Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi içinde borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın) hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, Tasfiye halindeki ...Ltd. Şti nin Vergi Dairesine 3.394.752,56 TL vergi borcu bulunduğunu, şirketin %99'undan ...'ın sorumlu olduğunu 6183 Sayılı Yasa'nın 35 Maddesi gereğince limited şirketin amme borçlarından ortakların da sorumlu olduğunu, davalının ... 3582 parselde kayıtlı arazisini 28.09.2007 tarihinde 2.500,00 TL bedelle kızı ...'a sattığını, taşınmazın 110.000,00 TL kıymetinde bulunduğunu, 6183 Sayılı Yasanın 27. Maddesi gereğince yapılan bu tasarrufun bağış niteliğinde ve geçersiz olduğunu ileri sürerek 30 madde gereğince tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir....

      REDDİNE, 2-Davalıların temyizine gelince:Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devam eden maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece borçlu davalı Halil 'in ekonomik sıkıntı içinde olduğunun diğer davalılar tarafından bilindiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişsede varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davacı idare, davalılardan Halil 'in vergi borcunun tahsiline imkan bırakmamak amacıyla kendisine ait taşınmazı muvazaalı olarak sattığını öne sürerek dava açmıştır. Gerek davacının iddiası gerekse toplanan deliller karşısında davaya konu edilen tasarruf 6183 sayılı yasanın 30. maddesinden kaynaklanmaktadır. Bu maddeye göre tasarrufun iptaline karar vermenin koşulu borçlu ile tasarrufta bulunan kişinin kamu borcunun bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak için borçlunun tasarrufta bulunduğunu bilmesi veya bilmek durumunda olmasıdır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, somut olayda davacı idarenin alacağının kaynağının 2000, 2001, 2002, 2003 ve 2004 dönemlerine ait kesinleşmiş vergi borcu olduğu Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 19 Ekim 2012 tarihli yazısı ile bildirilmiş olup, davalı borçlu ...'...

          Somut olayda borçlu tarafından ödeme emrinin iptali için ... Vergi Mahkemesinin 2008/351 E – 2008/1990 K esasında kayıtlı davanın temyiz aşamasında olup henüz kesinleşmediği anlaşıldığından öncelikle mahkemenin bu dosyanın sonucunu beklemesi red kararının onanması halinde davalılar arasındaki tasarrufun 6183 Sayılı Yasanın 27, 28, 29 ve 30. maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığını değerlendirerek sonucuna göre karar vermesi; red kararının bozularak ödeme emrinin iptali halinde ise davanın ön şart yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, 12.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava, 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              Mahkemece, borçlunun dava konusu taşınmazı 09.11.2003 tarihinde sattığı, kamu alacağının 16.01.2006 tarihinde tahakkuk ettirilen vergi borcuna ilişkin olduğu, 6183 sayılı yasanın 27.maddesinde belirtilen geriye doğru iki yıllık sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vergi idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 6183 sayılı Yasa'nın 37.maddesi 2.fıkrasında, özel kanunlarda ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacaklarının maliye vekaletince belirlenen usule göre yapılacak tebliğden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerektiği bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vade günü olduğu belirlenmiştir....

                Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi olarak takdir edilmesi de hatalı olmuştur. Ne var ki, HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, kamu borçlusu .... Tic. A.Ş. ve davalı ... hakkında 6183 sayılı yasa uyarınca takip yapıldığını ve takibin sonuçsuz kaldığını, dava konusu taşınmazı diğer davalıya sattıklarını belirterek tasarrufun iptalini talep etmiştir....

                    Bu davalı yönünden tasarrufun iptali için kötüniyetinin somut delilerle ispatlanması gerekir.Mahkemece, anılan bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş ise de kabule ilişkin bir gerekçeye yer verilmemiş olması da hatalı olmuştur. 4-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu