WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kabule göre de; mahkemece nisbi vekalet ücretine hükmedilmiştir. 6136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/949 Esas 2020/7995 Karar sayılı,Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/4027 Esas 2020/7200 Karar sayılı ilamları") Yine davanın 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası olmasına rağmen gerekçede davanın İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/3416 E 2019/12152 K.Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/17064 E. 2018/4274 K. Yargıtay 17....

Mahkemece takip konusu vergi alacağının tahakkuk tarihinin 24.11.2011 yılı olup tasarrufların ise bu tarihten önce 30.09.2010 yılında yapıldığı, tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı alacaklı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, dosya içerisindeki ödeme emri ve haciz tutanağı içeriğinden borçlunun vergi borcunun 2010 yılına ait dönemi de kapsadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu tasarruf ise 30.09.2010 tarihinde yapıldığından tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığından söz edilmesi mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek, borçlu ve diğer davalı arasındaki tasarrufun iptale tabi olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre verilmesi gerekirken aksi yöndeki gerekçesi ile yazılı şekilde verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

    Somut olaya gelince, davacı idare tarafından 6183 sayılı yasa kapsamında yapılan takipte ödeme emrinin vergi borçlusu limited şirket ortağı davalı borçluya 21.06.2010 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrinin tebliğinden sonra da mal beyanında bulunmadığı ve takibin kesinleştiği, anlaşılmış olup, mahkemece 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre davanın esasına girerek sonucuna göre karar vermesi gerekirken aciz vesikasının ibraz edilmemesi gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin ve davalı asil ... ‘in sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

      Mahkemece, vergi dairesinden gelen yazılara göre borcun 2011-2012 yıllarına ait olduğu, taşınmazın ise 30.09.2010 tarihinde borcun doğumundan önce yapıldığından bahisle tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ,mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 4.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ivazlar arasında önemli oransızlık olmadığı, davalıların arasında bir yakınlık veya akrabalık olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; satışın mal kaçırma amacı ile yapıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2....

          e devrettiğinden davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazın raiç bedelden satıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkemenin, taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında önemli fark bulunduğundan 6183 sayılı Yasa'nın 28.maddesine göre bağış niteliğinde olduğu ve iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 sayılı yasanın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu taşınmazın devir edildiği 19.04.2013 tarihindeki davalı ...'...

            Dava, 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, kamu alacağının tahsili için yapılan takipler nedeniyle kamu idarelerince açılacak iptal davalarının genel mahkemelerde görüleceği öngörülmüştür. Burada sözü geçen mahkeme, dava konusunun değerine göre, sulh hukuk veya asliye mahkemesidir. Görevli mahkeme, takip konusu alacak ve fer'ilerinin toplam miktarı ile tasarrufa konu malın tasarruf tarihindeki gerçek değerinden hangisi azsa, o değere göre belirlenir. Görev konusu kamu düzenini ilgilendirdiğinden mahkemece görevli olup olmadığının res'en incelenmesi gerekir. Somut olayda gerek alacağın miktarı gerekse tasarrufa konu aracın tasarruf tarihindeki değeri itibariyle davanın Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırını aştığı anlaşıldığından mahkemece davaya görevli .......

              Mahkemece davanın 5 yıllık hakdüşürücü süre geçtikten sonra açılmış olması nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı yasanın 26. maddesine göre tasarrufun vuku tarihinden itibaren 5 yıl geçtikten sonra tasarrufun iptali davası açılamıyacağı hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü süre olup hakim tarafından re'sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda tasarruf 22.4.1994'de yapılmış dava ise 5 yıllık süreden sonra 26.3.2004'de açıldığından mahkemece davanın bu nedenle reddi doğru olup davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca Hazineden harç alınmamasına 11.2.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Davada, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali değil, aynı yasanın 67. maddesine göre, istihkak iddiasının kaldırılması isteğinde bulunulmuştur. Bu nedenle, hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi, Yargıtay Yüksek 15.Hukuk Dairesine ait ise de, aynı Daire tarafından da gönderme kararı verilmiş olduğundan, temyiz inceleme merciinin belirlenmesi için, dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere, yüksek Yargıtay 1.Başkanlığına SUNULMASINA 12.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasaya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 15.02.2021 tarih, 2019/5358 Esas ve 2021/1317 Karar sayılı bozma ilamında; "bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer ile davalı 3. kişi tarafından ödendiği ispat edilen değer arasında bedel farkı bulunmadığı anlaşıldığından mahkemenin bu yöndeki gerekçesine katılma imkanının bulunmadığı, ayrıca mahkemece dava konusu bu satışlardan sonra davalı borçlu ...’in, davalı 3. kişi ...'...

                    UYAP Entegrasyonu