WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddesi olup, 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi ise ancak diğer amme alacakları için uygulanabilecektir. Şu halde, kanuni temsilcinin vergi ve buna bağlı alacaklar için 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi uyarınca takibi mümkün bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, … Birinci Vergi Mahkemesinin … sayılı kararının bozulmasına, karar verildi....

    Bu itibarla, amme borçlusunun mal varlığından alınamayan bu tür alacakların kanuni temsilcilerinin, teşekkülü idare edenlerin veya yabancı şahıs ve kurum mümessillerinin mal varlığından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsilini temin etmek ve Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergi ve buna bağlı alacaklarda sorumlu olan bu şahısların diğer amme alacaklarının ödenmesinden de sorumlu olmalarını sağlamak amacıyla 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35 inci madde eklenmiştir." denilmektedir....

      Vergi Usul Kanunu kapsamına girmeyen bu tür alacakların takibinde genel hükümlere başvurulması uzun zaman alacağı gibi bu hükümlerin uygulanması idareye pratik bir fayda da sağlamayacaktır. Bu itibarla, amme borçlusunun mal varlığından alınamayan bu tür alacakların kanuni temsilcilerinin, teşekkülü idare edenlerin veya yabancı şahıs ve kurum mümessillerinin mal varlığından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsilini temin etmek ve Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergi ve buna bağlı alacaklarda sorumlu olan bu şahısların diğer amme alacaklarının ödenmesinden de sorumlu olmalarını sağlamak amacıyla 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35 inci madde eklenmiştir." denilmektedir....

        AŞ. hakkındaki tasfiye işlemlerinin İstanbul İflas Müdürlüğünün 2002/27 sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, 208, 210 ve 213 kayıt nolu alacaklarının müflis şirket iflas idaresince kısmen ya da tamamen kabul edilerek sıra cetvelinin 4.sırasına alındıklarını, bu alacakların 6183 sayılı Kanun'un 1.maddesi kapsamında amme alacağı niteliğinde olduğunu, 6183 sayılı Kanun'un 21/3.maddesi gereğince 3.sıraya kaydının gerektiğini belirterek bu alacakların sıra cetvelinde üçüncü sıraya kaydedilmesine karar verilmesini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetçi vekilinin alacak taleplerinin adli ve idari para cezasından kaynaklandığını, bu alacakların 6183 sayılı Kanun'un 21.maddesi anlamında bir alacak olmadığından İ.İ.Kanunu'nun 206.maddesinde belirtilen 3.sıra alacakları içerisinde değerlendirmenin mümkün olmadığını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....

          Somut olayda, şikayetçi tarafça, bu hükme dayalı olarak fonun her türlü alacağının 6183 sayılı Yasa'ya tabi olduğu iddia edilmektedir. Oysa, doktrinde Yrd. Doç. Dr. Barış Bahçeci'nin Türkiye Barolar Birliği Dergisi'nin 2012(101)'de yayınlanan "...'nin Özel Hukuktan Kaynaklı Alacaklarını Tahsilde Yetkisini Aşması Sorunu" konulu makalesinde de açıklandığı üzere; Türk İcra Hukuku, ikili bir ayrıma dayanmakta, özel hukuktan kaynaklı alacakların takip usulü 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, amme alacaklarının takip ve tahsil usulü ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'la düzenlenmektedir. 6183 sayılı Kanun'un kapsamını düzenleyen 1. maddesinde özel alacaklar ile amme alacakları ayrılmakta, 6183 sayılı Kanun'un sadece amme alacaklarının tahsilinde uygulanacağı ortaya konulmaktadır. Kanun'a göre, özel alacak- amme alacağı ayrımında esas alınacak iki ölçüt bulunmaktadır....

            O halde; davaya konu alacağın 6183 Sayılı Kanun'un (1) maddesinde sayılan amme alacaklarından olması, amme alacaklarının tahsili ve yapılacak takiplerde 6183 Sayılı Kanun Hükümlerinin uygulanacağının aynı kanunda açıkça belirtilmesi karşısında, uyuşmazlığın 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümlenmesinin doğru olmadığı düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum. 11/03/2013...

              Hukuk Dairesinin 24.05.2012 tarih, 2011/6829 esas, 2012/9560 karar sayılı kararı ile; inceleme konusu uyuşmazlığın 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunundan kaynaklandığı gerekçesi ile dosya Dairemize gönderilmiştir. Dava, davalı kurum tarafından davacı şirket aleyhine, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunu uyarınca yapılan 05.02.2010 tarih 2009/72663 sayılı takibin iptali talebine ilişkin olup taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmamaktadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı kararı, 26.01.2013 tarihli ve 28540 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir....

                İcra Müdürlüğü'nün 2019/21606 esas sayılı takip dosyasında ödeme emri ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulüne, İstanbul 28. icra müdürlüğü'nün 2019/21606 esas sayılı takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 1. Maddesinde; "Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur." hükmü yer almaktadır. Kamu alacağının takip ve tahsilinin 6183 sayılı Kanun'a göre yapılması için kamu alacağının, Devlete, İl Özel İdareleri'ne, Belediyelere, ait olması gerekir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulu Kanunu uyarınca konulan haciz şerhinin terkini isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 2.4.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Bu itibarla amme borçlusunun mal varlığından alınamayan bu tür alacakların kanuni temsilcilerinin, teşekkülü idare edenlerin veya yabancı şahıs ve kurum mümessillerinin mal varlığından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsilini temin etmek ve Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergi ve buna bağlı alacaklarda sorumlu olan bu şahısların diğer amme alacaklarının ödenmesinden de sorumlu olmalarını sağlamak amacıyla 6183 sayılı Kanuna mükerrer 35'inci madde eklenmiştir." ifadeleri yer almaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu