Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

EVLAT EDİNMENİN İPTALİ4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 315 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava evlat edinme ilişkisinin iptaline ilişkindir. 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu evlat edinmenin mahkemece verilecek bir kararla gerçekleşeceğini hükme bağlamıştır. Evlat edinme kurumunu taraflar arasında sözleşme ile soybağı ilişkisine yol açan bir kurum olmaktan çıkarmıştır. (TMK. md. 315/1) Olayda, mahkemece verilmiş bir evlat edinme kararı bulunmamaktadır. Kastamonu 1. Noterliğince 13.3.2002 tarihinde düzenlenen Evlat Edinme Sözleşmesi, sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun evlat edinmeye ilişkin hükümleri, özellikle evlat edinmenin mahkemece verilecek bir kararla gerçekleşeceğine dair 315. maddesinde yer alan hüküm karşısında hukuki sonuç doğurmaz....

    Mahkemece, davacının anne ve babasının dinlenmesine yönelik olarak hiçbir işlem yapılmaksızın, Türk Medeni Kanununun 124/2.maddesine aykırılık teşkil edecek şekilde eksik inceleme ve araştırma ile evlenmeye izin verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.26.04.2010 (Pzt.)...

      Asliye Hukuk Mahkemesi ise gaipliğe karar verilmesi davasının HMK’nın 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığını ve çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme olmadıkça sulh hukuk mahkemesi olacağını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermiştir. Gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkin davada, davacı taraf 4721 sayılı TMK’nın 32. maddesi gereğince hakları bu ölüme bağlı olanlardır. Bu kişilerin başvurusu üzerine sözkonusu maddede belirtilen haller nedeni ile gaipliğe karar verilmesi halinde talep edilmekte olup bu tür davalarda davacılar ile herhangi bir kişi ya da kurum arasında bir uyuşmazlık olmaması nedeniyle hasım yer almamaktadır....

        VELAYET ANNE VEYA BABADAN ALINMAMIŞSA KÜÇÜĞE VASİ ATANAMAZ4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 336 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 349 ] "İçtihat Metni" Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı Y… …. I… …. tarafından verilen 06.05.2005 tarihli dilekçeyle, vefat eden oğlu M..... I....'tan olma 02.03.2001 doğumlu torunu H… ….. I… …'a kendisinin baktığını belirterek, torununa vasi olarak atanmasına karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Dosyada bulunan nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden, küçük H… …… I… ….'ın M… …… ve F… …. I… ….'...

          Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Somut olayda, talep eden, hasımsız açtığı davada mirasbırakanından gelen mirası kayıtsız şartsız olacak şekilde reddettiğinden talep, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesinde düzenlenen mirasın gerçek reddine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesi olduğundan davanın görev yönünden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle talep edenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 11.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, ...'ın, kötü yaşama tarzı, malvarlığını köyü yönetme ve savurganlık nedeniyle kısıtlanması istenilmiş, Mahkemece, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi ile 169.madde açısından talep değerlendirilerek dava konusunun aile mahkemesinin görevine ilişkin olduğundan, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 406. maddesi kapsamında kalan, malvarlığını kötü yönetme, savurganlık ve kötü yaşama tarzı sebeplerine dayalı kısıtlanma kararı verilmesi istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Gaipliğe ve gaiplik nedeniyle evliliğin feshine karar verilmesi istemine ilişkin davada Adıyaman Sulh Hukuk ve (Aile) Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, gaipliğe ve gaiplik nedeniyle evliliğin feshine karar verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK.nun 382/1, 382/2-a.4 ve 383. maddeleri gereğince uyuşmazlığa Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi, gaipliğe karar verilmesi ve gaiplik nedeniyle evliliğin feshine karar verilmesi davasının Aile Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                Gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkin davada, davacı taraf 4721 sayılı TMK'nın 32. maddesi gereğince hakları bu ölüme bağlı olanlardır. Bu kişilerin başvurusu üzerine sözkonusu maddede belirtilen haller nedeni ile gaipliğe karar verilmesi talep edilmekte olup bu tür davalarda davacılar ile her hangi bir kişi ya da kurum arasında bir uyuşmazlık olmaması nedeni ile hasım yer almamaktadır. Bu değerlendirmelere göre, 6100 sayılı HMK'nın 382/II-a-4. maddesinde gaiplik kararı verilmesine ilişkin davanın çekişmesiz yargıya ilişkin olduğu düzenlenmiş aynı Kanun’un 383. maddesinde de çekişmesiz yargıda aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirlenmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 10....

                  Mahkemece deliller bu çerçevede değerlendirilerek ziynetler yönünden bağıştan rücu şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmak suretiyle sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacının manevi tazminat davası, davacının tüm aşamalardaki iddia ve beyanları dikkate alındığında Türk Medeni Kanununun 174/2 ve 178. maddelerine dayanan boşanmadan sonra açılan manevi tazminat davası niteliğinde olup 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabından kaynaklanmaktadır. Görev, kamu düzenine ilişkindir....

                    Gaipliğe karar verilmesi davası 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki 382. maddenin 2-a.4. maddesinde “gaiplik kararı” çekişmesiz yargı işi sayılmış olup aynı yasanın 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, 6100 Sayılı HMK.'nin geçici 1. maddesinde “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu