Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın suç tarihinde ceza ehliyeti bulunmadığına ilişkin Adli Tıp 4.ihtisas Kurulunun 29.04.2009 tarih ve 1652 sayılı raporu göz önünde bulundurularak sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 32 ve 57.maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına dair mahkeme kararı yasaya uygun olduğundan, sanık müdafiinin eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğine, sübuta, güvenlik tedbirine hükmedilemeyeceğine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 25/01/2012 gününde oybirliği ile karar verildi. ......

    Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/249 sayılı dosyası üzerinden yürütülmekte olan soruşturma esnasında, cezai ehliyeti bulunmayan şüpheli hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 57/1. maddesi gereğince koruma ve tedavi kararı verilmesi için ... Sulh Ceza Hakimliğine müzekkere yazılmasına dair aynı yer Cumhuriyet Başsavcılığının 09/05/2018 tarihli, 2018/249 soruşturma sayılı ve 22/10/2018 tarihli, 2018/249 soruşturma sayılı talepleri üzerine, adı geçen şüpheli hakkında koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine, toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının tespitine kadar yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına ilişkin ... Sulh Ceza Hakimliğinin 10/05/2018 tarihli, 2018/68 değişik iş sayılı ve ... Sulh Ceza Hakimliğinin 22/10/2018 tarihli, 2018/132 değişik iş sayılı kararını müteakip, şüphelinin ......

      İhtisas Kurulu'nun 25.06.2012 günlü raporu gözönünde bulundurularak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 32 ve 57. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine dair mahkeme kararı yasaya uygun olduğundan, sanık müdafiinin beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 18/12/2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

        i kasten öldürmeye teşebbüs etmek suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmış ve sanığın atılı suçu işlediği sabit görülmüş ise de; 5237 sayılı TCK'nun 32/1 maddesinin uygulanması ile CEZA TERTİBİNE YER OLMADIĞINA, b-5237 sayılı TCK'nun 57/1 maddesinin uygulanması ile koruma ve tedavi amaçlı olarak YÜKSEK GÜVENLİKLİ BİR SAĞLIK KURUMUNDA KORUMA VE TEDAVİ ALTINA ALINMASINA, c-Koruma ve tedavinin yerleştirildiği yüksek güvenlikli sağlık kurumunun kurullarınca düzenlenecek raporla toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığı veya önemli ölçüde azaldığının belirlenmesi üzerine mahkemece verilecek karara kadar sürdürülmesine, 2-a) Mağdure annesi ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs HÜKÜM : TCK.nin 32/1. maddesi ve CMK.nin 223/3-a maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, TCK.nin 57/1. maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbiri uygulanmasına. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ... hakkında; katılan ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen  TCK.nın 57/1. maddesi uyarınca fiilleri işlediği sırada akıl hastası olan sanık hakkında koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurullarında koruma ve tedavi altına alınması kararı   usul ve yasaya uygun bulunduğundan, sanığın tedavi görüyor olduğuna ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün ONANMASINA, 24.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, koruma amaçlı özgürlüğün kısıtlanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kısıtlı adayı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Türk Medeni Kanunu'nun 432/1. maddesi uyarınca koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması istenilmiş, mahkemenin davanın kabulüyle tedavi amaçlı olarak hastanede yatırılmasına ilişkin karar hakkında kısıtlama kararı verilen tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 435.maddesi gereğince kuruma yerleştirilen kişi veya yakınları, verilen karara karşı kendilerine bildirilmesinden başlayarak on gün içinde denetim makamına itiraz edebilirler. Bu hak, kurumdan çıkarılma isteminin reddi hâlinde de kullanılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 422. maddesi gereğince de yapılan itirazları inceleme görevi; öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine aittir....

                Hukuk Dairesi'nin 2016/12618 Esas - 2020/1531 Karar) 4721 s. TMK' nun 589 . ve devamı maddelerine dayalı "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibariyle terekenin korunması amacıyla tespiti istemi 4721 s. TMK' nun 619. maddesinde düzenlenen mirası kabul veya redde esas olmak üzere "resmi defter tutma" değil, 4721 s. TMK' nun 589. ve devamı maddelerinde yer olan "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibariyle terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe veya tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır....

                Diğer yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür.Tapu kaydı iptal edilinceye kadar kayıt malikinin hak sahibi olduğu tartışmasızdır. Somut olaya gelince; mahkemece davalının haricen pay satın aldığı ve hak sahibi olduğu kabul edilerek red kararı verilmiştir. Ne var ki; tapuda kayıtlı olan bir taşınmazın Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Borçlar Kanununun (BK) 213 ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri hükmü uyarınca, resmi olarak yapılmayan satışına değer verilemez. Haricen satın alma olgusu satın alan bakımından TMK’nun 994. maddesi ve 10.07.1940 tarihli 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bedelden kaynaklanan kişisel hak sağlar....

                  SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı, koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbiri Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda suça sürüklenen çocuğun sorgusu yapılıp savunması saptanmadan, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek suça sürüklenen çocuk hakkında koruma ve tedavi tedbirine hükmedilemeyeceği gözetilmeden, 5271 sayılı CMK'nın 193/2. maddesine yanlış anlam verilerek aynı Kanun'un 191 ve 147. maddeleri gereğince suça sürüklenen çocuğun sorgusu yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 25/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu