DAVA KONUSU : 6183 Sayılı Yasa Gereğince İhalenin Feshi KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yoluyla tetkiki istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü....
Davacı tarafından, takip borçlusu Anadolum İnşaat A.Ş. hakkında verilen konkordato mühleti dosyasından Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/05/2021 tarihli satışa izin kararı, 31/03/2021 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi ve 14/06/2021 tarihli komiser heyeti yazısı gereğince üzerine düşen edimlerin yerine getirildiği, yapılan ihalelerin bu karara aykırı olduğu belirtilerek ihalenin feshi istenilmiştir. Üzerinde durulması gereken husus, takibin ve ihalenin tarafı olmayan, hakkında taşınmazların tapu kayıtlarında şerh dahi bulunmayan davacının ihalenin feshi şikayetinde aktif husumetinin olup olmadığı hususudur. İhalenin feshi istemi bir çeşit şikâyet olduğu hâlde İİK'nın 134. maddesi ihalenin sonucunu, kimlerin ihalenin feshini isteyebileceğini, ihalenin feshi sebeplerini ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Aynı maddenin 7. fıkrasına göre cebri icra yolu ile yapılan satışların feshi şikâyet yolu ile icra mahkemelerinden istenebilir....
İhalenin feshi istemi bir çeşit şikâyet olduğu hâlde İİK'nın 134. maddesi ihalenin sonucunu, kimlerin ihalenin feshini isteyebileceğini, ihalenin feshi sebeplerini ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Aynı maddenin 7. fıkrasına göre cebri icra yolu ile yapılan satışların feshi şikâyet yolu ile icra mahkemelerinden istenebilir. Anılan fıkra hükmüne göre ihalenin feshinin istenebilmesi için ilgili olması ve bu ilgilinin yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin ihlal edildiğini ispat etmesi gerekir. Ancak her hukuki yararı olan değil, hukuki yararı olanlar içerisinde "ilgili" konumda bulunan kişilerin şikâyet yolu ile ihalenin feshi hakkı olduğunu düzenlemiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan İİK'nın 134. maddesinin 2. fıkrası hükmünde ihalenin feshini isteyebilecek olanlar sınırlı (tahdidî) olarak sayılmıştır....
İhalenin feshi istemi şikayet olduğu halde, İİK'nın 134. maddesi ihalenin sonucunu, kimlerin ihalenin feshini isteyebileceğini, ihalenin feshi sebeplerini ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Aynı maddenin 7. fıkrasına göre, cebri icra yolu ile yapılan satışların feshi şikayet yolu ile icra mahkemelerinden istenebilir. Anılan maddeye göre, ihalenin feshinin istenebilmesi için ilgili olması ve bu ilgilinin yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin ihlal edildiğini ispat etmesi gerekir. Ancak her hukuki yararı olan değil, hukuki yararı olanlar içerisinde "ilgili" konumda bulunan kişilerin şikayet yolu ile ihalenin feshi hakkı bulunmaktadır. İİK'nın 134. maddesinin 2. fıkrasında ihalenin feshini isteyebilecek olanlar sınırlı olarak sayılmıştır....
Davalı T5 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, taşınmazın muhammen bedelin altında satılmış olmasının tek başına ihalenin feshi nedeni oluşturmayacağını, süresinde kıymet takdirine itiraz etmeyen davacının asıl amacının ihalenin kesinleşme sürecini uzatma olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafça borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, ipoteğe konu taşınmaza 285.000,00 TL değer takdir edildiği, taşınmazın 18/08/2020 tarihinde yapılan açık arttırma sonucu 230.000,00 TL bedelle T5 ihale edildiği görülmüştür. Dava İİK'nun 134. maddesi uyarınca açılmış ihalenin feshi davasıdır....
Çünkü açık artırmanın feshi davası kabul edilirse satış kararı bozulacak ve bu durumda istihkak davasının dinlenme olanağı doğacaktır. Bu nedenle ihalenin feshi davasının istihkak davasına bakan Mahkeme tarafından bekletici sorun yapılması gerekir. Bu durumda Mahkemece yapılması gereken iş, davacı 3.kişi Banka vekili tarafından.............. Mahkemesi'nin 2010/159 Esas sayılı dava dosyası ile açılan ve hala karar düzeltme aşamasında Yargıtay incelemesi devam eden ihalenin feshi davası bekletici mesele yapılarak, ihalenin feshi davasının kesinleşen sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. .......... Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihale tutanağına, ihalenin yapıldığı yer, gün, saatinin yazılmamış olmasının, ihalenin başlama veya bitiş saatinin gösterilmemesinin, ihalenin belirtilen saatte başlanıp bitirildiğinin belirtilmemesinin, tellâl tarafından üç defa bağırıldıktan sonra ihalenin yapıldığı hususun yazılmamış olmasının ihalenin feshi sebebi olduğunu, muhammen bedelin taşınmazın gerçek değerinden çok düşük olduğunu açıklanan nedenlerle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, 21/09/2021 tarihli gayrimenkul ihalesinin feshi istemine ilişkindir. İİK.'nın 134. maddesinde ihalenin fesih nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 134. maddesi 3. Değerlendirme Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, şikayetçilerin ihalenin feshi talebinin reddine yönelik temyiz itirazları ile aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Şikayetçiler aleyhine taktir edilen para cezasına ilişkin re'sen yapılan değerlendirmede; İİK'nın ihalenin feshi şikayetine ilişkin usül ve esasları belirten 134. maddesine 24.11.2021 tarih ve 7343 sayılı Yasa' nın 27.maddesi ile eklenen fıkra ile; "İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir....
Ancak dava tarihinde yürürlükte bulunan İİK'nun 134. maddesinin 2. fıkrasına göre; “…Talebin reddine karar verilmesi halinde icra mahkemesi davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder....” düzenlemesine yer verilmiştir. Ne var ki 30.11.2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7343 sayılı Kanun'un 27. maddesiyle İİK'nun 134. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca işin esasına girilmek suretiyle ihalenin feshi davasının reddi halinde ihalenin feshini talep edenin ihale bedelinin %10'una kadar para cezasına mahkum edeceği, Geçici 18. maddeye göre de bunun istinaf aşamasındaki dosyalara da uygulanacağı düzenlenmiştir....
halenin feshi davasında, taşınmaz maliki ve dosya borçlusu olması sebebiyle müvekkili şirket davalı olarak gösterilmiş ise de, ihalenin feshi talebi bir dava olmadığından "davacı" ve "davalı" taraf bulunmadığını, müvekkilinin kendi açtığı ihalenin feshi davasıyla sabit olduğu üzere birçok usul ve yasaya aykırılıklar içerdiği için ihalenin feshini isteyen taraf olduğunu, buna ilişkin davacı ile aynı talep sonucu yönünde savunma yaparak görüş bildirdiklerini, bu itibarla taşınmaz maliki ve takip borçlusu olup kendisi de ihalenin feshi istemiyle dava açmış olan müvekkilinin huzurdaki ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesini talep etmesinin beklenemeyeceğini, dolayısıyla taşınmaz maliki müvekkilinin, davacının ihalenin feshine dair talebinin ilave sebeplerle kabulüne karar verilmesini talep etmesinin, HMK 308/2 anlamında davayı kabul eden davalı statüsünde değerlendirilmesini ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasını gerektirmeyeceğini, bu nedenle ilgili sıfatı bulunan müvekkilinin...