Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Artık değere katılma alacağı ise; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının(TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin(TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır(TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....

    Alacak isteğine ilişkin temyiz itirazlarına gelince, taraflar 30.04.2005 tarihinde evlenmiş, 18.02.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK 225/2 m). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK 202 m). Olayları anlatmak taraflara hukuki niteleme hakime aittir. Davacı kadın davalı kocanın edinilmiş malları üzerinden katılma alacağı (TMK 231 m) isteminde bulunmuştur. Mahkemece yapılacak iş; eklenecek değerlerden (TMK 229 m) ve denkleştirmeden (TMK.230 m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, davalı kocanın edinilmiş mallarının (TMK 219 m) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231 m) yarısı üzerinden (TMK 236/1 m) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak hüküm kurmaktan ibarettir....

      TMK m.510), b-Koşullar ve yüklemeler (mükellefiyetler) konulabilir. (4721 s. TMK m. 515, yedek mirasçı atama 4721 s. TMK m. 520, art mirasçı atama 4721 s. TMK m. 521), c-Mirasçı atanabilir. (4721 s. TMK m. 516 ), d-Mirasçılardan birine veya üçüncü bir kişiye belirli mal vasiyeti yapılabilir. (4721 s. TMK m. 517 ), e-Vakıf kurulması öngörülebilir (...Belirtilen tasarrufların ne şekilde yerine getirileceği yine 4721 s. Türk Medeni Kanunda ayrı ayrı gösterilmiştir. Mahrumiyet ve iskat (yoksunluk ve mirasçılıktan çıkarma) halinin aksi kanıtlanmadıkça, mirasçı seçilen kişi, mirasçılık belgesi almadıkça (4721 s. TMK m. 598 ) kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimse, bu malı ilgilisinden istemedikçe "yasal mirasçı veya varsa tenfiz memurundan" ve karşı çıkılması halinde onlar aleyhine istihkak davası açıp dava ile haklılığını kanıtlamadıkça, vasiyetname ile yapılan tasarrufun sahibi olamaz...) 4721 s....

      Bu bakımdan, aynı şehir-ayrı şehir ayrımına gidilmeksizin ve küçüğün eğitim durumu ve üstün yararı dikkate alınarak daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 2-Mahkemece velayetleri babaya bırakılan ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmuş fakat sosyal inceleme raporu alınmamıştır. Kişisel ilişki düzenlenirken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" dır. (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; TMK. m.330/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) Çocuğun üstün yararı belirlenirken bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Kişisel ilişki tesis edilirken ana ve babanın eylemleri, ahlaki değer yargıları, sosyal konumlan, çocuğun üstün yararını etkilediği ölçüde göz önünde tutulur....

        KORUMA YÜKÜMÜNE AYKIRILIKNÜFUS BİLGİLERİNİN RIZA DIŞI KULLANILMASIKİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NEDENİMANEVİ TAZMİNAT İSTEMİABONELİK SÖZLEŞMESİ GEREĞİ KİMLİK BİLGİLERİNİN VERİLMESİNÜFUS HİZMETLERİ KANUNU (5490) Madde 9TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 24TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 2BORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 49 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki “kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 1.Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.02.2013 gün ve E:2012/947, K:2013/83 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 19.09.2013 gün ve E:2013/11865, K:2013/14563 sayılı ilamı ile; (…Dava kişilik haklarına saldırı nedeni ile tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Karabük Valiliği Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün 19.03.2021 tarihli yazısıyla, 01/07/2014 tarihinde korunma altına alınan küçüğün, anne ve babanın rızası aranmaksızın evlat edindirilebilmesi için TMK 311. maddenin 2. fıkrası gereği rıza tespitinin yapılması talep edilmiştir. Evlat edinme, TMK 305 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, 4787 sayılı Kanun’un 4. maddesi gereğince, evlat edinmeyle ilgili uyuşmazlık ve taleplerin aile mahkemesinde bakılması gerekmektedir. Dosya kapsamından, küçükle ilgili 5395 sayılı Kanun uyarınca küçük hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir uygulanmasının talep edilmediği, aksine bakım tedbiri uygulanarak koruma altına alınan küçüğün, evlat edindirilebilmesi için anne ve babasının rızasının aranmamasına ilişkin rıza tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesi'nde görülerek sonuçlandırılması gerekir....

            dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, büyükbaba ... ile küçük çocuk arasında şahsi ilişki kurulması talebinin ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilineceği, ancak davacı annenin cezaevinde bulunmasının olağanüstü hal kavramı içine giremeyeceği, kaldı ki; davacı büyükbaba, davacı anneye tanınacak kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına da sahip olduğu, ortada davacı büyükbabaya kişisel ilişki hakkı tanınmasını gerekli ve haklı kılan olağanüstü bir durumun bulunmadığı, öte yandan kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararlarının esas tutulması gerektiği, küçük çocuğun gözü önünde büyükbabası ...''...

              Öte yandan davacının evlilik birliği edinilen ve 2002 yılından sonra edinildiği hususunda uyuşmazlık bulunmayan ev eşyalarının kişisel mal olduğu ispatlanmadığından TMK'nun 222 maddesine göre edinilmiş mal olarak kabulü doğrudur. Davacının eşyalar için isteği yukarıda açıklandığı üzere 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK'nun 219, 229, 230, 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağına ilişkindir. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek taşınmazın tasfiye tarihindeki değeri dikkate alınarak (TMK. m.235/1) katılma alacağı belirlenmelidir....

                Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Dava dilekçesinin içeriği, taraflar arasındaki evlenme tarihi, aracın edinme tarihi ve dosya kapsamına göre davacının talebi, 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK.nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek taşınmazın tasfiye tarihindeki değeri dikkate alınarak (TMK. m.235/1) katılma alacağı belirlenmelidir....

                  Buna göre baba ile çocuk arasında daha kısa süreli ve yatısız olarak kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu