Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

G E R E K Ç E Uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanunun 23. maddesi gereğince davalı idare tarafından yapılan vergi borcu mahsup işleminin iptali ve ödenmeyen bakiye KDV'nin iadesine ilişkindir. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle davanın yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. (I) Taraflar arasındaki uyuşmazlık, şikayet yoluyla ihale alıcısına iadesine karar verilen KDV'nden dava dışı İcra Müdürlüğü'nün vergi borcunun 6183 sayılı Kanunun 23. maddesi gereğince mahsup edilmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ve olayların gelişimi dava ve cevap dilekçelerinin özetleri kısmında ayrıntılı olarak yazılmıştır....

alacaklarından … ila … sayılı ihbarnamelerden kaynaklanan tahakkuk eden borçların 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 23.maddesi uyarınca mahsup edildiği, dava konusu borçlarla ilgili uzlaşma talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada ise Mahkemelerinin E:… ; K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği görüldüğünden,6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 23.maddesi uyarınca muaccel hale gelen borçların davacının katma değer vergisi iade alacağından mahsup edilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen reddine, kısmen incelenmeksizin reddine karar verilmiştir....

    …Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, Yatırımcıları Koruma Fonu'na devredilen davacı kurumun 2007 yılı kurumlar vergisi beyannamesine göre iadesi gereken alacağının, 9.9.2008 tarihli dilekçeyle nakden iadesinin istendiği, davalı İdarece, 6183 sayılı Yasanın 23 üncü maddesine göre nakden iadenin mümkün olmadığı belirtilerek dava konusu mahsup işleminin yapıldığının anlaşıldığı, Sermaye Piyasası Kanunu'nun 46/A ve 46/B maddeleri uyarınca tedricen tasfiyeye tabi tutularak Yatırımcıları Koruma Fonu'na devredilen aracı kurumların tasfiyesinde öncelikle yatırımcılara ödeme yapılacağı, 6183 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesinde, tahsil edilip de reddi icap eden amme alacaklarının muaccel borçlara mahsup edilmek suretiyle reddolunacağının hükme bağlandığı, maddede öngörülen hususun 6183 sayılı Yasa uyarınca cebri takip yoluyla tahsil edilmiş olan ancak iadesi gereken alacakların iadesine ilişkin olduğu, davacının iadesini talep ettiği alacağın ise 6183 sayılı...

      İdare Mahkemesinin 2020/986 Esas 2020/2325 Karar sayılı kararına dayalı olarak İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2021/18147 Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, takip dayanağı ilamla alacaklıya iadesine karar verilen miktarın 6183 sayılı kanun gereği bandrol mükellefi olan alacaklının davacı kuruma olan borcundan mahsup edildiğini, 6183 sayılı kanunun 23. maddesi uyarınca yapılan mahsup işleminin alacaklı vekiline 27/05/2021 tarih 113591 sayılı yazı ile bildirildiğini, yapılan mahsup işlemine karşı yalnızca idari işlemin iptali davası açılabileceğini, dayanak ilamın idari işlemin iptaline ilişkin olup, tam yargı davası olmaması sebebiyle takibe konu edilmesinin mümkün olmadığını bildirerek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

      ve kalan bir tutarın bulunması durumunda ise 6183 sayılı Kanunun 23. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin onaltıncı fıkrası göz önünde bulundurularak red ve iade edilecektir.'' kuralı çerçevesinde davacının isteği reddedilmiş ise de 7143 sayılı Kanun'un 9. maddesinde ve bu Kanun'un 1 seri nolu Genel Tebliğinin ''Mahsuben Ödeme'' başlıklı I/C-4. bölümünde, ilgili vergi mevzuatı gereği iade alacağından matrah artırımı sonucu oluşan borçlarına mahsuben ödemek isteyen borçluların durumu düzenlenmiş olup, bu düzenlemelere göre mahsuben tahsilat yapabilmek için mükelleflerin isteğinin şart olduğu, 1 seri nolu Genel Tebliğin V/E-6/a bölümünde matrah artırımı sonucu oluşan vergilerin mahsup işlemine konu olamayacağı, 6183 sayılı Yasanın 23. maddesine göre de mahsuben tahsilatın ancak muaccel borçlara uygulanabileceği, iç genelge uyarınca yapılan mahsuben tahsilatın 7143 sayılı Kanun'un 9. maddesi, bu maddeyi açıklayıcı nitelikteki 1 seri nolu Genel Tebliğin I/C-4. bölümüne aykırı olduğu...

        gereken … liranın bu borçtan mahsubunun yapılmasının yukarıda anılan Kanun hükmü gereği olduğu, böylece ortada iade edilecek bir amme alacağının kalmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; mahsup işleminin yasal olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir....

          Dosyanın incelenmesinden; davacı şirketin imalatçı vasfı olmadan ihraç kaydıyla mal tesliminin mümkün olmadığından tecil terkin kapsamında haksız yere katma değer vergisi mahsup talebinde bulunduğundan bahisle, mahsup talebinin yerine getirilmemesi sonucu kesinleşen vergi borçlarının tahsili için düzenlenen ödeme emrine dayanılarak davacı hakkında haciz işlemi uygulandığı anlaşılmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 121. maddesi hükmü dikkate alındığında, kanunun aleyhlerinde düzeltme yapılan mükelleflere tanıdığı düzeltme işlerine karşı dava açma hakkının ortadan kaldırılması sonucunu doğuracak şekilde, düzeltme fişi tebliğ edilmeden vergi inceleme raporuna göre düzenlenen ödeme emrine dayanılarak uygulanan haciz işleminde yasaya uyarlık bulunmadığından, vergi mahkemesince haciz işleminin iptali gerekirken yazılı gerekçeyle onanmasında isabet görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür....

            nin vergi borcundan kaynaklı olarak 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi uyarınca tarafına gönderilen haciz bildirilerine itiraz etmemesi nedeniyle Yüreğir Vergi Dairesi'ne ödemesi gereken vergi borcu bulunduğu dikkate alındığında, dava konusu mahsup işlemi tarihi itibarıyla Ziyapaşa Vergi Dairesi'nden "iade edilebilir aşamaya gelmiş" niteliğini haiz bir iade alacağının bulunduğundan bahsedilemeyeceğinden, dava konusu mahsup işleminde hukuka aykırılık, anılan mahsup işleminin iptali yönündeki mahkeme kararında ise hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: ... Narenciye Tarım Ltd. Şti.'nin 2015/Aralık dönemi ihracat teslimlerinden doğan katma değer vergisi iade alacağının 1.254.756,79.-TL'lik kısmını ve 2016/Ocak dönemi ihracat teslimlerinden doğan katma değer vergisi iade alacağının 661.163,29.-TL'lik kısmını 28/07/2016 tarihinde Adana 10....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... idaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı kamu borçlusu ... hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan yasanın 79.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini kamu borçlusuna bir borçları olmadığından 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ... İplik Dokuma Teskt. Tic. ve San....

                Dava 3.kişi tarafından 6183 Sayılı AATUHK’nun 67.maddesi gereğince açılmış istihkak istemine ilişkindir. Davacı vekili, 6183 Sayılı AATUHK uyarıca, dava dışı vergi borçluların vergi borcu nedeniyle haciz konulan müvekki- line ait banka hesabındaki paranın müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek aynı yasanın 67.maddesi gereğince istihkak davası açmıştır.6183 Sayılı AATUHK’nun 68/1 maddesi “istihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal Mahkemesi yetkilidir” hükmünü içermektedir. Buradaki Mahkeme sözlüğünden Asliye Hukuk Mahkemesini anlamak gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olup hakim tarafından yargılamanın her aşasında r’esen gözönünde bulundurulması gerektiğinden anılan yasal düzenleme gereğince Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 21.H.D.’nin 28.4.2003 Tarih 2900-3908 E-K sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.) SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Maliye Bakanlığı ......

                  UYAP Entegrasyonu