen karşı taraf lehine vekalet ücretinin tamamına hükmetmesininde yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2022 NUMARASI : 2022/266 2022/599 DAVA KONUSU : 6183 Sayılı Amme Alacakları Kanunu Gereğince İhalenin Feshi KARAR : Taraflar arasındaki 6183 Sayılı Amme Alacakları Kanunu Gereğince İhalenin Feshi davasında Konya 3. İş Mahkemesi ve Konya 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ayrı ayrı görevsizlik kararı vermesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; SGK Satış Müdürlüğü tarafından T1 Tic. AŞ.'ye gönderilen adres hataları da bulunan bir kısım tebligatlarda sadece T8 yazdığını, bir kısım tebligatlarda da T8 (T1 Tic. A.Ş.)"yazdığını, hangi tebligatların Konya 5. İcra Mü. 2019/3553 Esas sayılı dosyadan alacaklı olan T8 hangi tebligatların T1 Tic. A.ş. Adına tasifiye memuru olarak T8 yapıldığının belli olmadığını, bu nedenlerden dolayı hem T1 Tic. A.Ş. Adına tasfiye memuru olarak hem de T1 Tic. A.Ş.'den Konya 5....
Aydın 1.İş Mahkemesi ise, 6183 sayılı kanunun 99. maddesi uyarınca ihalenin feshine ilişkin ihtilafların gayrimenkulün bulunduğu yer icra mahkemesince bakılacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil usulü hakkında kanunun 99.maddesinde “İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebilir” düzenlemesine yer verilmiş isede,5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun (değişik 17.04.2008-5754/52 mad.) 88/19.madesinde "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir....
Aydın 1.İş Mahkemesi ise, 6183 sayılı kanunun 99. maddesi uyarınca ihalenin feshine ilişkin ihtilafların gayrimenkulün bulunduğu yer icra mahkemesince bakılacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil usulü hakkında kanunun 99.maddesinde “İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebilir” düzenlemesine yer verilmiş isede,5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun (değişik 17.04.2008-5754/52 mad.) 88/19.madesinde "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir....
İş Mahkemesi ise, 6183 sayılı Kanunun 99. maddesinde açıkça İcra Mahkemelerinin görevli olduğunun belirlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 5510 sayılı Yasa'nm 88. maddesinde, Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de ihalenin feshine ilişkin özel düzenleme içeren 6183 sayılı Yasa'nm 99. maddesi ile ihalenin feshinin gayrimenkulun bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebileceği ve ihalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat olunamayacağı düzenlenmiştir. Somut olayda dava, ...'nin prim alacağının tahsilini sağlamaya yönelik olarak 6183 sayılı Yasa'ya göre yapılan takipteki gayrimenkul satışının iptali istemine ilişkindir....
Hal böyle olunca 5510 sayılı Yasa’nın 88. maddesinde, Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de; ihalenin feshine ilişkin özel düzenleme içeren 6183 sayılı Yasa'nın 99. maddesi gereğince, ihalenin feshinin gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebileceğinin ve ihalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat olunamayacağı bildirildiğinden, davaya bakmaya İş Mahkemesi değil İcra Tetkik Mercii (İcra Mahkemesi) görevli olduğundan, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmek suretiyle davanın esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 6183 sayılı yasanın 99.maddesi gereği ihalenin feshi davasının taşınmazın bulunduğu yer icra mahkemesi görevli olduğu, bu sebeple mahkememizin görevsizlik nedeni ile açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı taraflardan davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; - Öncelikle kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm kısımlarının farklı olduğunu ve bu nedenle kararın bozulması gerektiğini, - Yerel mahkemece hükmün gerekçesini 6183 Sayılı Yasa'nın 99. Maddesine dayandırmakta ise de, 27.10.2008 tarih ve 27010 sayılı resmi gazetede T3 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre kullanılacak yetkilere ilişkin yönetmeliğin 32....
X - K A R Ş I O Y Dava, davacının alacaklı olduğu kişinin menkul mallarının satılmasına ilişkin ihalenin feshi istemiyle açılmıştır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2'nci maddesinde idari yargı yerlerinde dava konusu olabilecek dava türleri sayılmış olup, bunlar arasında "ihalenin feshi" davası yer almamaktadır. İhalenin feshi istemiyle açılan bir davanın Borçlar Kanunu hükümlerine göre incelenip sonuçlandırılacağı ve bu konuda görevli yargı düzeninin de adli yargı düzeni olacağı kuşkusuzdur. Her ne kadar Daire Kararında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da menkul malların haczi ve satışı ile ilgili olarak başvuru merci belirtilmediği gerekçesiyle uyuşmazlığın idari yargının görevinde olduğu sonucuna varılmışsa da; dava dilekçesinin konu ve sonuç kısmında açıkça yer alan bir istemin yargı organlarınca değiştirilmesine ve yorum yoluyla görevli yargı yerinin belirlenmesine olanak bulunmamaktadır....
Somut olayda,Kurum davacı şirket hakkında 6183 sayılı Yasa gereği yaptığı takip sonucunda davacı şirket adına kayıtlı taşınmazı yapılan ihale sonucunda diğer davalıya satmış,davacı şirket ise ihalenin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle ihalenin feshini istemiştir.Hal böyle olunca 5510 sayılı Yasa’nın 88.maddesinde,Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de ihalenin feshine ilişkin özel düzenleme içeren 6183 sayılı Yasa'nın 99.maddesi gereğince, ihalenin feshinin gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebileceğinin ve ihalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat olunamayacağı bildirildiğinden davaya bakmaya İş Mahkemesi değil İcra Tetkik Mercii (İcra Mahkemesi) görevli olduğundan, dava dilekçesinin...
Somut olayda, Kurum davacı hakkında 6183 sayılı Yasa gereği yaptığı takip sonucunda davacı adına kayıtlı taşınmazı yapılan ihale sonucunda Hasan Hatipoğlu’na satmış, davacı ise ihalenin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle ihalenin feshini istemiştir....