Somut olayda, Kurum davacı hakkında 6183 sayılı Yasa gereği yaptığı takip sonucunda davacı adına kayıtlı taşınmazı yapılan ihale sonucunda Hasan Hatipoğlu’na satmış, davacı ise ihalenin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle ihalenin feshini istemiştir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; görevli mahkemenin icra hukuk mahkemeleri olduğunu, mahkemece yapılan hukuki nitelendirmenin hatalı olduğunu, bahse konu alacağın amme alacağı olduğunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanun uyarınca satış işlemlerinin gerçekleştirildiğini, kanunda taşınır mallara ilişkin satışın ne şekilde yapılacağının belirtildiğini, ancak ihalenin feshi hakkında bir hüküm bulunmadığını, 6183 Sayılı Kanunun 77. maddesi ve devamında, menkul malların haczi ve satışı ile ilgili düzenlemeler yapıldığını, ancak menkul ihalesinin feshine ilişkin düzenleme yapılmadığını, ihalesin feshi, gayrimenkul malların haczi ve satışının 6183 Sayılı Kanunun 99. maddesinde düzenlendiğini, ihalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yolu ile istenebileceğini, görevli mahkemenin icra hukuk mahkemeleri olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; görevli mahkemenin icra hukuk mahkemeleri olduğunu, mahkemece yapılan hukuki nitelendirmenin hatalı olduğunu, bahse konu alacağın amme alacağı olduğunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanun uyarınca satış işlemlerinin gerçekleştirildiğini, kanunda taşınır mallara ilişkin satışın ne şekilde yapılacağının belirtildiğini, ancak ihalenin feshi hakkında bir hüküm bulunmadığını, 6183 Sayılı Kanunun 77. maddesi ve devamında, menkul malların haczi ve satışı ile ilgili düzenlemeler yapıldığını, ancak menkul ihalesinin feshine ilişkin düzenleme yapılmadığını, ihalesin feshi, gayrimenkul malların haczi ve satışının 6183 Sayılı Kanunun 99. maddesinde düzenlendiğini, ihalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yolu ile istenebileceğini, görevli mahkemenin icra hukuk mahkemeleri olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Hal böyle olunca 5510 sayılı Yasa’nın 88. maddesinde, Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de; ihalenin feshine ilişkin özel düzenleme içeren 6183 sayılı Yasa'nın 99. maddesi gereğince, ihalenin feshinin gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebileceğinin ve ihalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat olunamayacağı bildirildiğinden, davaya bakmaya İş Mahkemesi değil İcra Tetkik Mercii (İcra Mahkemesi) görevli olduğundan, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmek suretiyle davanın esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
kararın iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayetin kabulü ile idarenin, satış dosyasında yapılan ihalenin feshine ilişkin 16.8.2013 tarihli işleminin iptaline karar verildiği görülmektedir. 6183 sayılı Kanun'un ihalenin feshi ve neticesi başlıklı 99. maddesinin ikinci cümlesi gereğince; ihalenin feshi, gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebilir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. maddesinin 19. fıkrasında ise, kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olacağı düzenlenmiştir....
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 29.9.2005 günlü ve E:2005/490, K:2005/1648 sayılı kararıyla; 2576 sayılı Kanunun 6'ncı maddesinin (b) bendinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaların, vergi mahkemesince çözümleneceğinin hükme bağlandığı, 6183 sayılı Kanunun 99'uncu maddesinde ise gayrimenkullerin satışında ihalenin feshine ilişkin başvuruların icra tetkik mercii tarafından incelenip sonuçlandırılmasının öngörüldüğü, 6183 sayılı Kanunun menkul malların haczi ve satışı başlıklı ikinci bölümünde yer alan 77 ve 87'nci maddelerinde menkul mal satışlarındaki ihalenin feshi konusundaki başvurular için bir merci belirtilmediği, davacı tarafından, vergi idaresinin; usulüne uygun olmayan işlemleriyle ihaleye katılımının engellendiği, hacizli mallar rayicinden çok düşük bedelle satılarak alacaklıların menfaatlerinin ihlal edildiği, menkul mal ihalesinin usulüne uygun yapılmadığı ileri sürülerek ihalenin iptalinin...
İçtihadı Birleştirme Kararına göre Tahsili Emval Kanunu mucibince yapılan satılardaki yolsuzluk sebebiyle fesih iddialarını adalet mahkemeleri tetkik ile vazifeli olduğuna değinilmiş, bu adlî kazanın yalnız icra tetkik mercileri ve temyiz icra ve iflâs dairesi olduğu da tasrih edilmek suretiyle bütün ihtilaf noktaları ortadan kaldırılmıştır” denilmiştir. 6183 sayılı Kanunda ihalenin feshine ilişkin düzenlemelerde, İcra İflas Kanununa paralel düzenleme yapıldığına göre, bu Kanundaki düzenlemelere bakmak gerekmektedir. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 112 vd. maddelerinde taşınırların satışı düzenlenmiş ancak bu bölümde ihalenin feshine ilişkin bir düzenleme getirilmemiştir. İhalenin feshi, taşınmazların satışına ilişkin 134/2. maddede düzenlenmiştir....
Borçlunun, ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ......... sayılı kararı ile; tellalın üç defa bağırdığı hususunun ihale tutanağında olmadığı ve taşınmazın artırma bedelinin 6183 sayılı Kanunun 94. maddesinde belirtilen şekliyle kıymet takdirinin %75'ini bulmadığı gerekçesine dayanılarak ihalenin feshine karar verildiği, alacaklı ile ihale alıcısı tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, .......airesi’nin 13/02/2018 tarih v......... sayılı kararı ile; ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin yerinde olmadığı, satış ilanının tebliğ edilmediği ve 6183 Sayılı Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca, İİK'nun 129.maddesi koşullarında, satış bedelinin satış masraflarını karşılamadığından bahisle “1-Davalı Vergi Dairesi vekili ve davalı ....ekili istinaf başvurularının mahkeme kararının gerekçesi yönünden kabulü ile;.......r sayılı kararının HMK'nun 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2-Yukarıda belirtilen nedenlerle davanın kabulüne...
< Şirketin vergi borçlarından dolayı haczedilen gayrimenkulün 18.1.1995 tarihinde açık artırma yoluyla satışı yapılacağının bildirilmesine ilişkin 15.12.1994 gün ve … sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. Açılan dava sonucu …Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 99.maddesi uyarınca ihalenin feshi, gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden, ihalenin ilgiliye tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde istenilip, ihalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat edilemeyeceğinden, açık artırma suretiyle yapılacak satışın davacıya tebliğ üzerine satış işleminin iptali istemiyle açılan davanın, görüm ve çözümü Adli Yargı içerisinde yer alan İcra Tetkik Merciine ait bulunduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6183 sayılı Yasa 99. maddesi gereğince, ihalenin ilgililere tebliğinden itibaren 7 gün içeresinde ihalenin feshi davası açılması gerektiğini, davacıya gayri menkul satış ilanının 09/05/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, ihale tarihinden itibaren 7 günlük süre aşıldıktan sonra davanın açıldığını, bu nedenle davanın reddini talep etmiş devamla İİK'nun 134/4 maddesi gereğince, verilen yetkisizlik kararlarının kesin olduğunu, istinaf başvuru yolu kapalı olduğundan HMK'nun 20. maddesi gereğince davanın süresi içerisinde yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediğinden açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, fon alacağına ilişkin itirazların 6183 sayılı Yasa hükmü gereğince yapılan takipte mahkemelerde açılan davalar sonucunda kesinleştiğini, bu hususun ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülemeyeceğini, kıymet takdir işlemlerinin usulüne uygun yapıldığını 6183 sayılı kanun kapsamında yapılan takipte davacı borçluya kıymet takdir raporunun...