Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda mahkemece 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerinde üç grup altında 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılması ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. 2-6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

    itibari ile doğmuş borcunda tesbiti yapılarak, tasarrufun borcun doğumundan sonra olduğu ve diğer 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine ilişkin iptali koşullarının varlığının tesbiti halinde 31/12/2008 tarihinde mevcut borç miktarı oranında tasarrufun iptaline aksi durumda şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, kabule göre ise, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru olmadığından bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Davalı borçlu, cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkemece, uygulamada tarafların anlaşmalı boşanmaları halinde eşe yapılan mal temliklerinin iptale tabi tasarruf gibi kabul edildiği, zira bu tür temliklerde mahkemenin genellikle tarafların anlaşmalı biçimindeki iradelerini esas alarak hüküm kurduğu, tasarrufun taraflarının karı-koca olmaları, davacının asıl amacının boşanmaya ilişkin mahkeme hükmünün iptali değil taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun iptali olması dikkate alınarak, 6183 Sayılı Yasanın 27. ve devamı maddelerinde düzenlenen yasal koşulların oluştuğu, davanın haklı ve yerinde olduğu kanaatine varıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir...

        Mahkemece, davalıların kardeş oldukları ve devrin düşük bedel ile yapıldığından İİK'nun 277.maddesine göre iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve davanın 6183 sayılı Yasa'nın 24.maddesine göre açıldığından hukuki değerlendirmenin anılan Yasa hükümleri çerçevesinde yapılması gerekirken, İİK'nun 277. ve devamı maddelerine göre değerlendirme yapılması hatalı ise de sonuç itibari ile karar doğru olduğundan davalılar vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu taşınmazın davalı ...'...

          Diğer yandan, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içermekte olup, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin de maktu hesaplanması gerekirken nispi hesaplanması da hatalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e geri verilmesine 18/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            nun ilgili hükümleri gereğince malını kaçırdığını, adı geçenin yaptığı tapu satış işlemlerinin iptali için bu davayı açma zorunluluklarının olduğunu belirterek, davalılar arasında yapılan Hatay ili, Dörtyol ilçesi, Özerli Mahallesinde bulunan 168 ada, 23 parsel ve 168 ada, 22 parsel sayılı gayrimenkullerin satış işlemlerinin 6183 Sayılı Yasanın 23, 24 ve devamı maddelerine göre iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davanın, 6183 Sayılı Yasanın 23, 24 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasına ilişkin olduğunu, davanın koşulu olan kurum alacağının icra takibi sonucu kesinleşmiş olduğunu, dosyada haciz varakalarının ve tebliğ evraklarının yer almaması ve davacı kurum tarafından sunulan belgelerden anlaşılamaması gerekçe olarak belirtilip davanın reddine yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, 6183 Sayılı Yasaya Dayalı Tasarrufun İptali istemine ilişkindir....

            Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın) hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmesine göre davalılar vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir....

              Öte yandan 29.madde de de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır. 6183 sayılı yasaya dayalı tasarrufun iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekmektedir. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir....

                Mahkemece, dava tarihi itibari ile taşınmazın dava dışı ... adına kayıtlı olduğu, davalıların tapu maliki olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasında amaç borcun doğumundan sonra borçlunun mal kaçırma amacı ile yaptığı tasarrufun iptali ile alacağın tahsili imkanını sağlamak olduğu, somut olayda dava konusu taşınmazın borçlu tarafından 11.11.2009 tarihinde davalı ...’a onun tarafından da dava dışı....’a onun da ...’a satış yaptığı, bu halde davacıdan anılan sahışların davaya dahili sağlanması ......

                  Mahkemece, davalıların yakın akraba olmaları nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 3.kişi Şenel’in borçlu ...ın ablası olmasına, 6183 sayılı yasanın 28/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine, diğer taraftan Şenel’in, borçlu olan kardeşi ...ın, amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekmesine (6183 SY. m.30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİ gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak karar ve ilam harcı ile vekalet ücretinin takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu...

                    UYAP Entegrasyonu