Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mirasçılık sıfatının belirlenmesinde ölüm esas olup, ölüm tarihi de mirasçı olunup olunamayacağını belirleyen önemli etkenlerden birisidir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Dayanak belgelerindeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddî hata söz konusu değil ise aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik ancak mahkeme kararı ile yapılabilecektir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 35. maddesinde “kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez…” ibaresi yer aldığından, her hangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur....

    İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; nüfus kayıtlarında düzeltim davası talebine ilişkindir. Dava, nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

    Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Ölü olduğu halde aile kütüklerinde (nüfus sicilinde) sağ gözükenler hakkında ne gibi işlem yapılabileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 33 ve bu Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 69. maddesinde gösterilmiştir. Buna göre; bu gibi kişilerin ölü olduğu idarece tespit edilebildiği takdirde idari yoldan ölüm kaydı düşülebileceği gibi; yönetmeliğin belirtilen 69. maddesinde düzeltmeye esas alınabilecek belgeler arasında “mahkeme kararları” da gösterilmiş olduğundan, mahkeme kararlarına dayanılarak da ölüm kaydı düşülebilecektir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1- c maddesinde, nüfus kayıt düzeltim davalarının bir türü olarak “tespit davaları”na yer verilmiştir....

    olarak vefat ettiğini, ölümünün nüfus kayıtlarında düşülmediğini, hanesinde ölümün tespiti yazdığını, tapu, intikal ve mal paylaşımı yapacaklarından murislerinin veraset ilamlarını çıkartmasında engel teşkil ettiğini, nüfus idaresinde yapmış olduğu görüşmede babasının kız kardeşi Mevlüde Eş'in ölüm tarihinin tespiti hususunda dava açmasının gerektiğinin söylendiği, bu nedenle Samsun ili Kavak ilçesi Muratbeyli Mah....

    C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davanın nüfus kayıtlarında sağ olarak gözüken kişinin öldüğünün tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin olduğunu, 5490 sayılı kanunun 36/1- a maddesine göre nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davaların ilgilinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu mahkemede görüleceğini, ilgiliden kastın ise kaydının düzeltilmesi istenen kişi olduğunu, Servet Dülge'nin nüfus kaydında yerleşim yeri adresinin bulunmadığını, yerleşim yeri olarak Demirci Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu, Hukuk Genel Kurulu kararının da bu yönde olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ölümün ve ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydında yaş düzeltimi istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava, bir kısım talepler yönünden nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması ve bir kısım talepler yönünden de soybağının düzeltilmesi istemi niteliğinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Aile Mahkemesi tarafından ise, davanın 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunundan kaynaklanan nüfus kayıt düzeltim davası olup asliye hukuk mahkemelerinin görevinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda davacının 10/11/2014 havale tarihli dava dilekçesinde, küçük ...'ın 28.04.2008 olan doğum tarihinin, nüfus kaydına hatalı bir şekilde 18.02.2011 olarak yazıldığı iddiası ile, nüfus kaydına hatalı yazılan doğum tarihinin düzeltilmesini talep etmektedir....

      Aile Mahkemesi ise davanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunundan kaynaklanan nüfus kayıt düzeltim davası olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısmı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı İkinci Kitabından (m.118 ilâ 395 arası) kaynaklanan davalara bakmak görevi aile mahkemelerine aittir. Bu nedenle, TMK'nın “hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır....

        İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Veraset ilamı istenen T3 ait UYAP sisteminden alınan nüfus kaydında ölüm kaydında "BİLİNMEYEN" olarak görüldüğü anlaşılmakla ölüm kaydının işlenip işlenilmediği, ölüm tarihinin ne olduğu hususunda Nüfus Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, yazılan yazıya verilen cevapta ; bahsi geçen şahsın ölü olduğu halde aile kütüklerinde kayden sağ görülenlerin kayıtları uzun süre işlem görmediğinden 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 33. maddesi ve anılan Kanunun uygulama yönetmeliğinin 37. maddeleri uyarınca tedbir amaçlı olarak Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 29.03.2018 gün ve 38850 sayılı onayları ile ölüm tespiti ile T3 adlı şahsın nüfus kaydının kapatıldığının bildirildiği, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verildiği, T3 kayıtlı olduğu eski nüfus aile kütüklerinin tetkikinde , şahsa ait herhangi bir vukuatın bulunmadığı ve ilgili hanenin yenilenerek Mernis veri tabanına aktarıldığı yönünde...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunundan kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Sulh Hukuk Mahkemesine dava açtıklarını, Mahkemenin nüfus kayıtlarının incelenmesinde muris İsmail Hakkı Bulum'un kardeşlerinin bekar olarak ölü ve annesi Ümran Güç'ün dul öldüğünün tespit edildiğini, murisin babası Hüseyin Bulum'un kayıtlarda ölümünün görülmediği, nüfus aile tablosunda olaylar ve tarihleri yazılan bölümde ölüm tarihinin yazacağı yerde ölümün tespiti yazdığını, nüfus kayıtlarına göre Hüseyin Bulum'un doğum tarihinin 01.07.1873 olduğunu, kayıtlara göre yaşının 148 olduğunu, yaşamasının mümkün olmadığını,...vs beyanla, Hüseyin Bulum'un ölü olduğunun tespiti ile nüfus kaydının ölüm kaydının düşülmek suretiyle düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davalı T3 Temsilcisi, araştırma yapılarak karar verilmesini talep etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/04/2021 tarih 2021/45 Esas 2021/172 Karar sayılı kararıyla, 5490 Sayılı Yasanın 31. ve 32....

          UYAP Entegrasyonu