Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; 5401 sayılı Yasadan kaynaklanan eğitim-öğretim giderlerinin tahsili talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 18.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 18.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Hukuk Dairesi         2021/1598 E.  ,  2021/4054 K."İçtihat Metni" HUKUK DAİRESİ ... Birinci Başkanlık Kurulu'nun 22/06/2021 tarih, 196 sayılı kararı ve ... Kanunu'nun 10.maddesi gereğince yapılan daire kapatma ve birleştirme işlemleri sonucu 01.07.2021 tarihinden itibaren 15. Hukuk Dairesi numarasının 6. Hukuk Dairesi olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. Bu nedenle iş bu dosyanın 6. Hukuk Dairesine DEVRİNE ve esasın bu şekilde kapatılmasına karar verildi....

      Hukuk Dairesi         2011/4054 E.  ,  2011/4151 K."İçtihat Metni" Dava kadastro tespitine itiraz davasıdır. Dava konusu taşınmazın sınırında orman bulunduğundan orman araştırmasının yapılması gerekmektedir. Davada Hazine taraftır. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasası ve ilgili Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca temyiz incelemesi Yüksek (20). Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına SUNULMASINA, 20.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Hukuk Dairesi         2011/4054 E.  ,  2011/3145 K."İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTE İTİRAZA İLİŞKİN Çekişmeli taşınmazlardan 101 ada 75 ve 124 ada 1 parsel sayılı taşınmazların sınırında orman bulunduğu ve davada orman araştırması yapılmasını gerektirdiği anlaşılmakla; dosyayı inceleme görevi Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE 01.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

          sayılı ilamı ile asıl ve birleşen davanın reddi ile davacı şirketlerin iflaslarına dair kararın davacı şirketler vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28.05.2015 tarih ve 2014/4054 E., 2015/3984 K. sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez, davacı şirketler vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı şirketler vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 7,80 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 4054 sayılı Kanun'un 57- 58. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

            Dava, 4054 sayılı Kanun'un 9. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca alınan Rekabet Kurulu'nun 09.10.2003 tarih ve ... sayılı geçici tedbir kararının iptali istemiyle açılmıştır. 4054 sayılı Kanun'un 9. maddesinin dördüncü fıkrasında, Rekabet Kurulu'nun, nihaî karara kadar ciddî ve telafi olunamayacak zararların ortaya çıkma ihtimalinin bulunduğu durumlarda, ihlâlden önceki durumu koruyucu nitelikte ve nihaî kararın kapsamını aşmayacak şekilde geçici tedbirler alabileceği hükme bağlanmıştır. Dava konusu 9.10.2003 tarihli Kurul kararıyla; ... A.Ş.'nin, ... Çimento A.Ş.'ye uyguladığı ve ekonomik gerekçelerden yoksun olduğu anlaşılan klinker arzını kısıtlamasının ciddî ve telafi olunamayacak zararlar doğuracağı kanaatine varılarak, 4054 sayılı Kanun'un 9. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, Rekabet Kurulu'nun 26.06.2003 tarih, ... sayılı kararı ile yürütülmekte olan soruşturma sonuçlanıncaya kadar, davacı şirketin ... Çimento A.Ş.'...

              Dava konusu alacağın 6111 sayılı kanun kapsamında kaldığı; davalının, tasfiye yasası niteliğinde bulunan 6111 sayılı yasadan yararlanma hak ve imkanına sahip olduğu sabittir. Hal böyle olunca, davalının hükümden sonra yürürlüğe giren 6111 sayılı yasadan yararlanmak için ilgili mercie müracaatının olup olmadığı, müracaatı var ise idarece bu hususta verilmiş bir karar olup olmadığının tesbiti zorunludur. Mahkemece,davalının 6111 sayılı yasadan yararlanmak için davacı idareye müracaat edip etmediğinin belirlenmesi ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir. Mahkemenin, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6111 sayılı yasanın dava konusu olayda uygulanıp uygulanmayacağı yönünde araştırma ve değerlendirme yaparak hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermesi için kararın bozulması gerekmiştir. 2-Yukarıda açıklanan bozma nedenine göre davalı ... ... Elektrik Dağıtım Müessese Müdürlüğünün diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

                Dava konusu alacağın 6111 sayılı kanun kapsamında kaldığı; davalının, tasfiye yasası niteliğinde bulunan 6111 sayılı yasadan yararlanma hak ve imkanına sahip olduğu sabittir. Hal böyle olunca, davalının hükümden sonra yürürlüğe giren 6111 sayılı yasadan yararlanmak için ilgili mercie müracaatının olup olmadığı, müracaatı var ise idarece bu hususta verilmiş bir karar olup olmadığının tesbiti zorunludur. Mahkemece,davalının 6111 sayılı yasadan yararlanmak için davacı idareye müracaat edip etmediğinin belirlenmesi ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir. Mahkemenin, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6111 sayılı yasanın dava konusu olayda uygulanıp uygulanmayacağı yönünde araştırma ve değerlendirme yaparak hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermesi için kararın bozulması gerekmiştir. 2-Yukarıda açıklanan bozma nedenine göre davalı ... ... Elektrik Dağıtım Müessese Müdürlüğünün diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

                  nin üzerine derhal kayıt edilmesinin mümkün olmadığı ve çocukların resmi nikahlı eşin üzerine kaydedilmesinin yasadan kaynaklanan bir zorunluluk olduğu cihetle, yüklenen suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu