WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi, 215 ada, 8 nolu parselde kayıtlı gayrımenkul ile ilgili tasarrufun iptaline, davacıya bu hisseler üzerinde güncel vergi borcu ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ...'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. 2-Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen mükellef borç listesinde alacağın dayanağının 2005-2008 vergilendirme dönemine ilişkin olduğu, ödeme emirlerinin bir kısmının ilanen tebliğ edildiği, bir kısmının da 18.11.2014'de tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış olup, davalı borçlular ... ve ...'ın bedelini ödeyip çocukları olan ... adına yapılan tasarrufun iptâli istenmiş, mahkemece olayda ...-ı müstear tabir olunan işlem bulunduğu, borçlular tarafından yapılmış bir tasarrufun olmadığı gerekçesiyle dava reddolunmuş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu olayda iptâli istenen işlem dava dışı kişilerce borçluların çocuklarına 3. kişiden devrolunan tapu kaydının devrine ilişkin tasarruf ise de, gerçekte satış bedelinin satıcıya ödenmesine dair işlemin iptâli sözkonusudur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı İdare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, aynı yasanın 26 maddesinde 27, 28, 29 ve 30.maddelerde sözü geçen tasarrufların vukuu tarihinden beş yıl geçtikten sonra mezkur maddelere istinaden dava açılamayacağının hüküm altına alındığı,somut olayda, 16.10.2008 tarihinde kesinleşen Kadıköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/129 Esas-2006/644 Karar sayılı ilamının güçlü delil niteliğinde olduğu, iptali istenen dava konusu hisse devrinin Kadıköy 1.Noterliğinin 15.2.1999 tarih 4995 yevmiye nolu sözleşmesi ile yapıldığı, tasarrufun iptali davasının ise beş...

        nın bu durumu bilecek durumda olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7.maddesi...

          Uyuşmazlık 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Önceki bozma ilamında belirtildiği üzere davanın konusu kalmadığında yargılama giderinin tarafların haklılık durumuna göre belirlenmesi gerekir, Uyap sisteminden çıkartılan nüfus kayıtlarından ... ile ...'ün kardeş olduğu, ...'ın dayıları olduğu tespit edildiği, üçüncü kişilerin borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bildiği veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu sabittir. Bu halde, haklarında açılan davada haksız olduklarından yargılama giderlerinden davalıların müştereken ve müteselsilen birlikte sorumlu olmaları gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; borçlunun hukuki işlemde bulunduğu ... davalı olarak gösterilmediğinden mahkemece bu kişiye dava dilekçesi ile duruşma günü tebliğ edilerek davaya katılması sağlandıktan sonra yargılamanın yürütülmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra subut bulmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....

              Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarına ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nin ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunmasına bundan dolayı asliye hukuk mahkemelerinin görevine girdiği ve öte yandan 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda artık asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki işbölümü değil görev ilişkisi olmuştur. Somut olayda dava, bu tarihten önce 09.05.2008 tarihinde İİK.nin 277 ve devamı maddelerine dayanılarak Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış ve davalılar tarafından süresinde bir işbölümü itirazında da bulunulmamış olduğundan, mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykıdır....

                Dava, alacaklının 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve mahkeme kabulünün aksini bedel farkı olmamakla birlikte, davalı üçüncü kişinin borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslardan olmasına göre davalıların aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir....

                  Dava, 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda davacı idare tarafından sunulan belge ve dilekçeler ile davalı vekillerinin beyanlarından takip konusu borcun 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırılarak ödendiği dolayısıyla davanın konusuz kaldığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Usul Hükümleri gereğince davanın konusuz kalması halinde yapılacak iş, yargılamaya devam edilerek tarafların dava açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre harç, yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmetmektir....

                    Davalılar vekilinin istinaf nedenleri; borçlu şirketler hakkında yapılan takibatın sonuçlanıp sonuçlanmadığına dair bilgi ve belge sunulmadan ve eğer borcun tüzel kişilerden tahsili olanağı bulunmuyor ise vekil edeni Erhan hakkında takip yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise takibin kesinleştiği ve aciz belgesi alındığı araştırılıp belirlenmeden, yani tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için gerekli şartların somut olayda oluşup oluşmadığı belirlenmeden karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca 6183 sayılı kanunda geçen "borçlu" ifadesinin, vekil edeni Erhan'ı değil, borçlu şirketlere ilişkin olduğunun da gözetilmediği gibi; dava konusu tasarrufun muvazaalı bir tasarruf olmadığı ve mal kaçırma kastıyla hareket edilmediği açıklandığı halde, hatalı bir takım değerlendirmeler neticesinde; davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir. Dava; 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı madde hükümlerine dayanarak açılmış; tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu