'Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur." fıkraları eklenmiştir. Yine 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde, "Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve eklenen hükümler, hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tahsil edilmemiş bulunan amme alacakları hakkında da uygulanır" hükmü ile, belirtilen değişiklikler ve getirilen yeni hükümlerin, yürürlük tarihinden sonra doğacak amme alacakları için uygulanacağı gibi kanunun yürürlülük tarihinden önce doğmuş olup, halen ödenmemiş amme alacakları için de uygulanacağı sonucu ortaya çıkmaktadır....
O halde; davaya konu alacağın 6183 Sayılı Kanun'un (1) maddesinde sayılan amme alacaklarından olması, amme alacaklarının tahsili ve yapılacak takiplerde 6183 Sayılı Kanun Hükümlerinin uygulanacağının aynı kanunda açıkça belirtilmesi karşısında, uyuşmazlığın 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümlenmesinin doğru olmadığı düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun (2) no'lu bent yönünden görüşlerine katılmıyorum.30/10/2014...
Aynı Kanunun 51. maddesinde, mahkemelerce verilen adli para cezaları ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre uygulanan vergi ziyaı cezaları dışında kalan diğer ceza mahiyetindeki amme alacaklarına, özel yasalarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, gecikme zammı tatbik edilmeyeceği düzenlenmiştir. Eldeki dava, 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu kapsamında sulama bedeli alacağına ilişkin olup, 6183 sayılı Kanunda düzenlenen gecikme zammının bu nev’i alacaklar için istenmesi yasal değildir. Şu halde mahkemece, 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı uygulanması isteminin reddi gerekirken, yukarıda açıklanan yönler ve yasal düzenlemeler gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir....
'Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur." fıkraları eklenmiştir. Yine 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde, "Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve eklenen hükümler, hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tahsil edilmemiş bulunan amme alacakları hakkında da uygulanır" hükmü ile, belirtilen değişiklikler ve getirilen yeni hükümlerin, yürürlük tarihinden sonra doğacak amme alacakları için uygulanacağı gibi kanunun yürürlülük tarihinden önce doğmuş olup, halen ödenmemiş amme alacakları için de uygulanacağı sonucu ortaya çıkmaktadır....
'Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur." fıkraları eklenmiştir. Yine 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde, "Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve eklenen hükümler, hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tahsil edilmemiş bulunan amme alacakları hakkında da uygulanır" hükmü ile, belirtilen değişiklikler ve getirilen yeni hükümlerin, yürürlük tarihinden sonra doğacak amme alacakları için uygulanacağı gibi kanunun yürürlülük tarihinden önce doğmuş olup, halen ödenmemiş amme alacakları için de uygulanacağı sonucu ortaya çıkmaktadır....
TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 4369 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle değişen 47 nci maddesinde, amme alacağına karşılık rızaen yapılan ödemelerin sırasıyla, ödeme süresi başlamış, henüz vadesi geçmemiş, içinde bulunulan takvim yılı sonunda zamanaşımına uğrayacak, aynı tarihte zamanaşımına uğrayacak alacaklarda her birine orantılı olarak, vadesi önce gelen ve teminatsız veya az teminatlı olana mahsup edileceği, ödemenin, alacak aslı ile ferilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsubun alacağın asıl ve fer'ilerine orantılı olarak yapılacağı öngörülmüştür. 6183 sayılı Kanunun kapsamını belirleyen 1 inci maddesinde ise, Devlete, vilayet hususu idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı...
kapsamına giren ve idare tarafından bu Kanun'daki usullerle tahsil edilebilecek alacakları ifade etmediğinin açık olduğu, tahakkuk eden vergi vadesinde ödenmediği takdirde mükellef yönünden amme borcu, idare yönünden ise amme alacağı niteliğini kazandığı, böylece 6183 sayılı Kanun'a göre takip edilebildiği, anılan Kanun'un 3. maddesinde, amme alacağı teriminin Kanun'un 1. ve 2. maddeleri kapsamına giren alacakları ifade ettiği belirtilirken, açıkça tanımlanmadığı, ancak, idarece 6183 sayılı Kanun uygulanarak limited şirket ortaklarından Kanun'un 55. maddesine göre ödeme emri ile takip edilebilecek amme alacakları, tahakkuk ettiği halde vadesinde ödenmemiş, 6183 sayılı Kanun kapsamına giren alacaklar olduğu, bu nedenle, 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinde limited şirket ortaklarının sorumlu olduğu kabul edilen amme alacaklarının, tahakkuk ettiği halde şirket tarafından vadesinde ödenmemiş alacaklar olduğunun anlaşıldığı, bu itibarla, 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinin ikinci fıkrasındaki...
fıkrasının halen yürürlükte olması karşısında kanuni temsilcilerin vergi ve buna bağlı alacaklar nedeniyle sözü edilen fıkra uyarınca; diğer amme alacakları nedeniyle ise 6183 sayılı Yasanın mükerrer 35. maddesi uyarınca takip edilmeleri gerektiği; buna göre davacı adına aynı madde uyarınca ödeme emri düzenlenmesinin mümkün olmadığı, 213 sayılı Yasanın 10. maddesine göre kanuni temsilcinin takip edilebilmesi için vergi borçlusu hakkında tüm takip yollarının tüketilmesi ve amme alacağının tahsil olanağının kalmadığının 6183 sayılı Yasanın 75....
Gümrük Müdürlüğünce yazılan … tarihli ve … sayılı yazıda amme alacağının güvence altına alınması amacıyla söz konusu tutara ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun'un 13. maddesinin (3) numaralı bendi gereğince davacı hakkında ihtiyati haciz işlemi tesis edilmesine vali tarafından olur verilmiştir. İLGİLİ MEVZUAT : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 1. maddesinde, devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümlerinin tatbik olunacağı kuralına yer verilmiştir....
SGK’nın söz konusu alacağı 6183 sayılı Kanun'un 1 inci maddesindeki kamu alacağı tarifine de girmemektedir. SGK, 2918 sayılı Trafik Kanunu'nun 98 inci maddesinden kaynaklanan alacaklarını genel hükümlere göre takip yapması gerekmektedir. 5. 2928 sayılı Kanun'da hangi hallerde 6183 sayılı Kanun'a göre takip yapılacağı tek tek sayılmıştır. 35 inci maddesinde, araçların muayene için ödenmesi gereken Hazine payını süresinde ödemeyen ya da eksik ödeyen yetki verilen gerçek veya tüzel kişilerden, söz konusu tutarlar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesince tahsil edileceği; 14 üncü maddesinde, süresinde ödenmeyen para cezaları için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Hükümleri uygulanacağı düzenlenmiştir. Bunun gibi, 5510 sayılı Kanun'da da hangi alacakların 6183 sayılı Kanun'a göre takip edileceği tek tek sayılmıştır. 6....