bulunduğunu beyan ederek 21.09.2018 tarihli ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, İİK’nun 129. maddesi kapsamında yapılan ilk ihalenin 14.05.2018 tarihinde yapıldığı, ihale alıcısı alacaklının ihale bedelini yatırmadığı, 09.06.2018 tarihinde ikinci sırada pey sürene çıkarılan muhtıranın tebliğ edildiği, ancak ikinci sırada pey sürenin cevap vermediği, icra müdürlüğünün 25.06.2018 tarihli kararı ile ihalenin feshi davası açılması nedeni ile İİK’nun 133. maddesine göre taşınmazın yeniden ihaleye çıkartılmasının asıl ihalenin feshi halinde sorun oluşturacağının açık olduğu gerekçesiyle ihalenin feshi davasının beklenilmesine karar verildiği, alacaklının 03.12.2018 tarihinde yeniden satış talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünün 06.12.2018 tarihli kararı ile taşınmazın İİK’nun 133. maddesi gereğince satışa çıkartılmasına karar verildiği ve taşınmazın 24.12.2018 tarihli ihalede 117.000 TL’ye satıldığı görülmüştür....
Asliye Hukuk Mahkemesinin tasarrufun iptali kararına ilişkin olarak yapıldığı, davacının taşınmaz maliki olduğu, daha sonra dosyaya sunulan Yargıtay kararına göre, satışa dayanak ilamın 28/02/2017 tarihinde bozulmasına hükmedildiği, ihalenin ise Yargıtay bozma kararından sonra 13/03/2017 tarihinde yapıldığı, ihalenin bir icra işlemi olduğu, İİK'nın 40.maddesi uyarınca icra işlemleri bozma ilamının verildiği 28/02/2017 tarihinde olduğu yerde duracağından bahisle bu tarihten sonra 13/03/2017 tarihinde yapılan ihalenin feshi gerektiği sonucuna varıldığı görülmektedir. Şikayet dilekçesinde, ayrıca ve açıkça ileri sürülmediği sürece, bu husus kamu düzeninden olmadığından, mahkemece re'sen fesih nedeni olarak incelenemez. Kaldı ki; İİK.nun 134/2.maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmiştir....
Şikayet konusu taşınmazın ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup şikayetçi borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, davacıya kıymet takdirinin 12/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediği, bu nedene dayalı olarak ihalenin feshi talebinde bulunmasına yasal imkan bulunmadığı, İİK'nın 134. maddesinin beşinci fıkrasına göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesinin mümkün olmadığı, şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş, esasa girilmeden reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/815 KARAR NO : 2021/1137 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2020 NUMARASI : 2019/169 ESAS, 2020/2 KARAR DAVA KONUSU : 6183 Sayılı Amme Alacakları Kanunu Gereğince İhalenin Feshi KARAR : Taraflar arasında görülen ihalenin feshi davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Kars 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca 6183 sayılı kanun kapsamında alacağın tahsili için işlemlere başlandığı, borçluya ait aracın ihalesinin yapıldığı, ihale alıcısının, ihale konusu aracın satış ilanında belirtilen özellikleri taşımadığını belirterek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu ' nun 88 .maddesinin 19 . fıkrasında; “ Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından...
, davacının yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İhalenin feshi istemi bir dava değil şikayet olup, ihalenin feshi yargılamasında paraya çevirme işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığının denetimi yapılmaktadır. Harçlar Kanunu 1 sayılı tarifenin 2/a maddesine göre şikayette maktu harç alınır. Oysa nisbi karar ve ilamın harç konusu parayla ölçülebilen davalar hakkında uygulama alanı bulmaktadır. 7343 sayılı Kanun öncesinde ihalenin feshi isteminde maktu harç geçerli idi. 7343 sayılı kanunla ihalenin feshini isteyecek kişilerin kategorilerine göre maktu veya nisbi harç yatırması gerektiği kabul edilmiştir. Öte yandan bu harcın yarısının peşin yatırılması gerektiği ihalenin feshi kararı verilmesi halinde başkasına yükletilmeksizin taleple birlikte iade edileceği, ancak ihalenin feshi talebinin reddedilmesi halinde talep ileri sürülürken yarısı yatırılan nisbi harcın iade edilmeyeceği gibi kalan kısmın da tahsil edileceği ifade edilmiştir....
DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yapılan ihalenin usule uygun olmadığını, tebligatların usulüne uygun yapılmadığını, ilanın usulüne uygun yapılmadığını, kıymet takdirinin usulünce yapılmadığını, ihaleye fesat karıştırıldığını ileri sürerek, ihalenin feshini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihalenin usule uygun yapıldığını, herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan ihalenin usulüne uygun olduğu, davacının ileri sürdüğü sebeplerin ihalenin feshini gerektirmediği, kamu düzeni ile ilgili bir aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....
İhalenin yapıldığı 14.02.2022 tarihinde, İİK'nın 134. maddesinde 7343 sayılı Kanun'un 27. maddesiyle yapılan değişikliklikler yürürlüğe girmiştir. Anılan maddenin 2. fıkrasında, dava açma hakkı tanınan kişiler dışında ihalenin feshi talebinde bulunanlara yönelik 3 ve 4. fıkra ile sair fıkralarda yeni düzenlemeler getirilmiştir. İİK'nın 134/3. maddesinde "Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebi, ihale bedeli üzerinden nispi harca tabidir. Bu harcın yarısı talepte bulunulurken peşin olarak yatırılmak zorundadır. Talebin kabulü hâlinde bu harç başka bir kimseye yüklenmez ve istem hâlinde iade edilir....