Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; "Dava, TMK 324/2. maddesine dayanan "Çocuk ile Kurulan Kişisel İlişkinin Kaldırılması veya Sınırlandırılması" talebine ilişkindir. TMK 323. maddesinde "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir. TMK 324. maddesinde ise " Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemle sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakları reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir." hükmü düzenlenmiştir....

Mahkemece; "Dava, TMK 324/2. maddesine dayanan "Çocuk ile Kurulan Kişisel İlişkinin Kaldırılması veya Sınırlandırılması" talebine ilişkindir. TMK 323. maddesinde "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir. TMK 324. maddesinde ise " Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemle sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakları reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir." hükmü düzenlenmiştir....

SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2022 (Ara Karar) NUMARASI : 2022/216(E) DAVA KONUSU : 4721 Sayılı TMK Gereğince Tedavi Amaçlı Kişisel Koruma Kararı KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen ara karara karşı ihbar olunan vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhbar eden, dava dilekçesinde özetle: Eşi T2 genetik sara/epilepsi, daimi kan şekeri ve demir eksikliği ve bunlara bağlı olarak sürekli tansiyon düşüklüğü hastası olduğunu ve bu hastalıklarını gizlemeye çalışarak tedavi olmamaya ısrar ettiğini, ayakta ilaçla psikiyatri tedavisini gördüğünü ve bu ilaçları doktor tavsiyesi doğrultusunda kullanmadığını, ilaçları hatalı zamanda ve şekilde kullandığını, bu nedenle de çeşitli fizyolojik etkiler oluştuğunu, yuvasının dağılmasını istemediğini, iki çocukları olduğunu, onların selameti kendi sağlığı ve aile huzurları için eşinin yatarak tedavisine...

Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır (TMK m. 220/2). Bu ilkeler doğrultusunda tarafların varsa kişisel mallarının katılma alacağı hesabından düşülmesi, her eşin edinilmiş mallarından bu mallara ilişkin borçların çıkarılması suretiyle artık değerin (TMK m. 231) belirlenmesi ve artık değerin yarısı üzerinde diğer eşin hak sahibi olduğu düşünülmelidir (TMK m. 236). Değer artış payı (TMK m. 227) ve katılma alacağı (TMK m. 231, 236) hesabında tasfiye tarihinin boşanma ve mal rejiminin sona erdiği tarih olmayıp, tasfiye veya değer artış payına yönelik açılmış bulunan davanın karar tarihi olduğu gözönüne alınmalıdır. Mahkemece bu yönler üzerinde durularak gerektiğinde yanlar, yargıç ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak varılacak sonuç uyarınca kazanılmış haklarda gözetilerek karar vermek gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Bu itibarla,tedavi olan erkek eşin durumunun yeniden değerlendirilerek, idrak çağındaki çocuğun kişisel ilişki konusundaki görüşünün de alınarak ve tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, bu hususta eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.07.2022 Tarihli ve 2022/234 Esas, 2022/994 Karar Sayılı Kararı Tedavi edilmesi talep olunan kişinin yerleşim yerinin ..., İzmit Kandıra yolu Caddesi, Ceza İnfaz Kurumu T1 cezaevi girişi Blok no:7 Kandıra/Kocaeli olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Kandıra Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.10.2022 Tarihli ve 2022/972 Esas, 2022/1169 Karar Sayılı Kararı Kısıtlı adayının ikamet adresinin ... Merkez/ Osmaniye olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 432 nci maddesi uyarınca zorunlu yatış kararı istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

        TALEP EDEN : ... 4721 sayılı TMK gereğince Tedavi Amaçlı Kişisel Koruma Kararı istemine ilişkin olarak açılan davada, Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi ile ... 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedavi Amaçlı Kişisel Koruma Hasımsız görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, talebin reddine karar verilmiş olup hükmün hakkında tedavi amaçlı kişisel koruma talep edilen ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Türk Medeni Kanunu'nun 432/1. maddesi uyarınca koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması istenilmiş, Mahkemenin davanın kabulüne dair kararına kısıtlı adayı tarafından itiraz edilmiş, itirazın Denetim Makamı tarafından reddi üzerine; karar kısıtlı adayı tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 435. maddesi gereğince, kuruma yerleştirilen kişi veya yakınları, verilen karara karşı kendilerine bildirilmesinden başlayarak on gün içinde denetim makamına itiraz edebilirler. Bu hak, kurumdan çıkarılma isteminin reddi hâlinde de kullanılabilir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi talebi ile açılmıştır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlenirken göz önünde bulundurulması gereken temel ilke, “Çocuğun üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m.4/b)....

              Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.03.2023 Tarihli ve 2023/277 Esas, 2023/283 Karar Sayılı Kararı Davacı tarafından kısıtlı adayının tedavi altına alınmasını talep ettiği, talep edilen hususunda ivedi işlerden olduğundan ilk açılan mahkeme olan Edremit 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 432 nci maddesi uyarınca koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

                UYAP Entegrasyonu