WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kamu alacaklarının tahsili 6183 sayılı Kanunda düzenlenmiş olup, takip, haciz ve paraya çevirme işlemleri bu yasa hükmüne göre yerine getirilir. 6183 sayılı Kanun, özel nitelikte olduğundan ve bu Kanunda, haczedilen malların belirli bir sürede satışının istenmemesi hâlinde haczin düşeceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, satış isteme süresi ile ilgili İİK’nun 106. ve 110. maddeleri kamu alacakları yönünden uygulanmaz. Açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, 25.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Temyizen incelenen mahkeme kararında da belirtildiği gibi, 3182 sayılı yasanın geçici 9. ve 64.maddelerinde yer alan hükümler uyarınca … Bankası, 3182 sayılı yasaya göre devraldığı … Bankasının özel hukuk ilişkisinden doğan alacaklarını 6183 sayılı yasa hükümlerini uygulamak suretiyle tahsile yetkili bulunmaktadır. Ancak, sözkonusu kanuna göre, özünde özel hukuk ilişkisi statüsünü koruyan borç ve alacak ilişkisi sadece alacağın tahsili yönünden kamu alacağına dönüşmüş durumdadır. Davalı banka, belirtilen, ödemme emri düzenleme yetkisini kulllanmadan önce, alacağın tahsil edilebilecek hale gelip gelmediğini özel hukuk hükümlerine göre araştırmak zorundadır. Temyiz ve dava dosyasındaki belgelerin incelenmesinden, ödeme emrine konu olan alacağın kambiyo senedine bağlı bulunduğu ve sözkonusu senedin vade tarihinin 30.1.1982 olup dava konusu ödeme emrinin 25.8.1986 tarihinde düzenlendiği anlaşılmaktadır....

      Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre dava konusu ceza tutanağının davacıya ait olmadığı tespit edilse dahi sonuç olarak 6183 Sayılı Yasa gereğince yapılan işlemin de iptalinin gerekeceği, 6183 Sayılı Yasa gereğince açılan davalarda İdare Mahkemesinin görevli olduğu, İdare Mahkemesinde idari para cezasının iptaline yönelik talepte bulunulduğunda mahkemece bu konuda da değerlendirme yapılacağı ve bu talep hakkında da mahkemece karar verilmesi durumunda idari para cezasının da dayanağı kalmayacağından dolayı bu konuda da karar verme yetkisinin İdare Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden sonra İdare Mahkemesinde bir ay içerisinde dava açılabileceğinin ihtarına karar verilmiş; hüküm, davalı İdare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATUHK gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir....

        Bu dönem ile ilgili olarak Yargıtay uygulaması bu doğrultuda olmuştur. 2-506 Sayılı Yasanın 3917 sayılı Yasa ile değişik 80. maddesi uygulama zamanında durum; 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde, 3917 sayılı Kanun ile yapılan ve 8.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren; “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.” hükmü uyarınca, Kurum alacakları yönünden 6183 sayılı Kanunun zamanaşımına ilişkin 102. ve devamı maddeleri geçerli olmuştur. Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması öngörüldüğünden, anılan Yasanın 102.maddesi uyarınca, sözü edilen alacaklar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olmuştur.Anılan hüküm, “tahsil zamanaşımı” başlığı altında “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar....

          Şikayet olunan vekili, 5020 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'na göre müvekkil alacağının 6183 sayılı Yasa hükümlerine tabi olduğunu, 6183 sayılı Kanun'un 69 .maddesine göre, bedeli paylaşıma konu mal üzerinde birden çok amme alacağı haczinin bulunması halinde, tarih sırasının esas alınacağını, müvekkil alacağının haciz tarihi 16.06.1999 iken şikayetçi kurumun haciz tarihi 12.10.2001 olduğunu, buna göre sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, şikayetin reddine dair verilen karar şikayetçi vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce bozulmuştur. Bu kez, şikayet olunan vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. Dosyadaki yazılara, İcra Mahkemesi kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre İİK’nın 366. maddesi ve HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

            Daire çoğunluğu tarafından, 6183 sayılı yasa kapsamındaki bir kamu alacağının özel hukuk alacağı gibi nitelendirilip, zamanaşımının dolmasından sonraki yapılandırmayla Borçlar Kanunu anlamında borcun yenilendiğinin ve bu suretle de zamanaşımı def'inden feragat edildiğinin kabul edilmesi, 6183 sayılı yasanın gerek niteliği, gerekse 1, 102 ve 103. maddeleriyle bağdaşır bir durum olmadığından sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum....

              aleyhine vergi borcu nedeni ile 6183 sayılı Yasa uyarınca yaptığı takip sırasında davacıya haciz ihbarnamesi gönderdiğini, anılan kamu borçlusunun 12.05.2014 tarihinde işten ayrıldığından, davalı idareye borçlu olmadığının tesbitine talep etmiştir. Davalı vekili, davacının süresinde haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden yasa gereği borcun uhdesinde sayıldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının çalışanı olan borçlunun 12.05.2014 tarihinde işten çıktığı ve bu tarihten maaşından kesinti yapılmasının mümkün olmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 6183 Sayılı Yasa uyarınca taşınmaz kaydına konulan haciz şerhinin terkini isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taşınmaz kaydına amme alacağı nedeniyle 6183 sayılı yasa uyarınca konulan haciz şerhinin terkini istendiğinden, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 05.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 6183 sayılı Yasa uyarınca tapu kaydında istenen haciz şerhinin terkini istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu