Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunması, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK'nun 28/1,2 ve 30.maddeler gereğince iptale tabi bulunmasına, takip konusu borcun 2009 yılı 1 aydan 2010 yılı 12 aya kadar olan döneme ilişkin olup 2009 yılı 5 aya kadar olan borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğmuş olmasına göre davalılar ... vekili ile ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalılardan ...’ın müvekkiline olan vergi borcunu ödemediğini ancak kendisine ait taşınmazı aynı yer nüfusuna kayıtlı diğer davalılara sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan ... davaya karşı cevap vermemiş, diğer davalılar satışta muvazaa bulunmadığını, vergi borcunun kesinleşip kesinleşmediğini bilmediklerini savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece satış işleminin muvazaalı olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....

      Hukuk Dairesinin 05.06.2014 tarihli ve 2013/97 Esas, 2014/9004 Karar ... ilamı ile; "... Dava 6183 ... Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Maliye Hazinesi tarafından yapılan takip sonucu borçlu ile 6111 ... Kanun gereğince yapılandırma sözleşmesi yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak sözü edilen yasa uygulamasında, yapılandırmanın, davacı tarafça açılmış tasarrufun iptali davalarını durduracağı ya da ertelemesini sağlayacağı yolunda bir hüküm bulunmamaktadır. Buna ilaveten 6111 ... Kanun’a dayalı olarak 14.03.2011 tarihinde çıkarılan 2011/1 nolu iç genelgede de 6111 ......

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunda bildirdiği sebepler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 6183 ... Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 ......

          Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İptal davasından maksat alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Bu tür davaların açılabilmesi için öncelikle borçlu davalı hakkında yapılıp kesinleşen bir icra takibinin olması gerekir. 6183 sayılı yasanın 26. maddesi uyarınca tasarrufların yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra bu maddelere istinaden dava açılamaz. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece resen göz önüne alınması gerekir....

            Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar ayni değil şahsi hakka dayandığından taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğuna ilişkin HUMK'nun 13.maddesinin (6100 sayılı HMK'nun 12.maddesi) uygulanma imkanı yoktur. 6183 sayılı yasada iptal davası yönünden özel bir düzenleme bulunmadığından yetkili Mahkemenin HUMK'da yazılı genel yetki kurallarına göre belirlenmesi gerekir.(HUMK'nun 9,21.maddesi, 6100 sayılı yasanın 6,7.maddeleri) Somut olayda, dava önce davalıların ikametgah yeri olarak gösterilen Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış, anılan mahkemece taşınmazın bulunduğu yer itibarıyla Bitlis'in Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle 19.10.2010 tarihinde yetkisizlik kararı verilerek dosya Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan yetki itirazının birlikte ve HUMK hükümleri gereğince yapılması gerekir....

              6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine ilişkin tasarrufun iptaline ilişkindir. 5510 sayılı Yasanın 5754 S.K.'...

                dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Bu davaların görülebilmesi için diğer genel dava koşullarının yanında davacı alacaklının, davalı borçlu hakkında kesinleşmiş bir takibin bulunması dava koşuludur ve mahkemece resen araştırılması gereken bir husus olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın bozma nedenidir. Somut olayda, davanın dayanağı alacağın, dava dışı ... Ltd. Şti'nin vergi borcunu oluşturduğu, bu borçtan dolayı davalı ... aleyhine yapılmış ve kesinleşmiş takip bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                  Davalı 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Yerel mahkeme kararının davacı vekiline 10.8.2009 tarihinde tebliğ edildiği temyiz dilekçesinin 15 günlük yasal süre geçirilerek 3.9.2009 tarihinde temyiz defterine kaydedildiği anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir. 2-506 sayılı yasanın 1.12.1993 gün ve 3917 sayılı Kanunla değişik 80/6.maddesi uyarınca kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı yasanın uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesi görevli ve yetkilidir. Bu durumda mahkemece göre hususu re'sen dikkate alınarak iş mahkemesinde bakılmak üzere görev noktasında dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın esastan incelenip sonuçlandırılması doğru görülmemiştir....

                    Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda dava kabul edildiği takdirde tasarruf tarihine kadar olan vergi borcu ferileriyle hesaplanarak bu miktar üzerinden tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde 04/06/2018 tarihi itibariyle vadesi geçmiş, kesinleşmiş toplam 3.893.836,80 TL vergi borcu olduğunu belirtip, tasarrufun iptalini istemiştir. Tasarruf(satış) tarihi 11.10.2013'dür. Tasarrufun iptali davasında alacaklının alacağının kesinleşmiş olması dava şartı ise de iptal konusu tasarruf işleminin yapıldığı tarihten önce borcun doğmuş olması yeterli olup, bu tarihten önce takibin de kesinleşmiş olması görülebilme koşulu değildir.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/12063E. 2019/3126K.)...

                    UYAP Entegrasyonu