Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). 1- Davacı vekilinin araca yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır....

    Sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere davacı kadın lehine 03.07.2018 tarihli tensip 20 nolu ara kararı ile hükmedilen aylık 2.000,00 TL. tedbir nafakasının 4721 s. TMK'nun 169. maddesi gereğince karar kesinleşinceye kadar DAVALI 'dan ALINARAK DAVACI'ya verilmesine,kararın kesinleşmesini müteakip tahsilde tekerrür olmamak üzere 1.000,00 TL. indirilerek aylık 1.000,00 TL. yoksulluk nafakasına dönüştürülmek suretiyle 4721 S. TMK'nuN 175. maddesi gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Mahkememizin 2010/628E., 2011/385K. Sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere müşterek çocuk Emine Bilun lehine 03.07.2018 tarihli tensip 20 nolu ara kararı ile hükmedilen aylık 1.000,00 TL. tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar 4721 s. TMK'nun 169. maddesi gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak üzere 4721 S....

    Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). 4721 sayılı TMK'nın konuya ilişkin 323. maddesi; "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." 324.maddesi ise; “Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir.” düzenlemesini içermektedir....

      Ancak; TCK'nın 32/2. maddesi hükmüne göre, kusur yeteneği tam olarak kalkmamış olmakla birlikte, işlediği fiille ilgili olarak hastalığı yüzünden davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişinin mahküm olduğu hapis cezasının, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine çevrilmesine olanak tanındığından, mahkemece sanık hakkında işlediği suçlar nedeniyle verilen hapis cezalarının süresinin tamamı veya bir kısmı için yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçu için 1 yıl 4 ay 10 gün hapis ve mala zarar verme suçu için 2 ay 23 gün hapis cezasına ve bu süreler kadar da koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbiri olarak sanığın yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında tedavi altına alınmasına şeklinde infazda tereddüt oluşturacak tarzda karar verilmesi ve TCK 57/2. maddesi gereğince "hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastasının...

        Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Tasfiyeye konu 4 nolu mesken eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 19.10.2012 tarihinde davalı eş adına tapuya tescil edilmiştir. Mahkemece, davacı tarafından bağış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; gerekçe dosya kapsamıyla örtüşmemektedir....

          Davanın 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı değişikliğine ilişkin kısmı yönünden; Uyuşmazlıkta, 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı değişikliğinin 09/02/2015 - 10/03/2015 tarihleri arasında askıya çıkarılmak suretiyle ilan edildiği, davacı tarafından askı süresi içinde planlara itiraz edilmediği, devam eden süreçte taşınmaz için düzenlenen 03/11/2015 tarih ve 650 sayılı yapı ruhsatı üzerine söz konusu yapı ruhsatı ile dayanağı planlara karşı 30/12/2015 tarihinde kayda giren dilekçe ile bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı değişikliğine askı süresi içinde itiraz edilmediğinden davacı Oda tarafından, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca anılan imar planlarının iptali istemiyle son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde en son 09/05/2015 tarihinde...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, davacılar babaanne ve dede ile torun arasında kişisel ilişki tesisine ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer almaktadır. Görev, kamu düzenine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi- Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin değiştirilmesi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer almaktadır. Görev, kamu düzenine ilişkindir....

                Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden tarafların eşit paylarla malik oldukları 388 ada 35 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 2863 Sayılı Yasa hükümleri gereğince korunması gerekli Tarihi ve Kültür varlığı niteliğindeki binanın koruma kurulunca alınan karar gereğince koruma altına alındığı, ancak davalının Koruma Kurulu kararını gözardı ederek binada bir takım değişiklikler meydana getirdiği ve bunun koruma kararına ters düştüğü yapılan keşif ve elde edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 3386 Sayılı Yasa ile değişik 9.maddesinde de aynen " Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde Koruma Kurulunca alınan kararlara aykırı olarak korunması gerekli taşınmaz Kültür ve Tabiat varlıklarında her çeşit inşai ve fiziki müdahalede bulunmak bunların yeniden kullanımına açmak veya kullanımlarını değiştirmek yasaktır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : 1- TCK'nın 32/1. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, 2- TCK'nın 57/1-2-3-4-5. maddeleri gereğince koruma tedavi amaçlı güvenlik tedbiri uygulanmasına Sanıkların sahte psikoteknik rapor düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia ve kabul edilen olayda; sanık ... müdafii tarafından yapılan temyiz incelemesinde; Yüklenen suçun sanık ... tarafından işlenip işlenmediği tartışılarak sübut bulmadığının kabulü halinde beraat, suç sabit ise ceza ehliyeti yönünden ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde yetersiz gerekçe ile ceza verilmesine yer olmadığı kararına hükmedilmesi, Yasaya aykırı sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA...

                    UYAP Entegrasyonu