Önemle vurgulamak gerekir ki, kanunda da menfi tespit davası açılmasını yasaklayan bir hüküm de bulunmamaktadır (...; Sosyal Güvenlik Kurumunun 6183 Sayılı Yasaya Göre Ödeme Emri Ve İptali Davaları, Sicil İş Hukuku Dergisi, S:31, Yıl:2014, s. 101-102). 6183 sayılı Kanun'da menfi tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 30.3.2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi hâlinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda..." olduğuna ilişkin düzenleme ile üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden öngörülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 79. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 09/12/2020 gün ve 2020/1238- 2020/4256 sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 Sayılı Yasa’nın 79. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkin olup mahkemece kabule dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı yana tebliğ edilen haciz bildirisine süresinde itiraz edilmemiş, borç davacının zimmetinde sayılmış, bunun üzerine 6183 Sayılı Yasa’nın 79. maddesinin verdiği imkândan yararlanılarak eldeki menfi tespit davası açılmıştır....
Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde 3.kişi, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda olduğu, somut olayda 23.7.2011 tarihli haciz ihbarnamesinin davacı şirkete 9.8.2011 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirket tarafından da haciz ihbarnamesine 7 günlük yasal sürede cevap verilmemiş olması nedeniyle 6183 Sayılı AATUHK'nun 79.maddesinde öngörülen bir yılık süre içerisinde işbu menfi tespit davasının açıldığı, davacının davasının ispatlaması halinde borçlu olmadığının tespitine karar verileceğinden hakkındaki haciz ihbarnamesi ve ödeme emri de bu şekilde hükümsüz kalacağı, mahkemece yukarıda belirtilen gerekçe ile dava reddedilmiş ise de varılan sonucun dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmediği, Mahkemece yapılması gereken işin dava dışı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı kamu borçlusu .... hakkında 6183 sayılı Yasa gereğince yapılan takip sonucu müvekkiline haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresi içinde itiraz edilemediğini, müvekkili şirketin kamu borçlusuna borcu olmadığının tesbitini istemiştir. Davalı ... idaresi vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden haksız açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının kiracı olarak yeni girdiği dükkanın, ....'dan kaynaklanan dava dışı kiralayana ve dükkanın elektrik borçlarına sarf edilmek üzere dava dışı ....'...
Önemle vurgulamak gerekir ki, kanunda da menfi tespit davası açılmasını yasaklayan bir hüküm de bulunmamaktadır (...; Sosyal Güvenlik Kurumunun 6183 Sayılı Yasaya Göre Ödeme Emri Ve İptali Davaları, Sicil İş Hukuku Dergisi, S:31, Yıl:2014, s. 101-102). 6183 sayılı Kanun'da menfi tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 30.3.2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi hâlinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda..." olduğuna ilişkin düzenleme ile üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden öngörülmemiştir....
Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, Vergi Dairesi Müdürlüğü hakkında 6183 sayılı Yasanın 79. maddesine dayalı olarak açılan ve Asliye Hukuk Mahkemesince verilen menfi tespit isteğine ilişkin olup; Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca, davanın temyiz incelemesi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. Ancak, dosyanın Yargıtay 4. ve 17. Hukuk Daireleri tarafından davaya ilişkin temyiz incelemesinin işbölümü alanlarına girmediği yönündeki karar üzerine Dairemize gönderildiği; 27.01.2011 tarih ve 2 sayılı Yargıtay Başkanlar Kurulu kararının ise, dairelerce görevsizlik kararı verildiğinde, üçüncü dairece başka bir daireye gönderme kararı verilmeden, dosyanın doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gereğini öngördüğü gözetilerek; görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Osmaniye İş Mahkemesi Tarihi :14.04.2015 No :2014/536-2015/155 Dava, 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesine göre menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı K.. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun 79. maddesindeki, "...Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Osmaniye İş Mahkemesi Tarihi :14.04.2015 No :2014/532-2015/156 Dava, 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesine göre menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun 79. maddesindeki, "...Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır....