ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25.11.2020 NUMARASI : 2019/42 ESAS- 2020/359 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit ( 6183 Sayılı Kanundan Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan 11.02.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Rize Defterdarlığı T3 Müdürlüğünün 25/01/2017 tarih 060000045 sayılı ödeme emri ile 667, 668 ve 670 sayılı KHK'lar gereğince Hazineye devredilen Şahika Dan. İnş. Kayn. Tic. AŞ.'...
Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “…Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu olanak, kamu borçluları için tanınmamıştır....
Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 101 ada 794 ve 795 parsellerin bulunduğu karaöz köyünde 2/B fiili kullanım kadastro çalışmalarını içeren askı ilanın 06/04/2011 tarihinde ilan edildiğini 09/05/2011 tarihinde kesinleştiğini, 101 ada 794 ün mülkiyetinin T5 ait olduğunu, 2/B maddesi uyarınca Hanize adına orman sınırı dışına çıkartıldığını tapu kayıtlarında 1995 ten bu yana 2/B kullanıcısı olarak Tevfik evlatları 1955 doğumlu T11 1947 doğumlu T8 ile 1942 doğumlu İbrahim Ağaç'ın kullanımında olduğunu, 101 ada 795 parseli T11'a 2/B kapsamında satının yapıldığını, 2014 yılından bu yana malikinin T11 olduğunu, açılan davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
nin, ödenmeyen prim borçlarından dolayı 6183 Sayılı A.A.T.U.H....
Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanun'un 55. maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Kanun'un 58. maddesi uyarınca yedi gün içinde ( 28.11.2017 tarihli 7061 sayılı Kanunun 9. maddesi ile 7 günlük süre 15 gün olarak değiştirilmiş olup, aynı Kanunun 123. maddesi uyarınca söz konusu değişiklik 1.1.2018 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, bu tarihten sonra tebliğ edilen ödeme emirlerine ilişkin uyuşmazlıklarda uygulanacaktır) itiraz edebileceğinin düzenlenmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 19.03.2019 tarihli ve 2015/21- 3047 E., 2019/311K. sayılı kararında da belirtildiği üzere anılan maddeye dayanılarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, ”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir....
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı Kanunun 80.maddesine göre; Kurumun süresinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. 6183 sayılı ....... maddesi, Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı dava açma hakkını (7) günlük hak düşürücü süre ile sınırlandırmıştır. 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan takip nedeniyle; borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline yönelik dava “menfi tespit” niteliğinde olup maddede belirtilen “böyle bir borcu olmadığı”, “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” yönündeki iddialar dışında yeni ve ayrı bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir....
. maddesi ile bir kez daha değişikliğe gidilerek tahsilde 6183 sayılı Kanunun 51 ve 102. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı açıklanmış, böylelikle 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür....
Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4). 506 sayılı Kanun'un 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir....
Dairemiz uygulaması, (2013/4707 esas-2014/13327 karar, 2013/15965 esas-2015/2858 karar, 2014/14670 esas-2016/6010 karar ve 15.H.D. 04.06.2010 Ta.2010/4890 esas-2010/4959 karar) istikrarlı şekilde bu yöndedir. 3-Kabule göre ise, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekir nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18/10/2016 gününde Üye ...'ın ve Üye ...'ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6183 sayılı Yasanın 79/IV. fıkrası uyarınca menfi tespit davası, adı geçen Yasanın “üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı 79. maddesi uyarınca 3. kişiye çıkartılan haciz bildirisine 79/III. maddesi gereğince 7 günlük süresi içerisinde itiraz etmeyen muhatabın 1 yıllık süresi içerisinde açabileceği bir dava olup, davacı bankaya davalı kurum tarafından tebliğ edilen bildirimin 6183 sayılı Yasanın 62. maddesi gereğince malvarlığı araştırmasına yönelik olmasına, bu aşamada davacının haczedilen her hangi bir malvarlığı bulunmaması da dikkate alındığında hukuki yararının bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 30.5.2012 gününde...