Sanayi ve Ticaret Limited Şirketin'den vergi borçlarının tahsil edilmesi gerektiğini, davalı şirketlerin aslında aynı şirketler olduğunun tespiti ile davalı ... Sanayi'nin vergi borçlarından ötürü şu anda aynı adreste faal olan davalı ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin sorumlu tutulmasını talep etmiştir. Söz konusu dava 6183 Sayılı Yasaya dayalı tasarrufun iptali mahiyetli bir davadır. Davacı şirketlerin, borçlu olan şirketin borçlarından sorumlu tutulmasını talep etmiştir. Amme alacakları tahsili usulü hakkında kanunun 24. maddesi uyarınca tasarrufun iptali mahiyetli davada uygulanacak 27, 28 ve devamı maddelerle ilgili yargılama yetkisi genel mahkemededir. 6183 Sayılı Yasanın 30 . maddesinin şartlarının bulunup bulunmadığı değerlendirilecektir. Mevcut davada davacı tarafın tacir sıfatı bulunmadığı gibi, çekişme her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklı değildir. Ticari dava olarak nitelendirilemez. Belirtilenler ve dosya içinde mevcut İzmir BAM 5....
Mahkemece davanın kabulüne, satış işlemlerinin Halil hakkında 379910015 hesap nosu ile yürütülen vergi borcu tahsiline ilişkin takip konusu alacak ve ferileri miktarıyla sınırlı olmak üzere iptaline, davacı alacaklıya taşınmazın haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davanın kabulüne karar verilip alacağı oranında kedisine cebri icra hakkı tanınmış olmasına göre davacı Hazinenin temyiz itirazları yerinde değildir. REDDİNE, 2-Davalıların temyizine gelince:Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devam eden maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece borçlu davalı Halil 'in ekonomik sıkıntı içinde olduğunun diğer davalılar tarafından bilindiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişsede varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir....
Ada, 7 Parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak, davanın reddine, ... İlçesi, ... Köyü, 224 Ada, 1 Parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak, davanın kabulü ile takip konusu alacak ve feri miktarıyla sınırlı olmak üzere ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... Ada, 1 Parsel sayılı taşınmazın davalı ...'ın 22.01.2013 tarihinde davalı ...'a satmasına yönelik tasarrufun iptali ile davacı alacaklıya bu taşınmazın haciz ve satışını isteme yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar ..., ..., ... Madencilik Pet. Nak. Tic. ve San. Ltd. Şti., ... Pet. ve Tic. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davacı ... prim ve damga vergisi alacağı nedeniyle takip yaptığını, alacağını tahsil edemediğini öne sürerek borçlu davalılar ...Madencilik Ltd. Şti. ve ...'...
nın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu gerekçesiyle davanın 6183 Sayılı AATUHK'nun 30.maddesi gereğince kabulüne, davalılar arasındaki dava konusu taşınmazların satışlarının iptaline, taşınmazların eski haline getirilerek hisseleri oranında davalı borçlu adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi K A R A R Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Davalı borçlu ...Yaş Sebze ve Meyve Gıda Ambalaj Orm. Ür. İnş. Turz. İth. Ltd. Şti aleyhine yapılan takibe ilişkin ödeme emri ve haciz varakalarının davalı borçluya tebliğ edildiğine dair tebligat parçalarını ikinci bir yazışmaya mahal bırakılmaksızın ivedi olarak dosya arasına alındıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 14/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davacı tarafından ... ve ... aleyhine 6183 sayılı yasanın 24 vd maddelerine göre dava açtığı, dava dışı borçlu ...’in ise dava dilekçesinde taraf gösterilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece zorunlu dava arkadaşlığı bulunan ...’e dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmeksizin öncelikle taraf teşkili sağlanmadan ve sonrasında da 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali şartları oluşup oluşmadığı değerlendirilmeksizin davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve 03/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Bu davaların amacı kamu alacağını ödemeyen, malı bulunmayan veya borca yetmeyen borçlunun, kamu alacağının tahsiline olanak vermemek için yaptığı, aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve davanın tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gereklidir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise 6183 Sayılı AATUHK'nun 27, 28, 29 ve 30 maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
ın borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu 87,102,116,133,203,186,255,277,421,280,416 parselden ifrazla oluşan 512,513 parseller yönünden de davanın 6183 Sayılı 30.maddesi gereğince kabulü ile tasarruf tarihine kadar olan davacı alacak ve ferileriyle sınırlı olarak 28.11.2008 tarihli tasarrufun da iptaline karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Kabule göre de, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir”hükmünü içermektedir.Anılan yasal değişiklik nedeniyle davacı ve davalı .. lehine maktu vekalet ücreti verilmesi gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı İdare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, Anılan yasanın 26.maddesinde İİK 284. maddesine paralel biçimde kamu alacağından dolayı açılan tasarrufun iptali davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde açılması gerektiğinin öngörüldüğü, dava açma süresi hakdüşürücü süre niteliğinde olduğundan mahkemece davanın süresinde açılıp açılmadığının res'en incelenmesi gerektiği, somut olayda dava dışı borçlu ile davalı ... arasındaki tasarruf 7.5.1998 tarihinde,davalı ... ile dava dışı 4.kişi arasındaki tasarrufun ise 27.6.2000 tarihinde...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava SGK'nın prim alacağının tahsilini sağlamaya yönelik olarak 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İzmir 12. İş Mahkemesince, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 17/09/2013 gün 2013/1001 Esas 2013/16580 Karar sayılı bozma ilamına uyulduktan sonra, 6183 sayılı yasanın 24. Maddesi gereğince "Amme borçlusunun bu kanunun 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali için umumi mahkemelerde dava açılır ve bu davalara diğer işlere takdimen umumi hükümlere göre bakılır." hükmünü içerdiği, anılan madde gereğince davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, Yargıtay 17....