Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, şikayetçiler vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 25.01.2013 tarih ve 2012/5465 Esas, 2013/406 Karar sayılı ilamıyla şikayet olunanların alacaklarının diğer malların satışından karşılanıp karşılanmadığının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Osmaniye 1. İcra Müdürlüğünün 2006/1212 sayılı takip dosyası ile 2006/794 sayılı takip dosyalarından yapılan sıra cetvellerinde iddia edildiği gibi davalılara mükerrer ödeme yapılmadığı gibi 2006/794 sayılı dosyasında yapılan sıra cetveline alınarak Vergi Dairesine yapılan 157,69 TL'nin 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Kanunu gereğince borçlu ...'...

    Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanun'un 55. maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Kanun'un 58. maddesi uyarınca yedi gün içinde ( 28.11.2017 tarihli 7061 sayılı Kanunun 9. maddesi ile 7 günlük süre 15 gün olarak değiştirilmiş olup, aynı Kanunun 123. maddesi uyarınca söz konusu değişiklik 1.1.2018 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, bu tarihten sonra tebliğ edilen ödeme emirlerine ilişkin uyuşmazlıklarda uygulanacaktır) itiraz edebileceğinin düzenlenmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 19.03.2019 tarihli ve 2015/21- 3047 E., 2019/311K. sayılı kararında da belirtildiği üzere anılan maddeye dayanılarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, ”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir....

    Dairemiz uygulaması, (2013/4707 esas-2014/13327 karar, 2013/15965 esas-2015/2858 karar, 2014/14670 esas-2016/6010 karar ve 15.H.D. 04.06.2010 Ta.2010/4890 esas-2010/4959 karar) istikrarlı şekilde bu yöndedir. 3-Kabule göre ise, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekir nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18/10/2016 gününde Üye ...'ın ve Üye ...'ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi....

      Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

        Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4). 506 sayılı Kanun'un 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir....

        Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 80/7. maddesinde, Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde alacaklı Sigorta Müdürlüğü'nün bulunduğu yer İş Mahkemesinin yetkili olduğu, 6183 sayılı Yasa'nın 58/1. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın ödeme emrine karşı tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz edebileceği bildirilmiştir. Bu 7 günlük itiraz süresi hak düşürücü süre olup, süreyi geçiren borçlunun artık menfi tespit, istirdat gibi aynı konuda hiçbir mahkemede dava açması mümkün değildir. Çünkü 6183 sayılı Yasa'da İİK'nın 72. maddesine koşut bir hüküm yer almamaktadır. 6183 sayılı Yasa İİK'ya nazaran özel bir yasa olup, uygulama önceliğine sahiptir....

          haciz ihbarnamesi tarihi ve öncesinde davacı kooperatifin üyesi olmadıkları, davacı yanca ihbarname sonrası bir ödeme yapılmadığı anlaşılmakla adı geçen şahıslar ile ilgili haciz ihbarnamesinde belirtilen tutardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesine göre açılan menfi tespit davasına ilişkindir. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi...

            Malları Mobilya İthalat İhracaat San. ve .... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/05/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 07/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan menfi tespit davasıdır....

              Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 80/5, 80/12 ve 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddeleri ile İİK'nun 72. maddesidir. 506 sayılı Yasa'nın 80/5.maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır....

                Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “…Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu